Kürşad Zorlu İYİ Parti Sözcüsü oldu
Bugün düzenlenen İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda partiye katılan akademisyen Kürşad Zorlu, parti sözcülüğüne getirildi.
Kürşad Zorlu kimdir?
Kürşad Zorlu, 1977 yılında Yozgat'ta dünyaya geldi. 1998 yılında Selçuk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora eğitimi aldı. 2010 yılında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde Yrd. Doç. Dr. olarak görev aldı. 2019 yılında Profesör ünvanı aldı. Kasım 2019'da Bozok Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı oldu.
Prof. Dr. Kürşad Zorlu; Yeniçağ, Vatan, Habertürk gazetesinde köşe yazıları yazdı.
Partiye katılımı kapsamında konuşan Zorlu, şöyle konuşmuştu:
"Beşinci kuruluş yıldönümüne haklı bir gururla yürüyen İYİ Parti ailesine katılmaktan haklı bir kıvanç duyuyorum. Yıllarını Türkiye'nin her alanda yücelmesini ve Türk dünyasının bütünleşmesi için adayan bir akademisyen olarak bugün burada olmanın en önemli sebebi yüreğimdeki vatan sevdasıdır. Bu sebeple bugün, benim için yeni bir mücadelenin başlangıcı değil, aynı zamanda yaşamımda açılan bir parantezin geleceğe yürüyüşü anlamını taşımaktadır. Bildiğimiz gibi ülkemiz tarihinin en zorlu günlerini geçirmektedir. Milletimiz hayat pahalılığıyla boğuşurken gelir ve fırsat adaletsizliği kendisini göstermektedir. Yaşadığımız sorun çemberi yarınları kuşatan bir kültür şokuna dönüşmektedir. Dünyadaki gelişmeler ve bölgemizdeki ateş çemberi, çok yönlü ve millet eksenli bir duruşu gerekli kılmaktadır.
Bundan böyle temel gayem Türk milletinin bir arada refah ve huzur içinde yaşaması, adaletle yönetilmesi, bilimin önderliğine inanç ve insan sevgisi üzerinde yükselmesi olacaktır. Kendime her zaman örnek aldığım Türk düşünce sisteminin önemli isimlerinden merhum Prof. Erol Güngör hoca şöyle demektedir 'Hakikatte milliyetçilik bir kültür hareketi olmak, dolayısıyla ırkçılığı, halka dayalı bir siyasi hareket olarak da otoriter idare sistemlerini reddeder, böyle ki halka rağmen kişiler, hırslar, tercihler ve hevesler bir gün mutlaka milli iradenin kalpanına çarparak darmadağın olacaktır.' Çünkü son söz elbette Türk milletinindir. Milletimiz ise doğudan batıya kuzeyden güneye bütün vatandaşlarımızın ortak paydasıdır. Bu payda üzerinde her türlü ayrımcılığı reddederken, demografik geleceğimizi bir kırmızı çizgi olarak kabul ediyorum. Buradan hareketle milletimizi kaygılandıran ve her geçen gün daha büyük bir tehdit haline gelen sığınmacı sorununa bu çatı altında son verileceğine inanıyorum"
Akşener'den Erdoğan'a: Meseleyi kadere bağlamak terbiyesizliktir