Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2020 ve 2021 yıllarında Beykoz'daki Dereseki Mahallesi’nde tarım alanını yapılaşmaya açan büyük ve küçük ölçekli imar planları yapmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı da bu planların şehircilik ilkelerine uymadığını belirterek planların iptali istemiyle dava açmıştı. Davaya Özyazıcı İnşaat da müdahil oldu.

‘Gerekçe anlaşılamadı’

İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada 31 Ekim’de karar çıktı. Kararda bilirkişi raporuna da yer verilerek sözkonusu alanı Güney Kirazlı Özel Ormanı’nın çevrelediğine dikkat çekildi. 111 bin metrekare büyüklüğündeki alanın tarım alanı olduğu anımsatıldı. Bakanlığın planlarıyla ticaret, ilkokul, cami ve park alanına alındığı belirtilen kararda dava konusu plan açıklama raporunda alanda bin 443 ağaçtan 38’inin sağlıksız durumda olduğunun tespit edildiği ancak sağlıklı 1405 ağacın yoğunlaştığı bölgede bir tespit yapılmadığına dikkat çekildi.

Kararda söz konusu planların “nesnellikten yoksun olduğu sık ağaçlık bir bölge olarak gerisindeki nitelikli doğal koruma alanının bir devamı olan söz konusu alanın neden doğal dokuyu devam ettirecek kullanıcı yoğunluğu görece düşük pasif kullanımlar yerine kentsel kullanımların tercih edildiğinin gerekçesinin anlaşılmadığı” vurgulandı.

‘Özel niteliğe sahip’

Mahkeme kararında bilirkişi raporuna yer verdikten sonra söz konusu büyük ölçekli imar planının doğal karakterden bağımsız alanın içerisindeki doğal dokuyu yansıtmaksızın planlanmış olmasının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu vurgulandı. Kararda alanın sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı gibi özel bir niteliği sahip olduğunun altı çizilerek söz konusu alanda doğal karakteri devam ettirecek kullanımlar yerine yapı yoğunluğu açısından kentin herhangi bir noktasındaki yoğunluklardan farklılaşmayan yapı yoğunlukları planlandığı anlatıldı. Kararda son olarak söz konusu imar planlarının şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek planların iptaline karar verildi.

Sit koruması değişmişti

Söz konusu alan “Doğal Sit alanı”ydı ancak tarla niteliğindeki bu parselin tamamı 2018 yılında “sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” ilan edildi. Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında düşük yoğunlukta turizm ve konut yapılaşmasına izin veriliyor.