Göktaşı, ‘kuyruklu yıldız’a dönüştü: İşte 10 bin kilometrelik izin fotoğrafı
NASA, gezegenin göktaşlarından korunması için yıllardır üzerinde çalıştığı DART projesi kapsamında ilk testini geçtiğimiz gün başarıyla gerçekleşti. Ajans, uzaya gönderdiği araç ile Dimorphos adlı göktaşına bilerek çarptı. Amaç, gök taşının bir çarpışmayla yörüngesinin değiştirip değiştirilmeyeceğini öğrenmekti.
WebTekno'nun haberine göre, çarpışma anına ve sonrasına ait görüntüler daha sonra Hubble ve James Webb aracılığıyla da paylaşıldı. Sonuç için bir süre daha göktaşının gözlemlenmesi gerekirken, bugün önemli bir gelişme kaydedildi. Şili’de bulunan SOAR teleskobu ile göktaşını takip eden gök bilimciler, göktaşının çarpışmadan sonra ardında bıraktığı izin 10 bin kilometreyi aştığını paylaştı.
Uzay aracının göktaşına çarptığı andan iki gün sonra çekilen yukarıdaki görüntü, göktaşının ardında 10 bin kilometrelik bir iz bıraktığını gösteriyordu. Bu iz, çarpışmayla uzaya saçılan toz ve diğer materyallerden oluşuyordu. Bilim insanları, bu izin daha da uzamasını ve dağılmasını, bir noktadan itibaren de gözlemlenemeyecek kadar ince olmasını bekliyorlar.
160 metre çapındaki göktaşının çarpışmadan sonraki davranışı, önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca yakından takip edilecek. Bu görevden elde edilen veriler, gelecekteki potansiyel tehlikelere karşı insanlığı korumak için kritik olacak.
Göktaşı, tarihin ilk yapay kuyruklu yıldızı olabilir
Kuyruklu yıldızlar, uzayda belli bir yörüngede ya da başıboş şekilde dolaşırken yıldızlara yaklaştıklarında üzerindeki su ve buzun buharlaşmasıyla arkasında binlerce kilometre iz bırakan göktaşlarıdır.
NASA'nın geçtiğimiz hafta çarpmış olduğu göktaşı, bu şekilde doğal yollarla bir iz oluşturmadı ancak çarpışmanın etkisiyle arkasında tıpkı bir kuyruklu yıldız gibi binlerce kilometrelik iz bıraktı. Bu, söz konusu göktaşının tarihin ilk yapay kuyruklu yıldızı olabileceğini akıllara getiriyor. Ancak bilim insanlarının henüz bu konuda resmi bir açıklaması bulunmuyor.