Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti hedef aldı: 'Milletim size şikâyet ediyorum'

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde Türkiye'nin ilk Bor Karbür Üretim Tesisi'nin açılışı yapıldı. Açılış töreninde konuşan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
"Ülkemizin stratejik ürünleri arasında yer alan bor madeninin katma değerini 300 kat artıracak tesisimizin açılışında bir aradayız.

Ülkemizin ilk dünyanın sayılı işletmelerinden biri olacaktır. Bor karbür, özellikle zırh alanında, savunma sanayinin vazgeçilmezidir. Tesisimizde yapılacak 1000 ton üretim iki bin kata kadar varan değer artışı sağlayacaktır

Savunma sanayimizin ihtiyaçları başta olmak üzere gizli açık ambargoların hamle kayıplarını iyi biliyoruz. Sadece Eti Maden'de yapılan çalışmalar bile başarının konusudur.

Ferrobor tesisimiz de bu sene içinde hizmete girecektir. Ülkemizin tüm değerlerini harekete geçirmekte kararlıyız.

Türkiye her gelişme ve gelişmiş ülke pazarlarına yakınlığı, insan gücü ve hammadde imkanı ile avantajlı bir yerde duruyor.

Türkiye Yüzyılı vizyonu ile ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisine çıkarma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Dünyada söz sahibi ülkeler arasına giriyoruz.

Tüm dünyayı saran koronavirüsten sonra asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin arasında kaldık. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların acıları yüreğimizi yakıyor. Hayatını kaybeden tüm canlarımıza rabbim merhameti ile muamele eylesin. Bir taraftan çadır kentler, diğer taraftan konteyner kentlerle bir an önce vatandaşlarımızı şu kar ve kışta açıkta bırakmayacağız. Bugüne kadar önüne çıkan hiçbir zorluğa teslim olmamış bir milletiz. Bir yandan depremin enkazını kaldırıyor, diğer yandan kalıcı konutların inşasına başlıyoruz. Yaşanan sarsıntıların yol açtığı huzursuzluk yüzünden başka illere gidenler yavaş yavaş geri dönüyor. Allah'ın izniyle bu felaketin de izlerini sileceğiz. Vatandaşlarımızdan bir yıl müsaade istedim. İnşallah 1 yıl içinde konutlarımızı bitireceğiz. Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmamak.

BUNLARA VATANDAŞIMIZ BIRAKILIR MI?

Deprem bölgelerinde vatandaşlarımdan bir yıl izin istedim. Biz bir yıl içerisinde kalıcı konutları da bitireceğiz. Çadırkentten konteynerkentlere, bunlarla birlikte prefabrik kentler yapıyoruz. Derdimiz vatandaşlarımızı açıkta bırakmamak.

Dolaştığımız bu deprem kentlerinde elhamdülillah vatandaşlarımın şu ifadeleri sorumluluğumuzu artırıyor. 'Baba, bizi bunlara bırakma.' Mümkün mü? Bunların ne yapacağını zaten gayet iyi biliyoruz. Bunlara benim vatandaşım, benim insanım bırakılabilir mi? Bunların derdi başka. Biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde.

Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey ile bölgeyi dolaştık. Yeni şehirlerimizi inşa ederek Türkiye Yüzyılı'nı ihya edeceğiz. İşte onlar ne ile uğraşıyor biz ne ile uğraşıyoruz. Bütün bunları başarana kadar bize durmak, başka yöne bakmak bize haramdır.

Deprem bölgesindeki yaraları sararken, yeni şehirlerimizi inşa ederken diğer projelerimizi de ihmal etmiyoruz. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin otomobili onlardan biridir.

BEN MİLLETİME ŞİKAYET EDİYORUM

TOGG ön siparişleri alınmaya başladı, rekor bir talebe ulaştı. Ay sonundan itibaren teslimatları gerçekleştireceğiz. Buradan elde ettiğimiz tecrübe ile Kütahya'da 5 bin ton kapasiteli yeni bir bor karbür tesisi kuracağız. Durmak yok yola devam. Karadeniz'de keşfettiğimiz gazı milletimize sunma çabalarımız bunlardan biridir. Karadeniz gazını yakında milli sisteme bağlıyoruz.

Önümüzdeki aylarda ilk ünitesini devreye alacağımız Akkuyu Nükleer Güç Santrali'miz bunlardan biridir. Tüm üniteleri devreye girdiğinde, bu nükleer santral ülkemizin kesintisiz ve dengeli elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacaktır. Ana muhalefet yanındakilerle beraber Akkuyu Nükleer Santrali'ni gezmek istiyor. Arkadaşlara, 'Buyurun, gezdirin' diyorum. Gidiyorlar, geziyorlar. 'Muhteşem bir eser' diyorlar. Dönüp geldikten sonra da 'Yaptırmayacağız' diyorlar. Ya bu ne mantıktır? Bu ne kafadır? Bu ne anlayıştır? Dünya enerjiden yeşil enerjiye nasıl ulaşacağız diye bunun mücadelesini verirken; yeşil enerji noktasında özellikle gerek doğal gaz gerekse Akkuyu Nükleer Enerji, bütün bunlarla yeşil enerji noktasında adımlar atıyoruz. Bunlarsa 'Hayır yaptırmayacağız' diyorlar. Milletime şikayet ediyorum. Bunlara bu fırsatı inanıyorum ki; 14 Mayıs'ta benim vatandaşım vermeyecek.

İşte buyurun, dünyanın en yüksek barajlarından Yusufeli, bunlardan biridir. Yusufeli Barajı, bir yeşil enerjidir. Bir hidroelektrik santrali. Ama bütün bunlarla beraber aynı zamanda bu baraj bizim sulamada da istenildiği şekilde kullanılacak bir imkandır. Hamdolsun. Ülkemizin su kaynaklarının önemli bir kısmını son 20 yılda devreye alarak, bu alandaki potansiyelimizi hakkıyla kullanabilir hale geldik. Güneş ve rüzgar başta olmak üzere şu anda güneş enerjisinde de çok iyi bir yerdeyiz. Destlerde, rüzgar enerjisinde de gayet iyi bir yerdeyiz. Ges, res, bütün onlarla beraber dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke konumundayız.

Göreve geldiğimizde yüzde 20 idi savunma sanayinde bizim potansiyelimiz. Şimdi yüzde 80. Nereden nereye. Daha da pekiştireceğiz. Dostlarımızla tek yürek, tek bilek olarak kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ne söz verdiysek hepsini Cumhur İttifakı olarak tek tek hayata geçireceğiz."