CHP'li Günaydın İBB hakkındaki iddiaları 3 örnekle çürüttü

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ikinci dalga operasyonların ardından dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Hedef gösterilen o korumanın ifadesi ortaya çıktı! Avukattan dikkat çeken Yeni Şafak ayrıntısı
Günaydın, operasyonların “alışıldık hamlelerle” sürdürüldüğünü belirtti.
İlk olarak savcılık açıklamasıyla masumiyet karinesinin ihlal edildiğini vurgulayan Günaydın, ardından gözaltı ve ev arama görüntülerinin iktidar medyasına servis edildiğini ifade etti.
“İşadamlarının evlerinde bulunan paralar, ‘İBB ile ilişkili suç delilleri’ olarak sunulmaktan hiç utanılmadı” diyen Günaydın, İmamoğlu’nun korumalarının taşıdığı sinyal kesici cihazların ise “para dolu bavullar” şeklinde yansıtıldığını hatırlattı.
Bavulların içindekilerin sinyal kesici olduğunun ortaya çıkmasına rağmen iktidar medyasını geri adım atmadığını Günaydın şu sözlerle anlattı:
- "Gerçek ortaya çıkınca yüzü kızaran da olmadı."
Günaydın, dün gece itibarıyla emniyet ifadelerinin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, “Bizzat bu ifadelerin kendisi, suçlamaların ne denli asılsız olduğunun anlaşılması bakımından kıymetliydi” dedi.
Günaydın, ifadeler üzerinden üç örnek verdi:
Şafak Basa: Tehdit eden şahıslar bir de suçladı
56 yaşındaki İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Basa'nın, görev yaptığı su havzasında ruhsat alamayınca kendisini tehdit eden kişilerin şikâyetleri sonucu suçlandığını belirten Günaydın, “Görevini dürüstlük ve onurla yapan bir yönetici olarak verdiği yanıtlarda atılı isnatları bir bir çürütmektedir” ifadelerini kullandı.
Basa'nın iki ay önce mülkiye müfettişleri tarafından denetlendiğini ve müfettişlerin teşekkür ederek kurumdan ayrıldığını aktaran Günaydın, Basa'nın savunmasını şöyle aktardı:
- “Ekrem İmamoğlu meslek hayatımda en rahat çalıştığım yöneticidir. Liyakata, kariyere önem verir. Allah şahittir ki beraber çalıştığımız dönemde bana hiçbir kanunsuz emir vermemiştir. Bu konuda kendisine müteşekkirim.”
Kalp hastası olan Basa'nın, Vatan Emniyet Müdürlüğü'nde Savcılığa sevk edilmeyi beklediği bildirildi.
Kadriye Kasapoğlu: Olağan görüşmeler soruldu
25 yıllık kamu görevlisi olan ve İBB Özel Kalem Müdürlüğü yapan Kadriye Kasapoğlu’nun hayatın olağan akışına uygun telefon görüşmelerinin sorulduğunu altını çizdi.
Günaydın, Kasapoplu'na da 'anket' soruları yöneltiğini belirtip malvarlığı sorusuna verilen yanıtları şöyle özetledi:
- Malvarlığı soruluyor: Memleketi Düzce’de bir ev, bir de araba. Sonra araba üzerine soru detaylandırılıyor. 2023 yılında 1 milyon 130 bin TL’ye alınmış, ikinci el, sıradan bir araba. Cevaplar elbette açık, net.
- Hepsi bu..
- Şimdi soralım, 12 yaşında oğlu Çınar’dan bir bekar anneyi koparıp almak bu kadar ucuz olabilir mi, olmalı mıdır?
Onur Soytürk: Ölmüş kayınpederine para gönderdi denildi
Mimar Sinan Üniversitesi mezunu ve İBB İmar İnşaat AŞ eski genel müdürü Onur Soytürk’ün ise hakkında ortaya atılan “rüşvet aldı, parayı cenaze aracıyla taşıttı, kayınpederinin Atina’daki hesabına yatırdı” iddialarına yanıt verdiğini belirten Günaydın, Soytürk'ün her şeyi açıklayan ifadesini şöyle aktardı:
- “Kayınpederim 2021 yılında vefat etti. Ne kendisi ne ben hiçbir zaman Atina’da bulunmadık. Böyle bir banka hesabı yok, atılı isnada ilişkin hiçbir bilgim ve dahlim yoktur.”
Günaydın, paylaşımını “Çamur atınca iz kalıyor mu, yoksa atan ve attıranlara mı o iz geçiyor, yaşayıp göreceğiz” sözleriyle noktaladı.
Günaydın'ın paylaşımı da şöyle:
Cumartesi sabahı başlayan İBB operasyonları, “alışıldık” hamlelerle sürdürüldü.
Önce savcılık basın açıklamasıyla, masumiyet karinesi ihlal edilerek kişiler baştan suçlu ilan edildi.
Ardından gözaltı ve ev arama görüntüleri yandaş basına servis edildi. İşadamlarının evlerinde bulunan paralar, “İBB ile ilişkili suç delilleri” olarak sunulmaktan hiç utanılmadı. Bundan da öte, İmamoğlu korumalarının sinyal kesici cihazları taşıdığı valizler, “para dolu bavullar” olarak anlatıldı, gerçek ortaya çıkınca yüzü kızaran da olmadı.
Dün gece saatleri itibariyle de ilk emniyet ifadeleri ortaya çıkmaya başladı. Bizatihi bu ifadelerin kendisi, suçlamaların ne denli asılsız olduğunun anlaşılması bakımından kıymetliydi.
Birkaç örnek verelim;
1- ŞAFAK BASA
Uzun yıllar kaymakamlık ve mülkiye başmüfettişliği görevlerinden sonra TESKİ (Tekirdağ Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdaresi) genel müdürlüğü, İSKİ genel Müdür yardımcılığı pozisyonlarında çalışmış ve ardından İSKİ Genel müdürlüğüne atanmış olan Dr Şafak Basa 56 yaşındadır.
Basa’ya emniyette sorulan anket sorulardan (fotoğraflar gösterilip bunları tanıyor musunuz, şirketler sayılıp bunlarla ilişkiniz var mı, telefon ve baz kayıtları ortaklığı vb) sonra, kendisiyle ilgili somut soruya gelinmiştir.
BASA, korumakla sorumlu olduğu su havzasında madencilik yapmaya yeltenen, doğal olarak İSKİ’den ruhsat alamayınca kendisini tehdit eden kişilerin şikayeti ve iftirası nedeniyle suçlanmakta, görevini dürüstlük ve onurla yapan bir yönetici olarak verdiği yanıtlarda atılı isnatları bir bir çürütmektedir.
Üstelik Şafak Basa, iki ay evvel iki mülkiye müfettişi tarafından tüm çalışma döneminin denetlendiğini ve müfettişlerin kurumdan teşekkür ederek ayrıldıklarını sözlerine eklemektedir.
Şafak beyin son sözleri ise, Ekrem Başkan’a atılan tüm iftiraları çürütür niteliktedir: “Ekrem İmamoğlu meslek hayatımda en rahat çalıştığım yöneticidir. Liyakata, kariyere önem verir. Allah şâhittir ki beraber çalıştığımız dönemde bana hiçbir kanunsuz emir vermemiştir. Bu konuda kendisine müteşekkirim”
Kalp hastası olan ve acil ameliyat olması gereken Şafak Basa, işte bu temelsiz isnatlar çerçevesinde, Vatan Emniyet’te, Savcılığa sevk edileceği günü beklemektedir.
2- KADRİYE KASAPOĞLU
20 yıl Kadıköy Belediyesi’nde çalıştıktan sonra 2019 yılında İBB özel kalem müdürlüğüne getirilmiş Kadriye Kasapoğlu 25 yıllık kamu görevlisi..
Kadriye hanıma da anket sorular soruluyor. Bir düşünün, özel kalem müdürüne telefon iritibatı, baz kaydı soruları. Geçelim, hayatın olağan akışına aykırı hiçbir şey yok.
Malvarlığı soruluyor: Memleketi Düzce’de bir ev, bir de araba. Sonra araba üzerine soru detaylandırılıyor. 2023 yılında 1 milyon 130 bin TL’ye alınmış, ikinci el, sıradan bir araba. Cevaplar elbette açık, net.
Hepsi bu..
Şimdi soralım, 12 yaşında oğlu Çınar’dan bir bekar anneyi koparıp almak bu kadar ucuz olabilir mi, olmalı mıdır?
3- ONUR SOYTÜRK
Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümü mezunu olan SOYTÜRK AKP döneminde İBB’de ve Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde çalıştıktan sonra, özel sektörde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunuyor. Ardından 2019 yılında İBB İmar İnşaat AŞ’ye genel müdür olarak atanıyor. Bir süre çalıştıktan sonra ayrılıp kendi firmasını kuruyor. 2024 seçimlerinde CHP Zeytinburnu ilçesi belediye başkan adayı oluyor.
Memleketi Samsun’da bir evi var, aracı yok.
Kamuoyunun yakından tanıdığı bir müptezelin “2024 yılında rüşvet aldı, parayı cenaze aracıyla sınıra taşıdılar, kayınpederinin Atina’daki banka hesabına yatırdılar” şeklindeki iftirası Onur’a soruluyor. Cevap şöyle: “Kayınpederim 2021 yılında vefat etti. Ne kendisi ne ben hiçbir zaman Atina’da bulunmadık. Böyle bir banka hesabı yok, atılı isnada ilişkin hiçbir bilgim ve dahlim yoktur.”
Nasıl, net değil mi..
Çamur atınca iz kalıyor mu, yoksa atan ve attıranlara mı o iz geçiyor, yaşayıp göreceğiz.