Fikret Bila
Muhalefetin Muhalefeti Parçalama Çabası
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, beklenen konuşmasını, Büyük Taarruz’un 101 yıldönümünde, 26 Ağustos günü Afyonkarahisar’da yaptı.
Akşener iktidar ve muhalefeti eleştirdi.
Eleştirilerinin ağırlıklı hedefi Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’ydi.
Kılıçdaroğlu’nu “koltuğu öncelemek”le suçladı. “Önce şahsım, önce ben” diyerek hareket ettiğini öne sürdü.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da cesur olmamakla suçladı. Kendisi ve İYİ Parti kadar cesaretle hareket edemedikleri mesajı verdi.
Seçim yenilgisinde kendisinin ve partisinin kusuru olmadığı havasıyla konuştu.
Sadece, milletin isteği olduğunu söylediği İmamoğlu veya Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasını başaramadığı, Masa’ya anlatamadığı için milletten özür diledi.
Hiçbir özeleştiri yapmadan seçim yenilgisinin içinden kendini ve partisini sıyırmaya çalıştı.
Böylece sorumluluğu Kılıçdaroğlu ve CHP’ye yıktıktan sonra, ittifak yapmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlattı.
İttifakın zararlarını anlatan Akşener, diğer partilere yerel seçimlere ayrı ayrı girilmesi çağrısında bulundu. İYİ Parti’nin de yerel seçimlere kendi kadrosuyla gireceğini açıkladı.
Bu çağrıya MHP Lideri Devlet Bahçeli’den yanıt geldi. Bahçeli bu çağrının MHP nazarında bir değeri olmadığını, seçimlere Cumhur İttifakı olarak gireceklerini söyledi.
Akşener’in seçimlere ayrı girme kararı ve çağrısı en çok iktidarı memnun etmiştir.
İktidarın hedefi cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi öncesinde olduğu gibi yerel seçim öncesinde de muhalif ittifakı dağıtmak. Yerel seçimlerde muhalefet partilerinin işbirliği yapmalarını önlemek.
İYİ Parti’ye yapılan, “CHP’yle ve dolaylı olarak HDP’yle ittifaktan ayrıl” baskısı ve mesajlarının amacı yerel seçimlere muhalefetin dağınık girmesini sağlamak.
Akşener hakkında, PKK’lı bir sanığın gizli tanıklığıyla başlatılan ve 7 yıldır hukuk dışı şekilde askıda tutulan “FETÖ’cü” soruşturmasının takipsizlikle sonuçlanmasının da bu amaca yönelik olduğu düşünülebilir.
Akşener’in, ittifakı kötüleyerek seçimlere ayrı girme çağrısından bulunması Cumhur İttifakı’nın da amacına uyuyor.
Cumhur İttifakı yerel seçimlere işbirliği yaparak girecek ama muhalefet partilerinin işbirliği yapmasını istemiyor. Böylece yerel seçimleri kazanmayı, özellikle de İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyük kent belediyelerini kazanmak istiyor.
Seçim yenilgisinden sonra kendilerine olan güvenleri artan (!) muhalefet partilerinin “yerel seçime kendi adaylarımızla gireceğiz, birkaç belediye kaybedilirse kaybedilsin” açıklamaları iktidarı fazlasıyla memnun ediyor.
Oysa muhalefet partilerinin yerel seçimlere ayrı ayrı iktidarın ise Cumhur İttifakı altında ortak adaylarla girmesi muhalefetin kaybetmesini çok kolaylaştıracak bir yöntemdir.
Muhalefet yerel seçimlere parçalanmış olarak girerse, sonuç “iktidarın istediği bir göz, muhalefetin verdiği iki göz” şeklinde olur.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçimden bu yana 6’lı Masa liderlerinin hiçbiri hakkında olumsuz bir söz söylemedi. Akşener’in sözlerine yanıt vermesinin de “nezaketsizlik” olacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu yerel seçimlerini kazanmak için muhalefet partilerinin işbirliği yapması gerektiğini biliyor.
İşbirliği ortamını zedeleyecek bir ifade kullanmaktan özenle kaçınıyor ve doğru yapıyor.
Akşener’in seçimlere ayrı girme kararı ve çağrısı CHP’yle işbirliğinde elini güçlendirme amacı taşımıyorsa iktidarın elini güçlendirecektir.
Google Sansürü
İnternette, seçimlerden önce başlayan ve başrolünde Google'ın olduğu iktidar yanlısı kısıtlama son dönemde çoğalıp Halk TV'nin haberlerine erişime örtülü bir sansüre dönüştü. Google, görüşmek için yaptığımız başvurulara kayıtsız kalırken uyguladığı filtrenin dozunu da yükseltti. Türk insanının haber alma hakkı için soruyoruz, Google'dan yanıt gelene kadar sormaya devam edeceğiz...