İsmail Saymaz HTŞ gerçeğini canlı yayında açıkladı! AKP'ye FETÖ hatırlatması yaptı
Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Yeni Bir Sabah programıan Gazeteci İsmail Saymaz konuk oldu. İsmail Saymaz, Suriye'de Esad'ın kaçmasını ardından yönetimi devralanlardan ve resmi statüsü olmamasına rağmen Suriye'nin yeni lideri olarak görülen Colani'nin liderliğini yaptığı HTŞ'nin tehlikesine dikkat çekti.
Saymaz, Çorum'da leblebicilik yapan bir şahsın, HTŞ'ye iltisakı nedeniyle hapis cezası aldığını belirtip, "Ya Çorum'daki leblebici M.'nin günahı neydi?" dedi.
Devletin HTŞ tespiti: Türkiye için ciddi bir tehdit
Saymaz, mahkemenin HTŞ'nin neden ve niçin terör örgütü olduğun tek tek anlattığı kararı okuduktan sonra AKP'ye FETÖ uyarısı yaptı.
"SİZİ TÜRKAN SAYLAN UYARDI"
Geçmişte FETÖ'yü 'cemaat' olarak tanımlayan AKP'nin verilen uyarılara kulak asmadığını belirten Saymaz, "Sizi Türkan Saylan uyardı. Sizi Necip Hablemitoğlu uyardı. Dinlemediniz. Bunlar bir grup laiğin Müslümanlara duyduğu nefret dediniz. Bizim almalımız secdeye deniyor deyiyor. Aynı yolda ayrı yollardan aynı menzile yürüyoruz dediniz. Milyonların sevgilisi dediniz. Dediniz ki: "Canım ne münasebet cemaatin Türkiye'yi ele geçirmesine kargalar bile güler." dediniz. Alay ettiniz, dikkate almadınız...Yarın bunlar ola ki iktidarlarını kaybettiklerinde, ola ki silahlarını kendi halkına ya da Allah muhafaza bizlere karşı çevirdiğinde ne diyeceksiniz? Ne söyleyeceksiniz?" ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANI'NA GÖRE MUHTEŞEM BİR DEVRİM"
Saymaz şunlar ifade etti:
Ortada şöyle bir tablo var. HTŞ günlerdir övülüyor. Tabii HTŞ güzel. Colani devrimin lideri zaten. Suriye'deki iktidar değişikliği Cumhurbaşkanı'na göre muhteşem bir devrim.
Colani şalvarı atmış. İşte beraber çay içiliyor, tepeden bakılıyor. Adamın bu arada statüsü de yok yani, henüz bir resmi statüsü de yok. Şimdi diyorum, bak günlerdir günlerdir diyorum ki: "Ya Çorum'daki leblebici M.'nin günahı neydi?"
Şimdi Çorum'un Sungurlu ilçesinde bir leblebici var. Adam radikal İslamcı. Radikal İslamcıymış. Suriye'deki bu kalkışmada silahlı grupların şeriat devleti kurma arzusundan heyecanlanmış. El Nusra'ya yani şimdiki HTŞ'nin babası olan yine Colani'nin kurduğu El Nusra'ya sempatisi var adamın. Adam ne yapmış? Kaçak yollarla bir kere Suriye'ye gitmiş. Suriye'ye gitmiş. Gitmiş orada yardım çalışmalarına katılmış geri dönmüş. Sonra ne olmuş? Sonra Çorum Sungurlu'da bir gün arkadaş muhabbeti arasında demiş ki: "Kardeş" demiş "bana göre Amerika'ya göre El Nusra terörist olabilir ama bana göre değil" demiş.
Ondan sonra yanında böyle müzik El Nusra'nın bayrakları açılmış. Herife ne kadar ceza verdiler biliyor musun? 6 yıl 3 ay. Kardeş, bu adamın günahı ne? Yani bu adam bak bu adam, Bu herif bir kere yasadışı yollarla gitmiş, geri gelmiş. Bu adam terörist olmuş. Hakan Fidan gidiyor, tepede çay içiyor, diplomatik zafer oluyor. Kardeşim bu adamın ne günahı ne o zaman? Bu adam şimdi 2 5 yıl önce arkadaş sohbetinde "Bana göre El Nusra terör örgütü, El Nusra terör örgütü değildir." demiş. Tamam. burada? burada da şimdi ya biz devletin Arkadaşlar sakin olun. Devletin yasalarına göre bu HTŞ terör örgütü. Biz demedik bunu. Cumhurbaşkanı'nın 2018 tarihli kararnamesi var.
"ESATÇI SENSİN BEN TATİLE ÇIKMADIM SEN ÇIKTIN"
Sayın Cumhurbaşkanı dedi bunu diye hatırlat. Hatırlattığımızda: "Esatçısın!" diyorlar. Esatçı sensin. Ben çıkmadım ki tatile, sen çıktın. Bize Esatçı diyorlar bunu hatırlattığımızda. E kardeşim dün "Bana göre terörist değil." diyen adama, diyen adama leblebiciye 6 yıl 3 ay vermişsiniz.
Bugün ya "Bu terörist olabilir." dediğinizde "Vay Esatçı!" diyorlar. Akıl alır gibi değil ya bu çelişki.
Şimdi Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında HTŞ ile ilgili benim gördüğüm en detaylı tablo var. Akıl alır gibi değil. Devletin bütün istihbarat HTŞ ile ilgili bütün istihbaratı o karara yazmışlar.
"DEVLETİN HTŞ HAFIZASINI YOK SAYIYORLAR"
Bugün Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere devletin HTŞ hafızası ve arşivini yok sayıyorlar.
bu ana kadar 2011'den 2024 yılına kadar devletin emniyet ve MİT tarafından elde edilmiş HTŞ'ye ilişkin, El Nusra'ya ilişkin ne kadar birikimi varsa, istihbarat sonucu elde ettiği veri varsa bunların hepsini yok sayıyorlar.
Buna kararın hakkınız yok. ben demiyorum. Ben benim dememin de önemi yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemesi. Türkiye Cumhuriyet devleti diyor. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin arşivi.
Diyor ki bunu bu diyor örgüt insani gücünü 3 kaynaktan alıyor. Suriyeli Araplar diyor, Libyalılar, Tunuslular, Suudiler, Afganistanlılar, Kafkasyalılar ve Avrupa'dan gelen Müslüman göçmenler. Ve bunlar diyor 8-10 bin arasında bunun silahlı gücü var diyor. Bu arada Şam'ı bile sadece 15 bin asker koruyordu.
Sonra diyor bunların diyor bu bu bu örgütün diyor Horasiddin adlı kendisinden daha radikal bir İslamcı örgütle IŞİD'den kopan bir örgütle ortak operasyon odası var diyor.
Askerlik şubeleri var diyor. Türkiye'de diyor Suriye'de savaşmak üzere silah almak için para topluyorlar diyor.
"HTŞ ILIMLI GÖRÜME ARAYIŞINDA"
Afganistan ve Pakistan'da ölenlerin ailelerine para topluyorlar diyor. Türkiye'de dernekleri var. Mescit kurup propaganda faaliyeti yapıyorlar diyor. Diyor ki: "HTŞ ılımlı muhalif görüntüsü vererek kabul görülme görülme arayışı içerisindedir." diyor. "Gelir kaynakları şeffaf değildir. Fidye için insan kaçırmakla, tarihi eser kaçakçılığından gelir elde etmekle biliniyorlar." diyor.
"Din dışı gördüğü Hristiyanlar, Nusayriler ve diğer azınlıklara karşı eylemlerde de bulunmuşlardır." diyor. Şehirlerde bak devletin raporu bunlar ben demiyorum. Şehirlerde bombalı intihar saldırıları düzenlerken kırsalda koordineli saldırılarla yerleşim yerlerine hakim olmaya çalışıyorlar. Genellikle bomba yüklü araç patlatma, motosikletli canlı bomba gönderme ve el yapımı patlayıcı kullanıyorlar diyor.
Diyor ki: "Ülkemizin dış politikada izlediği siyasetin uygun görülmediği ve İdlib yönelik politikamız konusunda bizi tehdit olarak değerlendirdikleri biliniyor." diyor.
Diyor ki: "Suriye'de iç savaşın sürmesinde önemli bir faktördür. Kendisine bölgesel ve politik boşluk sağlama avantajı yaratmak için çatışmayı da körüklüyor."
"EL KAİDE İDEOLOJİSİ BENZERİ HÜCRE TİPİ YAPILANMA"
Diyor ki bak bu çok önemli. El Kaide ideolojisi benzeri istihbarat çalışmaları yürütüyor. Hücre tipi yapılanmalarıyla eylemselliğini sürdürüyor. Bu durum ülkemiz ve bölge ülkeleri açısından risk oluşturuyor. Diyor ki HTŞ bugün için ülkemiz açısından önemli ve ciddi bir tehdit olarak belirlenmektedir. DEAŞ eski gücünü kaybetmiştir. Böyle bir ortamda sahip olduğu ekonomik imkanlar, insan kaynağı, ideolojisi ve bu ideolojiyi yaymak adına yaptığı propaganda faaliyeti dikkate alındığında HTŞ'nin daha güçlü ortaya çıkabileceği öngörülüyor.
Ülkemizde silah temini eylemi, silahlı eylemi bulunmasa da taban kazanma ve eleman temini faaliyetlerini sosyal medyada ve internette devam ettirmeleri, ülkemizde birçok vatandaşın ölümüyle sonuçlanan terör saldırısı gerçekleştiren El Kaide ve DEAŞ'la yakın ilişkilerinin olması, mensuplarının örgütler arasında geçiş sağlaması IŞİD'den oraya, oradan oraya. Aynı ideolojik kaynaklardan beslenmeleri, güç sahibi oldukları bölgelerde gerçekleştirdikleri silahlı eylemler, mahkeme kararları ve uluslararası kuruluşların ülkemiz yönünde aldıkları kararlar göz önünde bulundurulduğunda terör örgütü olduğu değerlendirilmektedir.
Ne zaman? Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Eylül 2022 tarihli kararı. Daha yeni. Bundan da bundan da 8 ay sonra Yargıtay 3. Ceza Dairesinin içtihat kararı var.
"BU İŞTE FETÖ'YE DÖNMESİN"
Ortada bir de 2018 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararı var. Aynı tarihte Cumhurbaşkanının kararı var. Bütün bunları niye hatırlattım? Bu da bu işte FETÖ'ye dönmesi diye hatırlatıyorum.
Bak. Sizi ey AK Partililer, ey Sayın Cumhurbaşkanı sen çağrıda bulundun ben de ey Sayın Cumhurbaşkanı bakın sizin önünüze o dönemler Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT 2006'da 2005'te, 2007'de Milli Güvenlik Kurulu'nda önünüze dosya koydular. Ne dediler orada? "Bu cemaat örgütleniyor." dediler. Tehlike dediler. "Bu orduda, bu emniyette güç biriktiriyor. Yarın niyetleri kötü bunların." dediler. Siz "Hadi canım ordan!" dediniz. Gene namaz kılanlara, gene Müslümanlara eziyet edeceksiniz dediler. Aldılar rafa kaldırdılar. 2013 yılında iktidar böyle açıklama yaptı. "O raporu biz rafa kaldırdık" dediniz. Sonra 15 Temmuz geldi.
"SİZİ TÜRKAN SAYLAN UYARDI SİZİ NECİP HABLETMİTOĞLU"
Sizi uyardılar. Sizi Türkan Saylan uyardı. Sizi Necip Hablemitoğlu uyardı. Dinlemediniz. Bunlar bir grup laiğin Müslümanlara duyduğu nefret dediniz. Bizim almalımız secdeye deniyor deyiyor. Aynı yolda ayrı yollardan aynı menzile yürüyoruz dediniz. Milyonların sevgilisi dediniz. Dediniz ki: "Canım ne münasebet cemaatin Türkiye'yi ele geçirmesine kargalar bile güler." dediniz. Alay ettiniz, dikkate almadınız.
Devletin Türkiye Cumhuriyeti devletinin 40 yıldır hazırladığı bu örgütün anayasal düzeni değiştirmeye yönelik hazırlık yaptığına dair raporlarını ya rafa kaldırdınız, ya sümen altı ettiniz, video kayıtlarındaki itirafları görmezden geldiniz. ,
"YARIN SİLAHLARINI BİZE KARŞI ÇEVİRDİKLERİNDE NE DİYECEKSİNİZ?"
Ne oldu kardeşim? Ne oldu? Günü geldi darbesini yaptı çıktı ve şimdi siz AK Partililer devletin yine sizin döneminizde bak hadi o diğerleri diyelim ki AK Parti'den önceydi fakat yine sizin döneminizde Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, emniyetin, terörle mücadele dairesinin, istihbarat biriminin, mahkeme kararlarının, uluslararası kararların ve sizin Cumhurbaşkanı kararının ortaya koyduğu üzere terör örgütü olduğu, Türkiye açısından önemli, tam olarak ifade böyle, önemli bir tehdit ve risk kaynağı oluşturduğu açık açık yazılan HTS ile ilgili şimdi siz onu dünyaya meşru bir muhatap olarak anlatıyorsunuz ve onun liderini boynuna kravat takıp dünyaya meşru bir siyasi muhatap olarak gösteriyorsunuz
Yarın bunlar ola ki iktidarlarını kaybettiklerinde, ola ki silahlarını kendi halkına ya da Allah muhafaza bizlere karşı çevirdiğinde ne diyeceksiniz? Ne söyleyeceksiniz?"