İmamoğlu sansürü için Adalet Bakanı Tunç'u terletecek sorular

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart'ta şafak operasyonu ile evinden gözaltına alındı, 23 Mart'ta da tutuklandı. İmamoğlu, 47 gündür Silivri (Marmara) Cezaevi'nde tutuklu.

İmamoğlu, gündeme ilişkin yorumlarını ve çağrılarını X hesabından paylaşılıyordu. İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirildi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan da Ekrem İmamoğlu’na getirilen sansürle ilgili olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sundu.

Günaydın, önergesinde yargı kararında yer alan “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasının dayanağını ve erişimi engellenen içeriğin ne olduğunu sordu.

Yargı kararında yalnızca “bir paylaşım” gerekçesiyle tüm hesabın kapatıldığına dikkat çeken Günaydın, bu durumun “orantılılık ilkesine ve Anayasa’nın 26. ve 67. maddeleri ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü ile siyasi faaliyette bulunma haklarına aykırı” olduğunu vurguladı.

Günaydın, bir siyasi partinin cumhurbaşkanı adayının seçim sürecinde sosyal medya aracılığıyla seçmene ulaşmasının engellenmesini, “Sadece bireysel hakların değil, aynı zamanda demokratik rekabetin, seçme ve seçilme hakkının açık ihlali” olarak değerlendirdi.

TEK TEK SORDU

Günaydın'ın önergesinde; erişim kararının teknik ve hukuki gerekçeleri sorgulanarak şu sorular yöneltildi:

1 - Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına erişimin engellenmesine neden olan içerik tam olarak nedir? Bu içerikte yer alan ifadeler hangi somut gerekçeyle “suç işlemeye alenen tahrik” kapsamında değerlendirilmiştir?

2 - Erişim engeli kararı alınan içeriklerin kamu düzenini bozduğu nasıl tespit edilmektedir? “Kamu düzenine tehdit” değerlendirmesi objektif ölçütlere dayanmakta mıdır, yoksa idarenin takdirine mi bırakılmıştır?

3 - Neden yalnızca söz konusu içeriğe değil, hesabın tamamına erişim engeli getirilmiştir? Hesabın tümüne engel getirilmesi, orantılılık ilkesi açısından hukuken nasıl gerekçelendirilmiştir?

4 - Ekrem İmamoğlu’nun kişisel X hesabına erişimin, sadece bir içeriğe değil, hesabın tamamına yönelik engellenmesi kararının teknik gerekçeleri nelerdir? Bu durumun teknik zorunluluk olduğu iddiası nasıl açıklanmaktadır? Öne sürülen “teknik zorunluluk” gerekçesi hangi bilirkişi raporuna, teknik incelemeye veya resmi görüşe dayanmaktadır? Bu konuda BTK’nın veya ESB’nin yazılı bir görüşü var mıdır?

5 - 5651 sayılı Kanunun 8/A maddesi kapsamında erişim engeli uygulamalarında, yalnızca belirli içeriklerin değil, doğrudan bir kullanıcının sosyal medya hesabının tümden engellenmesi uygulaması kaç defa yapılmıştır? Bu uygulama bir istisna mıdır, yoksa yaygınlaşan bir idari refleks haline mi gelmiştir?

6 - Daha önce benzer şekilde erişim engeli getirilen başka siyasi kişiliklerin sosyal medya hesapları olmuş mudur? Eğer yoksa, benzer içerikler karşısında farklı hukuki refleksler gösterilmesinin gerekçesi nedir? Bu tutum, siyasi aidiyetlere göre farklı işlem uygulandığı eleştirilerini haklı kılmaz mı?

7 - Bu karar, seçim sürecinde bir cumhurbaşkanı adayının kamuoyuna ulaşma araçlarının kısıtlanması anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, seçme ve seçilme hakkının ihlali söz konusu değil midir?

8 - Kararın siyasi niteliği düşünüldüğünde, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin bu konuda verdiği kararın, yargının bağımsızlığına ilişkin kamuoyundaki güveni zedelediği düşünülmekte midir?

9 - 5651 Sayılı Kanun kapsamında son beş yıl içinde hangi siyasetçilerin sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirilmiştir? Bu kararlar hangi kriterlere göre alınmaktadır?

10 - Sosyal medya platformlarıyla iş birliği yapılırken, ifade özgürlüğü ve siyasi katılım haklarının korunmasına yönelik bir denetim mekanizması var mıdır?

11 - İfade özgürlüğünün temel hak olduğu Anayasa ve AİHM kararları çerçevesinde, bu erişim engeli kararının iptali ya da yeniden değerlendirilmesi için bir girişimde bulunulacak mıdır?

"CUMHURBAŞKANI ADAYININ KAMUOYUNA ULAŞMASI ENGELLENDİ"

Günaydın, bu kararın seçim sürecinde bir Cumhurbaşkanı adayının kamuoyuna ulaşmasının önüne geçtiğini ve bunun da “seçme ve seçilme hakkının ihlali” anlamına geldiğini belirtti.

Günaydın'ın X'in avukatı Gönenç Gürkaynak'ın da İmamoğlu'nun hesabının erişime kapatılmasına itiraz ettiğini de şu sözlerle hatırlattı:

• X’in Türkiye’deki temsilcisi olan serbest avukat Gönenç Gürkaynak da yaptığı açıklamada, bu karara karşı tüm hukuki yollarla itiraz ettiklerini ve bu kararın yasal dayanakları yoksa olduğunu kamuoyuyla paylaşmıştır.

Günaydın, yargı kararının “Yargının siyasal süreçlere müdahale ettiği izlenimini kuvvetlendirdiğini” ve “Yargı bağımsızlığına duyulan toplumsal güveni zedelediğini” kaydetti.