Bir kobra sizi ısırırsa ne yapmalısınız? İşte denememeniz gerekenler

Bir kobra sizi ısırırsa ne yapmalısınız? İşte denememeniz gerekenler
Kobralar Afrika'nın büyük bölümünden Orta Doğu'ya, oradan Hindistan'a ve Güney Asya'nın geri kalanına kadar uzanan geniş bir yelpazeye yayılıyor. Popülasyonları Güneydoğu Asya ve Endonezya'ya kadar devam ediyor. Bu da milyarlarca insanı, bu canlılarla ölümcül bir temas riskiyle yüz yüze getiriyor. Peki kobralarla karşı karşıya gelindiğinde ne yapılmalı?

Kobralar, yaklaşık 300 zehirli türe sahip olan elapid ailesine giriyor. Mercan yılanları, deniz yılanları, mambalar ve kraitler de bu grupta yer alıyor. Hindistan'da Madras Timsah Bankası Vakfı'nın kurulmasına yardımcı olan uzman Rom Whitaker'a göre yaklaşık 30 kobra türü bulunuyor. Whitaker, uzmanların yılanlar hakkında daha fazla şey öğrenmesiyle kobra taksonomisinin sıkça değişmesinden dolayı tür sayısını "yaklaşık" ifadesiyle verdiklerini söylüyor.

Kan damarlarına saldırarak kanamaya ve doku hasarına neden olan bir hemotoksine sahip olan kobralar, sinir sistemine etki ederek kalp ve akciğerlerde felce yol açabilen bir nörotoksin salgılıyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerine göre, ABD'de zehirli yılan sokmalarından yılda ortalama beş kişi ölüyor.

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde her yıl yaklaşık 81 bin ila 138 bin kişinin yılan sokması nedeniyle öldüğünü ve bunun yaklaşık üç katı kadar insanın da kalıcı sakatlıklarla yaşadığını tahmin ediyor. CNN'in haberine göre, işte kobralar hakkında bilinmesi gerekenler:

Saldırgan mı savunmacı mı?

Uzmanlar, çok sayıda ölüm ve zehirlenme vakasına rağmen kobraların saldırgan olduğunu düşünmemeniz konusunda uyarıyor.

Whitaker, "Kobralar çekingen hayvanlardır, köşeye sıkıştırıldıklarında ve alarma geçtiklerinde şaha kalkarak, başını açıp yüksek sesle tıslayarak dramatik bir gösteri yapsalar da, bu saldırganlık değil korkudan kaynaklanır. Sözkonusu yılan sadece yalnız bırakılmak ister" dedi.

Asclepius Yılan Isırığı Vakfı'nın yönetimine yardımcı olan Brandehoff, "İnsan teması istememeleri bakımından diğer yılanların çoğuna benzediklerini" de sözlerine ekledi ve kobraların insanları avlamadığını vurguladı.

San Diego Hayvanat Bahçesi Vahşi Yaşam Birliği'nde herpetoloji ve ihtiyoloji küratörü olan Kim Gray, kobraların insanları ısırmaktan hoşlanmamalarının bir başka nedenini daha şöyle anlattı:

"Zehir yılan için değerlidir ve avını hareketsiz hale getirmek ve sindirim sürecini başlatmak için kullanılır; yılanın buna ihtiyacı vardır çünkü bütün yiyecek maddelerini tüketir ve bu süreçte ona yardımcı olacak uzuvları yoktur. Bu yüzden karşılaşabileceği tüm insanları pervasızca ısırarak ve zehirleyerek zehrini boşa harcamak istemez."

Gray, ısırmanın geri çekilmek için tipik uyarı işaretleri işe yaramazsa başvurulacak son çare olduğunu söyledi.

Turistler mi yerli halk mı tehlikede?

Brandehoff, kobra ısırıklarının büyük çoğunluğunun tarlalarda çalışan tarım işçileri ve genellikle düşük gelirli, kolay girilebilen evlerde yaşayan ve yerde uyuyan insanlarda görüldüğünü söyledi.

Whitaker, "İnsanlar 'orman yılanlarla dolu' gibi bir fikre sahip olsa da bu gerçekte doğru değil. Kobralar, en sevdikleri avları olan sıçan ve farelerin çok olması sebebiyle en çok tarımsal alanlarda görülüyor. Kobralar gibi uyanık yılanlar, insanlardan korkar ve bir insan yaklaştığında genellikle kaçar ya da donakalır. Hindistan ya da Tayland'daki olağan turist rotalarında bir kobra ile karşılaşma olasılığı çok düşüktür" diye ekledi.

Gray, şehirdeki tam donanımlı otellerde konaklayanların; taşrada, kırsalda konaklayanlara kıyasla daha az endişelenmeleri gerektiğini söyledi.

Kobraların gelme olasılığı daha yüksek bir yerde barınmak zorunda kalmanız halinde, Gray şu önerilerde bulundu:

  • Çöpleri barındığınız yerden uzak tutun.
  • Fareleri çekebilecek yiyecek ve tahılları ortadan kaldırın.
  • Mobilyaları yerden yüksekte tutmaya çalışın ve yüksek bir yatakta uyuyun.

Whitaker, gece yürürken bir el feneri tutmanın ve ellerinizi kalın, çalılık noktalara sokmamanın çok önemli olduğunu söyledi.

Bir kobra görürseniz yapmanız gerekenler

Uzmanlar bu konuda hemfikir: Yılanı rahat bırakın.

"Yılanın bulunduğu yeri mümkünse gözünüzün önünden ayırmadan, sakin ve temkinli bir şekilde yılandan uzaklaşın" diyen Gray, "Dışarıdaysanız çalı ve kaya çıkıntılarının olmadığı açık bir alana gidin. Onu zapt etmeye, yakalamaya ya da süpürge, kürek ya da herhangi bir şeyle öldürmeye çalışmayın" diye vurguladı.

Brandehoff da aynı fikirde olduğunu, "Ona alan tanıyın. Siz onlar için büyük memeli bir yırtıcısınız. Sizinle çatışmak istemezler" sözleriyle ifade etti.

Whitaker, ısırıkların "genellikle kobranın saldırı amacıyla hareketlenmesinden kaynaklanmadığını, yılanın üzerine basılması veya yanlışlıkla yakalanması nedeniyle strese girdiğinde meydana geldiğini" söyledi.

Ya çok yaklaşmış ve saldırmaya hazır görünen bir kobra ile karşılaşırsanız?

"Hızla uzaklaşın" diyen Gray, "İnsanların tepki verme süresi kobranın saldırısına kıyasla çok yavaş olduğundan yapabileceğiniz pek bir şey olmayabilir, ancak kobranın ısırığının yönü genellikle ileri ve aşağı doğrudur ve saldırının ortasında yön değiştiremezler, bu nedenle belki de yılandan yana doğru hızlı bir şekilde uzaklaşmak faydalı olabilir" ifadelerini kullandı.

Isırılırsanız yapmanız gerekenler

"Yılan ısırıklarının çoğu, hatta kobra ısırıkları bile ölümcül değildir" diye belirten Whitaker, "Ancak her yılan ısırığı tıbbi bir acil durum olarak ele alınmalıdır. Yapılması gereken en önemli şey gecikmeden bir hastaneye gitmektir. Kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmayın çünkü yılan ısırığının tek bir tedavisi vardır ve o da panzehirdir" diye devam etti.

Gray, sakin kalmaya çalışmanız ve "ısırılan uzvu hareketsiz hale getirmeniz, gecikmeden en yakın hastaneye gitmeniz (ve) ısırığın nerede ve ne zaman meydana geldiğini not etmeniz" gerektiğini söyledi. Güvenli bir şekilde alınabiliyorsa yılanın bir tarifini veya fotoğrafını almanın önemli olduğunu belirten Gray, bunun doktorların tedavi uygulamasında faydalı olabileceğini aktardı.

Whitaker ise, "Turnike bağlamayın ya da eski 'emme' yöntemini denemeyin, ayrıca 'yılan ısırığı kiti' de kullanmayın" dedi.

Brandehoff, ısırığın kesin olarak nörotoksik zehre sahip bir kobradan gelmesi halinde, insanların zehrin bir uzuvdan vücudun geri kalanına yayılmasını sıkıştırma yoluyla azaltmaya yardımcı olabilecek bir krep sargısı kullanabileceklerini söyledi. "Bununla ilgili sorun, çoğu insanın kendilerini ne tür bir yılanın ısırdığını bilmemesidir" diyen Brandehoff, insanların çeşitli kobra türlerini kolayca teşhis etmelerini beklemenin makul olmadığını da sözlerine ekledi.

Yılanın zehrinin hemotoksik özelliklere sahip olması halinde, sargının yarardan çok zarar getirebileceği, ısırık bölgesi etrafındaki dokulara zarar verebileceği aktarıldı.

"Panzehir ne kadar erken uygulanabilirse, sakatlık yaşamama veya ölmeme şansınız o kadar artar" diyen Brandehoff, tüküren kobraların gözlerde yanma anlamına gelen "zehir oftalmoplejisine" neden olabileceğini söyledi. Burada ana tedavinin gözleri "bolca" yıkamak olduğu belirtildi.

Kobralar düşmanımız mı?

Kobralar doğayı dengede tutuyor. Whitaker bunu, "Kobralar olmasaydı, tarımsal alanlardaki kemirgen sorunu kıtlığa yol açabilirdi. Kobralar var olan en etkili kemirgen avcılarıdır, fare yuvalarına girip tüm aileyi temizleyebilirler" sözleriyle açıkladı.

Whitaker, "Yılanları takdir eden ve onlara saygı duyan bizler, Afrika, Asya ve Güney Amerika'da on milyonlarca kırsal kesimde yaşayan insanı etkileyen yılan ısırıklarının yarattığı korkunç yükü azaltmaya yardımcı olacak programları desteklemeliyiz" dedi.

Brandehoff da Whitaker ile aynı fikirde olduğunu, "Sıtmayı yok ettiğimiz gibi yılan ısırıklarını da yok etmeye çalışamayız. Yapabileceğimiz en iyi şey, temasları en aza indirmeye çalışarak yılan ısırıklarını azaltmayı denemektir. Onlarla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Pek çok kültürde yılan korkusu vardır. 'Bir yılan görürsen öldür' denir. Bunun bir faydası yok" diyerek gösterdi.

Kaynak: