'Terör saldırısı tarihi fırsat penceresini kapattıramaz'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan için yaptığı konuşmayla başlayan tartışmalara ilişkin bir 'Pazar Yazısı' yayınladı.
Uçum yazısına TUSAŞ’a yönelik terör saldırısının “tarihi bir fırsat penceresini” kapattıramayacağını söyledi. Ayrıca Uçum, saldırıyı “devletin terörü bitirme kararlılığına yönelik kalleş bir saldırı” olarak değerlendirdi.
"İŞİN ÖZÜ TERÖRSÜZ VE ŞİDDETSİZ BİR TÜRKİYE'YE ULAŞMAKTIR"
Mehmet Uçum 'umut hakkı' tartışmasının ve DEM Parti grup toplantısında Öcalan'ın konuşması önerisinin Bahçeli tarafından örgütün lağvedilmesine bağlandığını hatırlatarak şunları ifade etti:
"Önemli olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi 'Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihî fırsat penceresinin, kişisel hesaplara kurban edilmemesi'dir.
İşin özü terörsüz ve şiddetsiz bir Türkiye’ye ulaşmaktır. Bunun da imkân dâhilinde olduğu görülüyor. Bu imkân; Devletin terörü tasfiyeye ilişkin sürecine katkı yapması gereken ve bunun için terör vesayetinden kurtulmak zorunda olan siyasi sorumlular tarafından doğru kullanılırsa, infaz hukukuna ilişkin konular elbette konuşulabilir."
UÇUM: İNFAZ YASASINA İLİŞKİN KONULAR KONUŞULABİLİR
Uçum şöyle devam etti:
“Esas olan; terörün bitmesi, terör örgütünün lağvedilmesi, teröristlerin devlete teslim olması, bunların sağlanmasıdır. İşte bu bağlam üzerinden geliştirilen terörün tasfiyesi stratejisinde; çözüm süreci, müzakere, mütareke söz konusu olmaz.”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı uçum aynı zamanda yeni anayasa tartışmaları sırasında Anayasa'nın ilk dört maddesinin hedef alınmasına da satır aralarından yanıt verdi:
"Herkesin kabul edebileceği fikri gerçek ise şudur: Terörsüz ve şiddetsiz Türkiye hedefine yürünen bir ortamda TBMM’nin Cumhuriyetin ikinci yüzyılına, Türkiye yüzyılına yakışan, kapsayıcı, Türkün, Kürdün ve herkesin kendine ait hissettiği, çok ileri hakları içeren, halkın onayına sunulacak yeni bir anayasayı ilk dört maddenin esaslarının ve demokratik kazanımlarının üzerine bina ederek hayata geçirme imkanı daha güçlü olur."
