ONUR DURMUŞ

Kulüpler Birliği'nin, Ahmet Ağaoğlu'nu Başkanlığa seçtiği toplantısında TFF'ye 4 maddelik bir mektup yazıldı. Yabancı sorunu, yayın ücretleri, MHK (Merkez Hakem Kurulu) ve AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarında rest çekildi. Kulüpler Birliği’nden boykot çağrısı yapılırken TFF’den Kulüpler Birliği’nin açıklamalarına sert yanıt geldi.

Vakfın aldığı bu sert kararlarda ekibe yeni katılan Galatasaray Başkanı Burak Elmas'ın ortak konularda Fenerbahçe başta olmak üzere tüm kulüplerle ortak hareket edilmesi gerektiğini söylemesi etkili oldu. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da kulüp menfaatleri meselesinde tam mutabakat sözü verdi. İki ezeli rakip arasındaki bu ortak tavır spor camiasında büyük yankı uyandırırken Habertürk ekranlarında Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor başkanlarının bir araya gelerek TFF’ye karşı işbirliği yapmalı süreci farklı bir boyuta taşıdı. Kulüpler Birliği’nin kararlı duruşuna karşı TFF’nin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu.

Peki Kulüpler Birliği, TFF’ye sundukları 4 maddelik mektuptaki beklentileri karşılanmazsa ve boykot kararı alırlarsa nasıl bir senaryo ortaya çıkar?

Kulüpler Birliği’nin TFF yönetimini devirme gücü var mı?

Türkiye Futbol Federasyonu’nun olağan genel kurul toplantısı 28 Temmuz’da Ankara’da yapılacak. TFF’de delegelik hakkı bulunan 320 kişi var. Genel Kurul'daki 320 delegenin 147’si Süper Lig’de takımı bulunan kulüplerin temsilcilerinden oluşuyor. Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Ligde takımı bulunan kulüplerin toplam delege sayısı ise 285. Kulüpte görevli delegeler TFF yönetimini değiştirme gücüne sahip olsa da yasa gereği 2 yıl daha mevcut yönetim görevini sürdürecek. Ancak daha önce AİHM,  TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve de Tahkim Kurulu ile ilgili olarak “bağımsız ve tarafsız değiller” şeklinde bir karar vermişti. Bu karar Kulüpler Birliği’nin TFF’yi seçime zorlamasında etkili olabilir.

Delege tam sayısının yarıdan fazlasıyla seçim kararı alınabilir

TFF’nin yönetmeliğine göre Yönetim Kurulu, Genel Kurulu her zaman olağanüstü toplantıya çağırabilir. 5. Olağanüstü Genel Kurul gündeminde seçim maddesi var ise, seçim kararı Genel Kurul delege tam sayısının yarıdan bir fazlasının oyu ile alınır. Bu durumda olağanüstü seçim genel kurulu en geç 30 gün içinde yapılır.

Atama yerine seçim gündemde!

Gerçekleşecek toplantıda atamayla göreve gelen Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve de Merkez Hakem Kurulu başta olmak üzere malum kurulların yönetici ve üyelerinin seçimle başa gelmesi yönünde tavır alınacağı öğrenildi.

Mehmet Demirkol'dan Kulüpler Birliği'nin TFF'ye yaptığı ültimatoma çarpıcı yorum!

Spor yorumcusu ve yazarı Mehmet Demirkol, Kulüpler Birliği'nin TFF'ye gönderdiği 4 maddelik mektup hakkında halktv.com.tr'ye özel açıklamalarda bulundu. 

Kulüplerin sorumluluk almadan yetki istediğini belirten Mehmet Demirkol (yukarıdaki fotoğraf), "Kulüpler Birliği gerçek bir hamle yapmak istiyorsa ligin yönetimini tamamen devralmak için hamle yapmalı. Bunun dışındaki çekişme hiçbir yere varmaz. Onların istediği sadece ihaleyi kendileri yürütmek. Bu da sorumluluk olmadan yetki istemek demek. Kulüpler sürekli olarak ligin değersiz olduğunu, hakemlerin ligi manipüle ettiğini ve TFF’nin kimin şampiyon olacağına karar verdiğini iddia ediyor. Bu tür hamleler kendi ürünlerini yükseltecek hamleler değil. Yani 'yoğurdum ekşi' diyorlar. Yoğurdun taze ve yararlı olduğunu müşteriye yani taraftara anlatmaları ve propagandayı buna göre şekillendirmeleri gerekiyor. Bunun dışındaki hamleler ve istekler bir yere varmaz. Bunun yanı sıra Türkiye’de lig maçları yüzde 65 oranında kaçak izleniyor. Bunları ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerin neden yapılmadığını kulüplerin sorgulaması gerekiyor. Eğer burada yüzde 30-35’lik bir legalleşme sağlanmış olsa ortada dertte kalmayacak" dedi.

TFF ile Kulüpler Birliği arasında yaşanan gerginliğin ardından bundan sonra oluşabilecek senaryoları Spor Hukukçusu Avukat Aysu Melis Bağlan'a (aşağıdaki fotoğraf) sorduk.

 İşte Bağlan'ın aktardıkları:

"TFF’nin Olağan Genel Kurulu'nun yapılacağı toplantıda ağırlıklı olarak gelir-gider tablosu ve faaliyet meseleleri gündemde olacak. Bizi ilgilendiren ise TFF statüsündeki yapılması planlanan değişiklikler konusunda Olağan Genel Kurul'a taşınacak gündemin ne olacağı... Çünkü AİHM kararı sonrasında bütün Türkiye’nin, medyanın, federasyonun sus pus olması; kimsenin TFF’nin görevini yapması için baskı oluşturmaması, Kulüpler Birliği’nin hafif çıkışlarla bazen var olduğunu hatırlaması gibi durumlar söz konusu oldu. 2021 yılında 4 başkanın bir araya geldiği yayına ‘tarihi yayın’ yakıştırmaları yapıldı. Bu programın ardından bazı konuların gündeme gelmesi TFF'nin vereceği kararlarında etkili olacak mı, bunlar için bir eylem planı düşünüldü mü gerçekten merak ediyorum."

‘Herkesin dikkatini buraya çekmek isterim’

''TFF statüsünde herkesin dikkatini çekmesini istediğim konu 61. madde. Bu maddede Tahkim Kurulu'nun oluşumundan bahseder. Zaten Tahkim Kurulu’nun görev süresiyle TFF Yönetim Kurulu’nun görev sürelerinin eş görülmesiyle bu iki kurumun göbek bağının asla kesilemediğini ve taraflı ve bağımlı oluşun yasal altyapısının nasıl düzenlendiğini ne yazık ki görüyoruz. Bu toplantıda Türkiye Cumhuriyeti’nde bir TFF yönetiminin olağan üstü genel kurulla gönderilebileceği fikri hiç gerçekçi gelmiyor. Böyle bir şey kesinlikle beklemiyorum''

Kulüpler sahaya çıkmazsa ne olur?

"Kulüplerin talepleri yerine getirilmediği takdirde 'müsabakalara bile çıkmayız' tavrının gerçekleşebileceğini düşünmemekle birlikte böyle bir seneryo gerçekleşirse eğer Futbol Müsabaka Talimatı’nın hükümleri geçerli olacak. Bir müsabakanın ilan edilmiş olan saatinde sahaya gelmeyen, sahaya gelse bile sahaya çıkmayan veya başlamış bir müsabakayı terkeden takımlar hakkında öncelikle hükmen mağlubiyet kararı veriliyor. Bununla birlikte puan silme cezası da peşinden geliyor. Sistematik olarak müsabakaya gelmeyen takımlara ise hükmen mağlubiyet kararı verilir ve 2 kez bu durum tekrarlanırsa bir alt lige düşürülür."

'Bu TFF'ye değil Türkiye Cumhuriyeti'ne açılmış bir davadır'

''AİHM TFF ile ilgili verdiği kararla ‘Tahkim Kurulu tarafsız ve bağımsız değildir’ dedi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni bir eylem planı yapmaya davet etti. Bunun TFF ile ilgili olsa da Türkiye Cumhuriyeti’ne açılmış bir dava olduğunu hatırlatayım. AİHM’nin TFF’yi güvenilir bulmamasındaki neden ne yazık ki yargılamalarda başvurucuların savunma haklarını kullanmalarına engel olunması, başvuruculara bilgi ve belge sağlanmaması, duruşma taleplerini reddetmeleri ve adil ve aleni yargılama yapmamaları ve Tahkim Kurulu’nun bütün kararlarını gerekçesiz olarak vermesinden dolayı oldu.''

'Kulüpler siyasi baskı altında kalmaya devam edecek'

"Kulüpler müsabakaya çıkmama kararlarında biraz daha gerçekçi adımlar atmaya kalkarlarsa siyasi olarak baskı altında kalacaklardır. Dünya düzeninde 'şov devam eder' şeklinde bir anlayış söz konusu. EURO 2020'de bile neredeyse kalp krizi geçiren bir oyuncunun ardından 5-10 dakika sonrasında müsabakanın devam edeceği haberini aldık. Şov her şekilde devam ediyor. Kulüplerin bu kadar büyük olması baskı konusunda kapalı kapıların ardında bir sürü şey yaşanmasına sebep olacaktır. Belki biz bilmeyeceğiz ve duymayacağız ama onlar baskı altında kalacaklardır."

'Kulüpler Birliği mağdur olduğunda ses çıkarıyor'

''Kulüpler Birliği ise bir işlevi olduğunu hatırlayıp bir baskı gurubu görevi yaparak TFF’yi bir eylem planını açıklamaya, tarafsız ve bağımsızlığına ilişkin düzenlemeleri kamuoyuyla paylaşmaya zorlayabilir. Hiçbir konuda söylem ve eylem geliştirmeyen Kulüpler Birliği’nin mağdur olduğunda ses çıkarması ise toplum nezdinde karşılık bulamayabilir''

TFF yetkilisinden MHK itirafı!

İsmini açıklamak istemeyen bir TFF yetkilisi halktv.com.tr'ye verdiği demeçte Merkez Hakem Kurulu'nun TFF'ye zarar verdiği düşüncesinin kurum içerisinde hakim olduğunu belirtti. MHK konusunda TFF'nin Kulüpler Birliği ile anlaşmaya sıcak bakacağını söyleyen yetkili, TFF, Kulüpler Birliği'ne MHK yönetimini size devredelim' diyebileceğini sözlerine ekledi. 

Editörün yorumu: Ahmet Nur Çebi, Ali Koç, Ahmet Ağaoğlu ve Burak Elmas'ın bir televizyon programına katılarak ortak hareket etmesi Türk Futbolu açısından son derece değerli. TFF'nin 28 Temmuz'da gerçekleşecek Olağan Genel Kurulu'nda siyasi gerekçeler nedeniyle Nihat Özdemir başkanlığındaki TFF yönetiminin değişmesi oldukça zor görünüyor. Ancak 4 büyüklerin ortak tavrı  atama usülüyle gerçekleştirilen Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu ve de Merkez Hakem Kurulu'nun kadrosunu seçimle gerçekleşmesinin yolunu açabilir. 

Çünkü bu kurumların aldığı kararlara ve kurumdaki yöneticilere çok büyük bir güvensizlik var. 

Böylelikle atama usulüyle başa geçen kurul üyeleri seçimle başa geleceğinden eleştirilerin dozu düşecek. Sert tepki gösterenlere ise 'Biz atamadık siz seçtiniz' denilecek ve böylelikle kurul üyeleri baskı altında olmadan görevlerini yapabilecek.

Bu güne kadar Cumhurbaşkanının işaret ettiği isimlerin TFF'nin başına geçtiği düşünüldüğünde kulüpler elbet siyasi bir baskıya maruz kalacaklardır. Burada önemli olan 4 büyük kulübün hedefinin ne olduğu.

Bir araya gelen kulüp yöneticileri mali açıdan rahatlamak için TFF'ye baskı mı kuruyor yoksa Türk futbolunda uzun süredir yaşanan krizleri kökten çözmek için büyük bir hamle mi yapıyor? Bunu ilerleyen günlerde hep beraber göreceğiz.

Bir de 28 Temmuz'da gerçekleşecek toplantıda babayiğit biri söz isteyip 'Çift maaş, 3 maaş, 4 maaş alan kişiler kimler, bakan danışmanları TFF'den ne kadar para alıyor?" diye sorar mı bilinmez...