Ayşegül KASAP - Halk TV

ABD’de 511 milyon dolarlık vurgunun soruşturması ve onun Türkiye ayağını içeren mahkeme tutanaklarına Halk TV ulaştı. 511 milyon doların en az 134 milyon doları Türkiye’de aklandı. ABD mahkemesindeki yargılamanın temel iddiası ve dayanağı da bu. ABD parasının peşinde ve geri almak için kapsamlı bir dava yürütüyor.

Kara para aklama davasının 3 ayağı var; Kingston kardeşler, Lev Aslan Dermen ve Sezgin Baran Korkmaz.

_{Sezgin Baran Korkmaz}

Korkmaz, Türkiye’de operasyon yapılacakken yurt dışına kaçtı ve şu anda nerede olduğu bilinmiyor. Kingston kardeşler ise cezaevinde. Haklarındaki suçlamayı kabul ettiler ve suç örgütünün lideri olarak Lev Aslan Dermen’i işaret ettiler.

_{Lev Aslan Dermen}

ABD mahkemesindeki tutanaklar; Dermen’i kara para ağında Sezgin Baran Korkmaz ve Kingston kardeşler arasında köprü kuran isim olarak ifade ediyor.

Türkiye'ye pasaportsuz girip VIP muamelesi gördüler

Halk TV, bu mahkemenin tutanaklarına ulaştı. Tutanaklara göre; Dermen ve Kingston en az 9 kez Türkiye’ye geldi. Hem de Türkiye’ye pasaportsuz girdiler, çakarlı araçlarla yolculuk yaptılar… Havaalanından şehir merkezine kadar…

Türkiye’de çakarlı araçları sadece ambulans, itfaiye, kolluk kuvvetleri ile üst düzey bürokratlar ve siyasetçiler kullanabiliyor. O da sadece görev esnasında. Yani, ABD’de kara para aklamakla yargılanan isimler Türkiye’de VIP muamelesi gördü.

Eski bakanın adı geçiyor

Mahkeme tutanaklarında Türkiye’den üst düzey bir isim de geçiyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın, Ulaştırma eski Bakanı Ahmet Arslan ile ilişkilerinin çok iyi olduğu belirtiliyor. Korkmaz’ın Türkiye’de VIP muamelesi görmesi, Arslan ile olan ilişkisine bağlanmıyor, sadece o kısımda ismi zikrediliyor.

Bir başka ayrıntı…

Sezgin Baran Korkmaz ve ABD’de kara para aklama suçlamasıyla yargılanan Kingston kardeşlerden Jacob Kingston ve Lev Aslan Dermen, Türkiye’de bir banka kurmak istiyor. Dermen, bankayı Jacob Kingston üzerine kurmak istiyor.

Kingston’un verdiği ifadede bu bölüm şöyle yer alıyor:

Savcı: Aralık 2013’te planlanan seyahatin amacı neydi?

Kingston: Benim bir şirketin sahibi olmam istendi.

Savcı: Nasıl bir şirketin?

Kingston: Bir bankanın.

Savcı: Kim istedi?

Kingston: Dermen.

Savcı: Neden?

Kingston: Baran’ın yaptığı işlerde onun banka sahibi olması iflas eden varlıklara ulaşımı kolaylaştırır diye.

_{Jacob Kingston}

BDDK'yle görüşme yaptılar

Mahkeme tutanaklarından anlaşılan şu; Banka, Sezgin Baran Korkmaz üzerine kurulsa, Türk vatandaşı olduğundan el konulması kolay olacaktı. Dermen, bu sebeple bankayı Kingston’un üzerine yapmak istiyor. Kingston, Ocak 2014’te de Türkiye’ye geldi ve Ankara’ya gitti. Burada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile görüştü.

Savcı sorgusu, mahkeme tutanaklarına şöyle yansıdı:

Savcı: Bunu neden yaptınız?

Kingston: Çünkü bankanın sahibi ben olacaktım.

Savcı: Neden siz sahibi olacaktınız?

Kingston: Çünkü öyle gerekti. Onlar, banka sahibinin yabancı yatırımcı olarak beyaz yüzlü birinin olması gerektiğini söylediler.

BDDK denetiminde şirket kuruldu

Ne var ki banka kurulamadı. Onun yerine varlık yönetim şirketi kurdular. Bankaların batık alacaklarını satın alıp tahsil etme işlerini yapan türden bir şirket. Bu şirket de BDDK’nin denetiminde oluyor.

Tutanaklardan anlaşılan şu; ABD’de kara para aklama suçlamasıyla yargılanan isimler, Türkiye’de banka kurmak istedi ama kuramadı. Onun yerine varlık yönetim şirketi kurdular. Bunun için BDDK’yle görüşmeler yaptılar. Mahkeme tutanaklarında BDDK’nin buradaki fonksiyonuyla ilgili herhangi bir yargıya yer verilmiyor.