Mümtaz'er Türköne açıkladı! Erdoğan'ın önündeki iki seçenek
MHP ile yakınlığı ile tanınan Mümtaz'er Türköne, Medyscope'dan Ruşen Çakır'a 14 Nisan'da konuştu.
Türköne, AKP iktidarının geleceği hakkında dikkat çeken yorumlar getirdi.
Mümtaz’er Türköne, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın önünde iki seçenek olduğunu belirtti: “Ya kaybı kabul edecek ya da şansını zorlayacak.”
Ancak Türköne’ye göre Erdoğan’ın siyasi mizacı, makul ve realist bir çizgide.
Erdoğan’ın bugüne kadar seçim kazanma becerisinin, doğru stratejiler uygulamasından kaynaklandığını vurgulayan Türköne, “Bir politikacı bu konuda hata yapmaz, gerçekçi davranır. Siyaset, gerçeklerin dünyasında olup biten bir şey.” ifadelerini kullandı.
Türköne’ye göre iktidarın arkasındaki ekonomik dayanak tamamen ortadan kalktı:
- “Ekonomi çöktü, altyapısı da çöktü. AK Parti'nin dayandığı bir ekonomik temel vardı. Rant çöktü. Rantla son 10 yılı götürdü iktidar.”
Özellikle Anadolu’daki orta ölçekli sermaye gruplarının artık bu iktidardan bir çıkarı kalmadığını belirten Türköne, büyük sermayenin de Erdoğan’ı desteklemediğini söyledi.
"ERDOĞAN'IN ELİNDEKİ TEK GÜÇ YARGI"
“Ekonomik olarak çıkar grupları, bu iktidara destek vermiyor. Halkın zaten yok. Halk sefalet içinde.” diyen Türköne’ye göre Erdoğan’ın elinde kalan tek araç ise yargı.
"YA SEÇİM YA PARLAMENTER SİSTEM"
Türköne, bu süreçte Erdoğan’ın iki seçeneği olduğunu ifade etti:
- “Ekonomiyi daha fazla zorlamadan hemen bu yıl içinde seçime gitmek. Ya da parlamenter sisteme geçiş için muhalefetle bir uzlaşma arayışı.”
Türköne, Meclis aritmetiğiyle yeniden cumhurbaşkanı olma ihtimalinin de bu uzlaşmayla mümkün olabileceğini dile getirdi.
Son olarak Erdoğan’ın iktidarı geride düşmanlar bırakarak terk etmeyeceğini belirten Türköne, “Politikacıların mizacı, gerçekleri algılama ve gerçeklere uygun davranma reflekslerine bağlıdır. Erdoğan’a bu konuda güvenebiliriz.” ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ SORUSUNA YANIT VERDİ
Türköne, Çakır'ın "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile iletişiminiz var mı" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
- "Hiçbir ilişkim ve hiçbir iletişimim yok. Yani sanıyorum Bahçeli'nin mesajlarıyla benim analizlerim, çözümlemelerim aynı gerçeğin ifadesinden kaynaklanıyor ve yani şunu söyleyebilirim. Ben Devlet Bahçeli'yi talebelik yıllarından beri tanırım. Mizacını bilirim, nasıl muhakeme yürüttüğü hakkında fikir sahibiyim. MHP'nin böyle sorunlara nasıl yaklaştığı konusunda da ciddi bir tecrübem var. Yani onları da okuyabiliyorum. Benim başım bir sürü belaya girdi bu yüzden.
- Bahçeli'nin yapmaya çalıştığı şeyi anlayabiliyorum. yani bugüne kadar MHP cephesinden ve Bahçeli kurmaylarından bana herhangi bir ikaz gelmedi. Yani bu bizi zor durumda sokuyor tarzı bir ikaz gelmedi. ben de doğrusu üslubuma dikkat ediyorum"
Kaynak:Medyascope