Pervin Buldan: Seçim öncesi sahneye koyulan bu oyunu görün

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Buldan, Taksim'de yaşanan ve 6 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyla ilgili "Taksim'de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir" dedi. Buldan, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yapılan hava operasyonlarıyla ilgili "Seçim öncesi sahneye koyulan bu oyunu görün" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Buldan, Antep'in Karkamış ilçesine YPG/PKK mensuplarınca Suriye'nin kuzeyinden düzenlenen, biri öğretmen, biri çocuk 3 kişinin hayatını kaybettiği roketli saldırıya ilişkin "Antep'in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum" diyerek "Savaş, en büyük yıkımdır" diye ekledi.

Buldan, Taksim'deki bombalı saldırıyı hatırlatarak, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yapılan operasyonların hemen öncesinde bu patlamanın gerçekleşmesini "Taksim'de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir" diye değerlendirdi.

Buldan, "Bu savaş politikalarına sessiz kalanlara ve alkış tutanlara da diyorum ki, seçim öncesi sahneye koyulan bu oyunu görün. Bu oyunun bir parçası değil, karşısında olalım. Bu savaş politikalarının karşısında olalım, demokratik çözümün yanında olalım. Savaşa hayır diyorum!" diye ekledi.

Buldan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Savaş, can almaya devam ediyor. Antep'in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Savaş, en büyük yıkımdır, felakettir, acıların en tarifsizi savaşlarda yaşanır. Bütün bu savaş dönemlerinde bütün mağduriyeti hep bir kadınlar, anneler, çok daha derinden yaşarız ve hissederiz. İktidarlarının bekası için yaşamı hiçe sayan AKP-MHP savaş zihniyetini herkes görmelidir.

'Kuzeydoğu Suriye'den elinizi çekin'

Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı, siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş politikaları ile başlatmış durumdadır. Kuzey ve Doğu Suriye, sivil yerleşim bölgelerine yönelik gerçekleştirilen hava operasyonu ve saldırıların hemen öncesinde, Taksim'de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir. Ortada elbette aydınlatılması gereken yığınla soru işareti vardır. Bu karanlığı açığa kavuşturmak yerine savaş siyasetine sığınan iktidara, bu oyunlar tutmayacaktır demek isterim. AKP-MHP iktidarının iddia ettiği gibi Kuzeydoğu Suriye'deki yönetim modeli, Türkiye için bir tehdit değildir. Halkların ortak geleceği için asıl tehlike, AKP MHP'nin dayattığı savaş politikadır. Kürt halkına yaşattığınız bu yıkımdan size asla bir iktidar çıkmayacaktır. Bu savaş politikalarına derhal son verin. Sorunların çözümü diyalog ve müzakerededir. Demokratik, barışçıl adımlardadır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir. Suriye halkları üzerinden elinizi çekin, Kuzeydoğu Suriye'den elinizi çekin!

'Savaş hayır'

Bu savaş politikalarına sessiz kalanlara ve alkış tutanlara da diyorum ki, seçim öncesi sahneye koyulan bu oyunu görün. Bu oyunun bir parçası değil, karşısında olalım. Bu savaş politikalarının karşısında olalım, demokratik çözümün yanında olalım. Savaşa hayır diyorum!

Demokratik ortak bir geleceğin inşası için gücümüzü mutlaka birleştirelim. HDP, bu konu başta olmak üzere bütün bu savaşlar, çatışmalar ve şiddetler karşısında üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır ve kararlıdır. Bir kez daha bu kürsüden ifade ediyorum 'savaşa hayır' diyorum.

Cezaevleri

Sokaklardan cezaevilerine varıncaya kadar siyasi şiddetin en ağır hali uygulanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran da, kadın kurumlarını kapatan da, kadın katillerini serbest bırakan da bu iktidardır. Bu iktidar kadınların özgür iradesini rehin almak için peş peşe yeni cezaevleri açmıştır. Bu cezaevlerinde çıplak arama dahil, her türlü işkence ve insanlık suçu keyfi uygulamalar rutin hale gelmiştir. Bütün bu saldırıların amacı birdir, kadın mücadelesini etkisizleştirmek.

Yine insan hakları savunucusu Jiyan Tosun, bu amaçla Taksim'deki karanlık patlamadan sonra bilinçli ve örgütlü şekilde hedef haline getirilmiştir. Jiyan bütün cumartesi yakınları gibi adalet alacaklısıdır. Kadınlar olarak sonuna kadar mücadele edeceğimizi Jiyan'a ifade etmek istiyorum.

'İktidar kimsenin yaşam biçimini engelleyemez'

Meclis'te bütçe görüşmeleri devam ediyor. İçinde kadının adının dahi geçmediği bu bütçeye şerhi en güçlü şekilde koyacağız. Bu kapsamda HDP Kadın Meclisi olarak 30 Ekim'de toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe çalıştayımızı her kesimden, her yaştan görüşte kadınla bir araya gelerek gerçekleştirdik. Yine gördük ki, savaşa kepçeyle yatırım yapanlar, kadına bütçeden sadece bir damlayı reva görmektedir. Türkiye'de her 100 kadından sadece 18'i kayıtlı ve tam zamanlı çalışmaktadır. Tarım sektöründe kadınların neredeyse tamamı kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. Farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine sahip olanlar yaşamlarının her alanında ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Hiçbir kesimin hakları bu iktidarın insafına tabi değildir. Bu iktidar kimsenin yaşam biçimini engelleyemez.

Bu ülkenin herkesi doyuracak kaynakları mevcuttur. Kadınlara ve halka ise açlık paylaştırılmaktadır. Bu ülkenin ekonomik düzeyini yalan kurumunuz olan TÜİK'in sahte milli gelir rakamları değil, kişi başına düşen sefalet belirler. Meclis'te devam etmekte olan bütçe görüşmelerine ve sahada kadınlara yürüttüğümüz bütçe çalışmalarında ortaya koyduğumuz politikalarımız, seçimlerden sonra yaşama geçirilmesi için mücadele edeceğimiz modelimizdir.

'Gasp edilen haklarımızı geri alacağız'

KHK ile işlerinden edinilen kadınlar, EYT engeline takılıp emeklilik haklarından gasp edilen kadınlar, ataması yapılmayan öğretmenler, kentsel dönüşüm adı altında evsiz bırakılan kadınlar, barınamayan üniversiteli genç kadınlar, düzenli geliri olmayan kadınlar, bizler HDP olarak gasbebilen tüm yaşam haklarımızı bu iktidardan alacağız, gasplarla değil haklarımızla yaşayacağız, buradan söz veriyoruz.

Engelli kadınlar

Engelli kadın arkadaşlarım, önünüzdeki en büyük engel bu iktidardır, işte biz kadınlar, önümüzdeki seçimlerde bu iktidarı göndererek önümüzdeki en büyük engeli kaldıracağız. Kadınların emeğiyle oluşan ülke bütçesindeki erkek soygununa son vereceğiz. Bugüne kadar biz kadınların emeğinden çaldıklarını misliyle bu erkek düzeninden geri alacağız.

'Tek adam ucube sisteminin panzehiri...'

Tek adam ucube sisteminin panzehiri eş başkanlık sistemidir. Bu amaçla, eş başkanlık sistemini ve eşit temsiliyeti ülkenin bütün karar alma mekanizmalarında ve görev kademelerinde hayata geçiriyoruz ve geçirmeye devam edeceğiz.

Emek ve Özgürlük İttifakımızla bu seçimlerin temel belirleyici gücü biz kadınlar olacağız, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye'yi tek adamlara teslim etmeyeceğiz. Bu ülkeyi biz kadınlar yöneteceğiz. Biz kadınlar kendimizi, biz kadınlar bizi yönetecek olanları seçeceğiz.

Etiketler :