Milli Eğitim Bakanlığı, 2012 yılında Çözüm Süreci kapsamında Kürtçe’yi ortaokullarda seçmeli ders olarak yürürlüğe koydu. O dönem, Mardin Artuklu Üniversitesi’nin yanısıra Muş ve Bingöl’de de Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açılmış ve yüksek puanlarla öğrenci alımına başlamıştı. Çözüm Süreci’nin sona ermesiyle birlikte iklim bir anda değişti.

Rudaw’dan İklim Oral’ın yazısına göre; giderek daha az öğrenci Kürtçe’yi seçmeli ders olarak seçmeye başladı. Bunu üniversite bölümlerine daha az öğrenci alımı ve nihayetinde sembolik denebilecek kadar az sayıda yapılan Kürtçe öğretmeni atamaları izledi.

Öğrenciler neden seçmiyor?

Kürtçe’nin seçmeli ders olarak ilk kez kabul edildiği dönemde, dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yaklaşık 20 bin öğrencinin Kürtçe dersini seçmesi üzerine, “Bu kadar az başvuru beklemiyorduk” demişti. Şimdiyse yok denecek kadar az öğrenci Kürtçe’yi seçiyor. Oral yazısında bunun sebebi olarak, değişen siyasi iklimin ve okul idaresiyle rehberlik servisinin tutumlarını gösteriyor.

Mezun sayıları düştü

Atanan öğretmen sayıları ise önce 3’e, sonra 2’ye, nihayetinde 1’e kadar düştü. Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü 2020 yılında 10 öğrenci, Muş Alparslan Üniversitesi 23 öğrenci, Bingöl Üniversitesi ise 30 öğrenci mezun etti.

Oral, Kürtçe’nin tehlike altında olduğunu belirterek yazısını şöyle sonlandırdı:

Kürtçe’nin kaderini en çok çocuklar etkileyebilir. Biz aileleriyle Kürtçe konuşan son nesil olma yolundayız ve bu durumu değiştirmek çocukların ellerinde. Eğer bir dil sokağa, çocuklara kısaca hayata değmiyorsa sadece belirli bir zümrenin konuştuğu dil olmaya başladıysa istediği kadar yazılı eser versin, akademik olarak gelişsin, bu onu ölü bir olmaktan kurtaramıyor. Tam da bu yüzden seçmeli Kürtçe dersi seçilmeli.