İlk Türk Takımının Beşiktaş Olmadığı Ortaya Çıktı! O Takım 1901'de Kuruldu
Siyah Çoraplılar, Bahriye Subayı Fuad Hüsnü ve arkadaşı Danyal Reşad Bey tarafından 1901 senesinde İstanbul Kadıköy’de kuruldu.
19. yüzyılda Osmanlı topraklarında futbol; İngilizlerin, Rumların ve Ermenilerin oynadığı, popülerliğini yeni yeni kazanmaya başlayan bir spordu. İlk önce İzmir’de oynanmaya başlanan futbol, gayrimüslimlerin düzenlediği müsabakalarla İstanbul’a da taşındı. İzmir-İstanbul karmaları arasında maçlar yapılırken, zamanla İstanbul’daki girişimci gayrimüslimler; “Imogene”, “Moda Futbol Kulübü” ve “Elpis” gibi takımlar kurmaya başladılar. Takımların çoğalmasıyla, rekabet arttı ve bunun sonucunda ragbi, kriket, tenis gibi sporların gölgesinde kalan futbol, yavaş yavaş popülerliğini arttırdı.
Türklerin Kurduğu İlk Futbol Kulübü
İlk önce gayrimüslimler arasında popüler olan futbol, zamanla Türklerin de dikkatini çekmişti. Futbolun popülerliğinin artmasına kayıtsız kalmayan iki Türk futbolsever, ilk Türk futbol takımını kurmaya karar verdiler. Kulübün kurucularından Fuad Hüsnü Bey; spor tarihçisi Mehmet Yüce’nin Osmanlı Melekleri adlı kitabında yer verdiği, dönemin gazetelerinden Son Posta’nın Spor Sekreteri Fuat Aral ile yaptığı söyleşide kulübün kuruluş hikayesini şöyle anlatıyordu:
‘’1901 senesinin sonbaharında Kadıköy’deki Papaz Bağı’nda genç bir adam karşısındaki duvara kendi kendine şut çekiyordu. Duvara çarpıp geri gelen topu bazen ayağının içiyle plase, bazen de burnu ile abanarak karşılıyor, ayağını topa alıştırıyordu. Bu talimi uzaktan izleyen arkadaşı yanına sokuldu. Biraz şaşkın bir ifadeyle; ”Azizim ne yapıyorsun, duvarı mı yıkacaksın?” diye takıldı. Beriki topla oynamayı bırakıp yanına gelen arkadaşına döndü; ”Bak İngilizler, Rumlar takımlar kurdular, müsabaka yapıyorlar. Gel biz de bir futbol takımı kuralım, onlara duman attıralım.’’ dedi.
İşte bu sözler ilk futbol takımının habercisiydi. Bu iki gençten topla oynayan Fuad Hüsnü, arkadaşı ise diğer kurucu isim Danyal Reşad Bey idi.
‘’Kimi Yumruklayacağım Danyal Bey?’’
Fuad Hüsnü Bey yine aynı gazeteye verdiği söyleşinin devamında kulüp başkanı olarak Reşad Danyal Bey’in seçildiğini ve kendisinin de hem futbolcu hem de o zamanlar ‘kaptan muavini’ diye tanımlanan yardımcılık pozisyonda bulunduğundan bahsediyor. İlk egzersizlerine şimdiki Fenerbahçe Stadı’nın bulunduğu alan olan Papazın Çayırı’nda başladıklarından bahseden Fuad Hüsnü Bey, Başkan Danyal Reşad Bey’in fikriyle iki ay kadar sonra takımın artık yeterli kıvama geldiğini düşündüklerini belirtir ve başkanın bir gün takımı etrafına toplayıp konuşma yaptığı bir anda gerçekleşen eğlenceli bir diyaloğu aktarır; ‘’Çocuklar, siz artık piştiniz, Rumlarla bir maç yapacağız. Göreyim sizi. Şimdi her oyuncunun yerini ve vazifesini anlatacağım. Kulaklarınızı iyice açınız, beni dinleyiniz. Kaleci; bizim kalemizi koruyacak, topla hücum eden karşı taraf oyuncusunun ayağından topu yakalayacak veyahut bu mümkün olmazsa yumruklayacaktır. İsmini şu anda hatırlayamadığım kalecimiz hemen atıldı; kimi yumruklayacağım Danyal Bey? Danyal Bey her zamanki muzipliği ile; her geleni yoklarsın. Şöyle on, on beş gün kadar hastanede yatsın dedi ve ilave etti; Azizim kaleye insan girecek değil, top girecek! Tabii sen de topu yumruklayacaksın.”
Siyah Çoraplılar’ın Makus Talihi
Black Stockings Futbol Kulübü çıktığı ilk ve son maçında Rum takımına 5-1 yenilecekti ama talihsiz kulübün aldığı kötü sonuç sonra yaşanacakların yanında pek de önemli değildi. Dönemin Padişahı II. Abdülhamid o yıllarda çeşitli sebeplerden ötürü ‘İstibdat Dönemi’ adı verilen baskıcı bir yönetim biçimi sergiliyordu. Kulüp kurmak ve toplanıp bir yerlerde bir şey yapmak da suç olarak görülüyordu.
İşte bu şartlar altında kurulan Black Stockings Futbol Kulübü‘nün; ilk maçında seyirciler arasında hafiyeler, yani günümüzün gizli polisleri diyebileceğimiz kişiler de bulunuyordu. Bu polisler maçı derhal üst makamlara bildirdiler. Üst makamlara göre büyük bir komplo tehlikesi vardı ve kulüp, darbe planlayan gizli bir örgüttü. Bunun üzerine tutuklama kararı çıkarıldı ve Black Stockings Futbol Kulübü birkaç aylık ömrünün sonunda dağıtıldı. Ardından da Kulüp Başkanı Danyal Reşad Bey tutuklanıp Tahran’a sürgüne gönderildi. Fuad Hüsnü Bey ise askeri mahkemeye çıkarılmış olsa da biraz da şansının yardımıyla küçük bir ceza aldı. Fakat bu ceza Fuad Hüsnü Bey’in futbol aşkında kesinlikle bir değişikliğe sebep olmayacaktır.
Türk Futbolunun İlk Efsanesi
Bu olaylar sonrasında yabancı bir takma ad alarak futbol oynamaya devam eden Fuad Hüsnü, daha sonra kurulacak olan Galatasaray ve Fenerbahçe’de de top koşturmuş ve şampiyonluklar kazanmıştır. Aynı zamanda 1907 yılında Kadıköy-Moda maçını yöneten Fuad Hüsnü; ilk Türk futbolcu olduğu gibi, ilk Türk hakemi unvanına da sahip olmuştur.
Kaynak: https://iletim.istanbul.edu.tr/