Kılıçdaroğlu: Ey dünya sen de 3 Aralık'ı bekle
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, 3 Aralık tarihinde açıklayacağını duyurduğu 'vizyon toplantısı'na ilişkin konuştu. Partilileri ve vatandaşları davet eden Kılıçdaroğlu, dünyaya seslenerek, "Sizi İstanbul'a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim. Ey dünya demek isterim, insanımızın senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla ve asla mahkum değiliz. Ey dünya, seninle rekabet etmeye geliyoruz. Teknolojide, sanayide, eğitimde, insan haklarında, kadın haklarında, özgürlüklerde, hayvan haklarında, iyi olan her şeyle rekabet etmeye geliyoruz. Ey dünya sana da sesleniyorum. Sen de 3 Aralık'ı bekle diyorum" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
Her grup toplantısının topluma bir mesaj vermek için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bizi sadece CHP'ye oy verenler değil, sade vatandaş herhangi bir partiye üye olmayan ama sandığa gittiği zaman elini vicdanına koyup oy vermek isteyen insanda bizi dinliyor. O nedenle ben grup toplantılarında Türkiye'deki bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Hangi partiden, görüşten olursa olsun... Çok ciddi sorunların olduğunu biliyorum ama hiçbirisi çözümsüz değil.
Bu topraklarda hiç kimse kendisini kimsesiz hissetmesin. O nedenle bana gelen talepler çok fazla. Emekliler, çiftçiler, taksi şoförleri, kamyon, tır şoförleri 'Bizden söz edin' diyor. 'Siz anlatın ki belki birileri duyar, belki sorunları çözerler' diyorlar. İşsizinden tutun memuruna, işçisinden tutun çiftçisine kadar sorun var.
Emeklilerin sorunları
Emekliler aramızda. Gerçekten de ciddi bir sorun. 14 milyona yakın emekli var. Emekli büyümeden pay almıyor, kanun çıkardılar. Yüz karası bir kanundur, bütün emekli kardeşlerime söylüyorum. Beni eleştirebilirsiniz ama benimde sizi eleştirmeye hakkım var. Ekonomik büyümeden emekliler pay almasın diye kanun çıkaranlara oy verirseniz benim iki elim yakanızda olur. 14 milyon kişisiniz, Türkiye'nin büyümesinden pay almayacak sınıf olarak tarihe geçtiniz. Bu tarihi yazanlar parlamento çatısı altında el kaldırdılar, emekliler büyümeden pay almayacak diye. İtiraz eden bu kardeşinizdi. Emekli olup AK Parti'ye oy veren vatandaşıma bu çerçevede vicdanını bir kez daha sorgula diye seslenmek isterim. Emeklilerin yüzde 80'i açlık sınırının altında aylık alıyor. Emekli ikramiyesi için verdiğim mücadeleyi bütün emekliler bilirler. 2018'de bin lira, 2022'deyiz 100 lira arttırdılar sadece. Bazı bankaların emeklileri var. Mesela Vakıfbank emeklileri, bunlara ikramiye bile ödenmiyor. Bu sorunların tamamını Allah nasip ederse çözeceğiz. Emekli bu ülkenin caddelerinde onuruyla gezecek.
Büyük Eczacı Yürüyüşü
Toplumun her kesiminde sorun var. Eczacılar geçen yürüdüler. 20 bin kişiyi aşkın bir eczacı grubu Ankara'da yürüdü. Toplumun elit bir kesimi, üniversite bitirmiş bir kesim. Hepimizin hayatımızın bir evresinde mutlaka eczacıyla karşı karşıya geliriz. Eğer bunlar sorunlarını çözmek için bu kadar uzun süredir bekliyor ve artık beklemenin sonunda Ankara'da toplanıp miting yapıyorlarsa bir sorun var demektir. Eczacı kardeşlerime sesleniyorum. Bütün sorunlarınızı biliyorum. Raporlar elimde. Bir şeyi bilmenizi isterim. Sizin sorununuz da emeklinin sorunu gibi çözülmesi zor bir sorun değil. Sizin de hakkınızı teslim edeceğiz, bu ülkede güler yüzle hizmet edeceksiniz.
Kuran Kursu öğreticileri
Fahri Kuran Kursu öğreticileri neden bizden söz etmiyorsunuz dediler. Zor koşullarda çalışıyoruz, kadro istiyoruz dediler. Hatice Taşdemir, Kamu Çalışanları Hak Sendikası Konfederasyonu Başkanlığında bir toplantı yapıldı. 25 bin öğretici var. Hatice kardeşimizin açıklamayı aynen okuyorum. 'Yılda iki kez KPSS ve Din Hizmetleri Alan Bilgi testi ve mülakat puanı istiyorlar. 9 ay görev yaptıktan sonra bize istifa et diyorlar ve istifa ediyoruz. Yaz dönemi 2 ay görev yapmak için yeniden aynı sınavlara giriyoruz. İki ayın sonunda yeniden istifa edin diyorlar. Biz devletimize güvenmek istiyoruz. Neden bize kadro verilmiyor?' diyor. Baktım, Bahçeli'den tutun pek çok siyasetçi bu konuda açıklamalar yapmış. Aradan geçmiş yıllar hala sözde kalmış. Ben bu kardeşlerime sesleniyorum. Altı-yedi ay sonra iktidar olduğumuzda göreceksiniz, kadro sizin hakkınız, hakkınızı size teslim edeceğim.
Boğaziçi direnişi
Her şeyin başı bilgidir. Bilgisiz bir toplum olmaz. Bilgiyi üreten insanlar vardır. Bilginin üretildiği yerin adı üniversitedir. Eğer üniversiteler bilgi üretirse o ülke çok hızlı büyür. O nedenle bilim insanları dünyanın her yerinde el üstünde tutulan insanlardır. Bilim insanı doğru söylediği için değil, sorulması gereken soruyu sorduğu için çok gereklidir. Sorgulayan bir kültürden gelir. Bilim insanı hepimize katkı verir. İnsanı yücelten temel faktör bilimdir. Bilimi ve aklı iktidar yaptığınız zaman sorunları çözebilirsiniz. Boğaziçi Üniversitesi hepimizin göz bebeği olan bir üniversitedir. Üniversitelerde rektör atamaları bir kişinin iradesiyle olmaya başladı. Özellikle geçmiş seçim döneminde AK Partiye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Siz mahallenizin muhtarını seçiyorsunuz, belediye başkanınızı, milletvekilini, cumhurbaşkanını seçiyorsunuz. Üniversite hocaları kendi rektörlerini seçemiyor, neden? Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir sorunla karşı karşıya. Kişi gücünü koltuktan almaz, koltuğa güç verir. Üniversitelerimize gözümüz gibi bakmalıyız. Üniversiteler bilim üretebilmeli. Koltuk peşinde koşandan bilim insanı olmaz. Devlette liyakat dediğimiz zaman aynı zamanda üniversitelerde de liyakat olacaktır. YÖK denen 12 Eylül darbe kanunu ürünü bir kurum kaldırılacaktır.
3 Aralık Vizyon Toplantısı
Önümüzde bir vizyon toplantımız var. Bir sefer bütün milletvekili arkadaşlarımı, vatandaşlarımı bu toplantıya davet ediyorum. Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkın huzurlarına çıktıklarında ne için oy isteyeceğimizi anlatacağız.
Sadece bir tekil adaya, şahsım kafalarına oy istemek CHP'nin kitabında yoktur. O kafa saray kafasıdır. Bu saraylılar başka bir şey bilmedikleri için sabah, öğle, akşam 'Adayınızı açıklayın' diye bağırırlar. Aslında ne kadar zavallı bir duruma düştüklerini bütün toplum bir şekliyle görüyor. Bazı köşe yazarları 200'ün üstünde yazı yazdı. Zavallı durumdalar, gerçekten acınacak durumdalar.
Geçenlerde Erdoğan çıktı ve bir vizyon konuşması yaptı. Tek kişi...
CHP sadece bir adaya oy istemeyecek, CHP dar bir anlayışla da oy istemeyecek. CHP bir zümrenin çıkarı için oy istemeyecek. CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP adaya oy istemeyecek güç birliğine oy isteyecek. CHP oyları daha iyi bir yaşam için isteyecek. Yeni bir Türkiye hayali için isteyecek.
Türkiye'yi yaşadığımız ekonomik krizden çıkarmak için oy istemiyoruz. Bundan sonra ülkemizi yapısal krizlerden koruyan sistemi getirmek için geliyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. 50 yıldır ekonomik krizi bir diğeriyle değiştirdik. Bu ülke yoruldu be arkadaşlar. Biz bu krizleri sonsuza kadar bitirmek için geliyoruz. Yeni bir nefesle geliyoruz. Vatanseverlerle geliyoruz. İnanıyorum ki bu insanlarımızla bu sarayların kötülüğünü yok edip, birlikte galip geleceğiz.
Çok çalıştık. Çalışmaya devam ediyoruz. İlham da aldık. İnanın mutluyum ülkemiz için, umutluyum ülkemiz için. Geleceğimiz için evlatlarımız için umutluyum. Umudumu besleyen benim mutluluğum. Bunları gördükçe biz daha iyisini yapabiliriz gücü, irademizle ortaya çıkıyor. Biz daha güzelini yapabiliriz. Bu ülkenin topraklarında krizi tümüyle yok edebiliriz. Kucaklaşmayı, sevgiyi, saygıyı yeniden inşa edebiliriz. Bu toplum hasretlerine geri dönecektir.
Sizi İstanbul'a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim. Ey dünya demek isterim, insanımızın senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla ve asla mahkum değiliz. Ey dünya, seninle rekabet etmeye geliyoruz. Teknolojide, sanayide, eğitimde, insan haklarında, kadın haklarında, özgürlüklerde, hayvan haklarında, iyi olan her şeyle rekabet etmeye geliyoruz. Ey dünya sana da sesleniyorum. Sende 3 Aralık'ı bekle diyorum.