Barış Terkoğlu ilk kez Halk TV'de açıkladı: 12 yaşındaki kız 'Tecavüze uğradım' demiş

Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi programında, ortaya çıkan cinsel istismar ve ses kayıtlarına ilişkin değerlendirmeler yaptı. 

Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Halk TV'de Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi programında Uşşaki Tarikatı şeyhi Fatih Nurullah'ın 12 yaşındaki kız çocuğuna yönelik cinsel istismarını anlattı.

12 yaşındaki Y.A.'nın ifadesinde bir cümle olarak 'tecavüze uğradığını' da söylediğini belirten Terkoğlu, "Bunu ben de yazmadım, ilk kez burada açıklıyorum. Kanıtlar olmadığı için yazmamıştım. Kız, tecavüze uğradığını da söylüyor. Kimse sormamış ona 'Nasıl tecavüze uğradın, bize bir açıkla' dememişler" ifadelerini kullandı.

Kamuoyunun çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklanan şeyhi "Benim elimi öpen cennete gider" sözleri ve havaalanında binlerce kişi tarafından karşılanması ile hatırlayacağını belirten Terkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Toplumun, siyasetin ortasında yer alan bir adam. Taraftarı var, sermayesi var, kitlesi var. Çeşitli şirketleri, para yardımları var, yoksul halktan topladıkları paralar var. Siyasetçiler bunlardan faydalanmak için yanındalar. En meşhur tekkesi Kasımpaşa'da. Fatih Nurullah deyince Kasımpaşa derler. Sakarya Akyazı'da da bir tekkesi var. Tekke 3 katlı. Alt katta zikir yaptıkları dergah, ikinci katta insanların, gelen misafirlerin yattığı odalar, en üst katta kendi özel katı var.

Bir aile 21 yıldır, sadece anne ve baba değil, 3 kız kardeş, dede ve babaanne dahil olmak üzere tarikatın içinde yaşıyorlar. Baba tesisat işi yapıyor, anne mutfak işi yapıyor. 12 yaşındaki kızları çay servisi yapıyor. Kızın anlattığını söylüyorum; Bir gün yukarı çay istiyor, başka şeyler istiyor ve kapıyı kilitleyip taciz etmeye başlıyor. Burada kızın söylediklerini anlatmayayım televizyon ekranındayız. Aklınıza gelecek en iğrenç noktalara kadar gidiyor çocuk istismarı. Kız bir süre sonra bu olaydan nefret ediyor ve korkuyor. Önce akrabalarına anlatıyor. Babası duyuyor. Olayın yargıya taşınılacağı öğrenilince, bir ses kaydı ortaya çıkıyor. Şunu beklersiniz ses kaydında, "ben öyle bir şey yapmadım" demesini beklersiniz. Kızın babasına diyorki, "Merak etme bekareti bozulmadı, namusu duruyor

Solda şeyhi görüyoruz, sağda omuzu kırılmış morluklar içinde bir insan var; Kızın babası. Bütün aileyi ve babayı gizliyoruz. Niye çürük içinde  biliyor musunuz? Çünkü sürekli babasının şikayetçi olmaması için ikna etmeye çalışıyor şeyh. Fakat sonunda  babası sikayetçi oluyor. Jandarmalarla birlikte dergaha gidiyorlar, "kızımı istismar etti bu adam" diye. O zaman müritler öldüresiye bir şekilde, jandarmanın gözü önünde kızın babasını dövüyorlar. Omuzu kırılıyor, vücudu çürükler içinde, bu hale getiriyorlar adamı. Dergahın 20 senedir içinde olan, çocuğu istismara uğradığı için jandarmayla oraya giden babaya bunu yapıyorlar. 

Bütün konuşmaları dinledim ben. Baba olayın şokunda. Konuşmanın bütününü dinleyenler farkeder baba hala, "siz bizim başımızın tacısınız, şeyhimizsiniz" o düzeyde konuşuyor. Kızını öptüm dediği için sadece. Sonra baba eve gideceğim diyor. Eşiyle konuşuyor, sonra olayın çok daha büyük olduğunu öğreniyor. Bu konuşmanın devamı var önümüzdeki günlerde çıkacak.

Bir şeyh, şunu bekliyordum, dinlerken şok oldum; "Ben allahtan korkuyorum, cehenneme giderim, bununla yüzleşmezsem" demesini veya "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti ya bu ortaya çıkarsa savcılar, hakimler beni tutuklarlar" demesini bekliyordum. Bundan korkmasını bekliyordum. İkisini de söylemiyor. Ne diyor biliyor musunuz; "Eğer bunlar Odatv'de çıkarsa, Sözcü'de çıkarsa rezil olur tarikatımız" diyor. Allah'tan korkmuyor, hukuktan korkmuyor, medyadan korkuyor."