Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

'2028'DE İKTİDARDA OLAMAYABİLİRİZ' KORKUSU

'Ben sayın Erdoğan'la yakından çalıştım, yakından biliyorum. Formasyonuna birikimine hakimim. Erdoğan müthiş bir taktik dehasıdır ama maalesef çok kötü ve tutarsız bir stratejik perspektifi vardır. Yani 2001'de AKP kurulduğunda Erdoğan'a 'Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsun?' diye sorulsaydı, o Erdoğan daha genç yaşta, özgürlüklerin olduğu, yasakların kalktığı, demokratik, yolsuzluklara karşı mücadelenin verildiği, israfın ve lüksün olmadığı, sosyal adaletin sağladığı bir Türkiye tablosu çizecekti. Ama bugün gördüğümüz sistemde bunun gerçekleşmediğini görüyoruz. Güçlenen tek şeyin Erdoğan'ın gücü olduğu görülüyor. Hep gücü korumasını bildi ama siyasetçinin sonunda ülkeyi nereye taşıdığı önemli. Erdoğan'ın samimiyeti tam burada belli olacak. İlk Defa İkinci Parti Konumuna Düştükten Sonra İlk Kez Kulaklar Açıldı. ilk kez 'biz nereye gidiyoruz?' denildi. Bunun üzerine toplantılar yapılıyor.

'ERDOĞAN YOL AYRIMINDA'

İkinci parti konumuna düşüp, önümüzdeki seçimi kazanma ihtimali çok zayıfladığı zaman soru sormaya başladılar. Bizim manifesto ile 2019 noktasında sorduğumuz soruları şimdi soruyorlar. Sayın Erdoğan'ın samimiyetini şimdi göreceğiz.

Beştepede çöreklenmiş bazı çevreler iktidarın mutlak bir zaferi sonrası Türkiye'de daha otoriter bir dönemi başlatma hesabı içindeydiler. İktidar güç kaybetti. Bu sefer iktidarın önünde başka bir ihtimal çıktı. Şimdi '2028'de biz burada olamayabiliriz' belirsizliği var. Sayın Erdoğan bir yol ayrımında.

Bütün bu olaylar 'siyasi yumuşama' açıklamasından sonra çıktı. Siyasi yumuşamadan rahatsız olan çevreler başta Erdoğan'ı iktidarda mahpus gibi gören Bahçeli ve onun Sinan Ateş olayını da örten çevreler bu sefer başka kartlar açmaya başladılar. Sayın Erdoğan'la beraber Türkiye'de bir kader çizgisinde, ya siyasi yumuşama ile Türkiye yeni bir döneme girecek ya da tekrar şeytanlaştırma, kutuplaştırma sistemi ile güç konsolidasyonu olacak. Böyle bir dönemde ekonomi çok belirleyici olacak. Güç konsolidasyonu ile gidilir ve ekonomi de çok kötü giderse beni korkutan bir kaosun doğması'