CHP'li Günaydın İmamoğlu davasındaki hukuk skandalını açıkladı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "ihaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla yargılandığı davada savcı mütalaa için ek süre talep etti. Mahkeme, duruşmayı 11 Nisan'a erteledi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşma sonrası yaptığı açıklamada kararı eleştirdi.
Günaydın, davanın 2015 yılında yapılan bir ihaleye dayandırıldığını ve Danıştay'ın soruşturma izni vermemesine rağmen iddianamenin 7 yıl sonra düzenlendiğini belirtti.
Bilirkişi raporlarının kamu zararı olmadığını ve İmamoğlu'nun süreçlere müdahil olmadığını ortaya koyduğunu vurgulayan Günaydın, davanın 5. duruşmada sonuçlanması gerektiğini ifade etti.
Savcının daha önce iki kez mütalaa vermediğini ve duruşmanın ertelendiğini hatırlatan Günaydın, bu kez de ilgisiz bir dosyanın birleştirilmesi talebiyle mütalaa verilmediğini eleştirdi.
Günaydın, savcının aynı dosyalar için önceki duruşmalarda birleştirme talebinde bulunmadığına dikkat çekti. Bu durumu "hukuki skandal" olarak nitelendiren Günaydın, savcıya mütalaa için 3 aydan fazla süre verilmesini de eleştirdi.
CHP'li Gökhan Günaydın'ın konuşması şöyle:
"Bir Ekrem İmamoğlu duruşmasından daha çıktık. Artık bu Türkiye'nin bir klasiği haline geldi. Her duruşmada şunu söylemek istiyoruz: Biz Türkiye'de hakimlerin varlığına, adaletin varlığına inanmak istiyoruz. Ancak her seferinde bütün bu umudumuzu ortadan kaldıran başka örneklere, başka olgulara tanıklık etmekten çok büyük üzüntü duyuyoruz.
Bu dava 2015 yılında yapılmış bir ihaleye dayandırılmaya çalışılıyor. Danıştay'ın soruşturma izni vermemesine rağmen iddianame ihaleden tam 7 yıl sonra, 2022 yılında düzenlendi.
Bugün itibariyle 8. duruşmasını gördük. Bu duruşmalarda verilen bilirkişi heyetleri kamu zararı olmadığını ve dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun süreçlerde herhangi bir dahlinin olmadığını açık bir şekilde ortaya koydu.
Aslında açılmaması gereken bu dava 5. duruşma itibariyle de sonuçlanmıştı. Şu anda bu davanın savcılığını yapmakta olan kişi 2 Ekim tarihinde hazır olmadığı gerekçesiyle mütalaa vermedi.
Duruşma 20 Kasım'a ertelendi. Bu kez aynı savcı 20 Kasım'da bir rapor almak suretiyle davaya girmedi. Yerine gelen savcı hazır olmadığı için mütalaa vermedi. 20 Kasım'dan 8 Ocak'a ertelendi, bugüne gelindi. Bugün, söz konusu dava ve dosya ile herhangi bir hukuki ve fiili irtibatı olmayan bir dosyayı gerekçe göstererek savcı bu iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Oysa bu dosya ve diğer dosya yıllardır beraber bu, bu mahkemede görülüyor. Düşünün ki aynı savcı 3., 4., 5. duruşmalarda bu bir birleştirmeyi talep etmiyor. En son mütalaa vermesi gereken ve daha evvel iki kere mütalaa vermediği davanın duruşmasının bu kez üçüncüsünde yine mütalaa vermeyerek iki birbiriyle hiçbir irtibatı olmayan dosyanın birleştirilmesini talep ediyor.
"BU BİR HUKUKİ SKANDALDIR"
Bu bir hukuki skandaldır. Bugün 8 Ocak arkadaşlar. Bu duruşma 11 Nisan'a ertelendi. Yani Büyükçekmece Adliyesi'nde demek ki o kadar büyük bir yoğunluk var ki savcı mütalaa vermediği gibi bu mütalaayı hazırlaması için kendisine 2 gün, 3 gün, 5 gün, bir hafta süre verilmiyor. 3 aydan daha fazla süre veriliyor ki sözü edilen savcının duruşmayı ertelemesi ve keyfiyete bırakması durumu bu kez de mahkeme kararı ile 11 Nisan'a terk edilmiş olunuyor.
Biz hiç kimseye torpil yapın demiyoruz. Ama bu adaletsizlik artık son bulsun. Bu zulüm artık son bulsun. Biz size diyoruz ki, mütalaanızı verin, kararınızı verin.
Bir mahkemenin savcısı mütalaa vermiyor. O mahkemenin hakimi de savcı mütalaa vermediği için savcıya bu kez dördüncü kez mühlet veriyor.
Bunlar adliyenin olağan işleri değildir. Konunun Ekrem İmamoğlu olduğunu biliyoruz. Araçsallaştırılmış yargı üzerinden Ekrem İmamoğlu'na karşı adliye koridorlarından siyaseti dizayn etme çabanızı biliyoruz.
Biz buna rağmen hukukun yanında olmaya devam edeceğiz. Adaletin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu memleketi hukuksuzluğa teslim etmeyeceğiz. Siyaseti de adliye koridorlarından dizayn etme çabanıza müsaade etmeyeceğiz. Büyükçekmece Adliyesi önünden duyuruyoruz.