Beşiktaş'tan Emre Kaplan açıklaması. Hüseyin Yücel topa tuttu
Süper Lig'in 10. haftasında oynanan derbi maçta Galatasaray konuk ettiği Beşiktaş'ı 2-1 yendi. Karşılaşmanın sonunda A Spor muhabiri Emre Kaplan'a yumruklu saldırı gerçekleştirildi. Yüzüne aldığı darbe sonrası yüzünde kanama olan spor muhabiri ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kaplan'ın röntgeni çekilirken, burnuna darbe aldığı ve yanağında açılma da olduğu bildirildi.
SEZGİN GÜLNAR TUTUKLANDI
Polis ekipleri spor muhabirine saldıran kişinin Beşiktaş Başkanı Hasan Arat'ın şoförü Sezgin Gülnar olduğunu tespit ederek gözaltına almıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Sezgin Gülnar 'spor alanında kasten yaralama' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Beşiktaş İkinci Başkanı Hüseyin Yücel, X hesabından olay hakkında açıklama yaptı:
"Gazeteci kimliğinin arkasına saklanıp holiganlık yapmak HADSİZLİKTİR, TERBİYESİZLİKTİR...
Hadsizliğe fiziksel şiddetle tepki vermek ise YANLIŞ...
Ancak belirtmeliyiz ki bu yanlışın yaptırımının tutuklama olmaması gerekirdi.
Bugün konuşmamız gereken konu HAKEMLERDİ, Beşiktaş’ın yenen hakkıydı.
Bir camianın başkanına akredite alanda saldıran serbest kaldı.
Sahaya atlayıp Beşiktaşlı futbolculara ve hakeme saldıran serbest kaldı.
Daha dün doktora yumruk atan serbest kaldı.
Sezgin kardeşimiz tutuklandı.
Bu tutuklamanın vicdanlarda karşılığı yoktur.
Hukuk kişiye göre işlemez.
Beşiktaş'ın ve Beşiktaşlının hakkını kimseye yedirtmeyeceğiz.
Adalet yerini bulana kadar..."
Beşiktaş Kulübü de konu ile ilgili sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınladı. Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Büyük Beşiktaş Ailesi,
Başkanımıza ve İkinci Başkanımıza yönelik alkollü olduğu adli raporla sabit olan gazeteci görünümlü fanatik tarafından yazılan mesaj sonrası çıkan tartışma nedeniyle tutuklanan camiamızın evladı Sezgin Gülnar ile ilgili olarak süreci çok yakından takip ediyoruz.
İlgili tüm birimlerle hukukçularımız ve yöneticilerimiz iletişim halindedir. Burada hedef bir basın mensubu değil, gazetecilik mesleği ve ilkeleriyle hiçbir ilgisi olmayan saygısız bir mesajın, ülkemizi her gün tehdit eden toplumsal şiddetin bir başka türü olan sözlü taciz ve tahriktir. Bu süreçten herkesin ders alarak ve zararsız bir biçimde çıkmasını arzu ettiğimiz halde, konu üzerinde belli bir camia lehine baskı oluşturulduğunu ibretle izlemekteyiz.
Önceliğimiz Sezgin Gülnar’ın yanında olmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin emredici hukuk kurallarının Sezgin Gülnar için de uygulanarak bir an evvel evine dönmesini sağlamaktır. Bu süreç bitene kadar, evladımıza daha fazla zarar verebilecek hiçbir adım atılmamalıdır. Şu ana kadar yargıya müdahale anlamına gelecek bir açıklamadan sakınmamız, haklarımızı kullanmayacağımız olarak anlaşılmamalıdır.
Olayla ilgili tüm idari, adli ve yetkili kurum ve kuruluşları yasalarımızı uygulamaya tarafsız bir soruşturma yapmaya davet ediyoruz. Bu sürecin ilerleyen safhalarında, hakeminden gazetecisine kadar olayda rol alanların kimlere ne amaçla hizmet ettiğini takip edip camiamızla ve milletimizle paylaşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Saygılarımızla."
