CHP'li Aykut Erdoğdu'dan DHMİ'deki rüşvet skandalı hakkında büyük iddialar

CHP'li Aykut Erdoğdu, rüşvetten tutuklanan eski DHMİ İşletmeler Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar hakkında konuştu. Erdoğdu, kritik birçok iddiada bulundu.

Eski Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) İşletmeler Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar, rüşvet ve yolsuzluktan tutuklandı. Acar'ın yüz milyonlarca liralık mal varlığı çıktı.

Tutuklanmanın ardından dikkat çeken sosyal medya paylaşımları yapan CHP 21. Dönem Milletvekili Aykut Erdoğdu, Halk TV’de Sorel Dağıstanlı'nın sorularını yanıtladı.

screenshot-2025-04-25-at-17-28-16-467-halk-tv-canli-yayini-full-hd-youtube.png

"HAYATIN DOĞAL AKIŞINA AYKIRI"

Erdoğdu, Acar’ın mal varlığına ilişkin iddiaları değerlendirirken, “Eğer ailesinden birikim gelmiyorsa ve bunu rasyonel sorularla açıklayamıyorsa, bu haksız mal edinme kanununa göre suç kabul edilir” dedi.

DHMİ’nin milyarlarca avroluk projeleri yöneten önemli bir kamu kuruluşu olduğunu vurgulayan Erdoğdu, “Organize yolsuzlukların sadece bir daire başkanı ile sınırlı kalması hayatın doğal akışına aykırıdır” ifadelerini kullandı.

halktv-1080p-20250425-20250425-250425165417-00-12-23-08-still001.jpg

Üçüncü havalimanı ihalesinde yaşanan usulsüzlüklere iddialarına çeken Erdoğdu, sadece burada oluşan kamu zararının 2,5 ila 3 milyar avro arasında olduğunu söyledi.

"DAİRE BAŞKANI'NI AŞAN İŞLER BUNLAR"

Ayrıca iki yıl geç açılan havalimanı için kira ödenmediğini iddialarını da hatırlatan Erdoğdu, “Bu işlemler DHMİ Genel Müdürlüğü’nde yapıldı. Daire Başkanı’nı aşan işler bunlar” dedi.

"ÇIKAR ÇATIŞMASI VAR"

Erdoğdu şu iddialarda bulundu:

  • Bir diğer mesele DHMİ arasında, havalimanı işletmecileri arasında kamuoyunun bilmediği büyük bir çatışma var. Bir tarafta bu işi hani daha öncesinden yapıp gelen kurumlarla saraya ve hükümete yakın şirketler arasında, hatta bu beşli çetenin, beşli şirketlerin kendi arasında bir çatışma, bir mücadele olduğu, bazılarının hisselerini devrettiği yönünde de bilgiler var.
  • İşletmeler Daire Başkanı bir şirkete yakın olabilir. Diğer şirketlerin etkisiyle de bu operasyon başlamış olabilir.”

"VAY HALİMİZE"

Soruşturmanın seyrine dair de Erdoğdu,şöyle konuştu:

  • Şimdi Daire Başkanı’nın o gruplardan hangisine yakın olduğunu bilmek lazım. Bu da yakında çıkacaktır. Çünkü havalimanları işletmesinde milyarlarca euro dönüyor. Ve kendi aralarında bir mücadele olduğu biliniyor. Bu İşletmeler Daire Başkanı bir şirkete yakın olabilir. Diğer şirketlerin etkisiyle de bu operasyon başlamış olabilir. Bu yüzden görev alan namuslu savcılara, namuslu polislere ve namuslu gazetecilere bir uyarı olarak yazdım ben bunu. Yani böyle bir çatışmanın arasında kalıp, böyle bir şirket hesaplaşmasının arasına düşüp bunun da adli soruşturmayı karıştırma riskine karşılık soruşturmanın nasıl gittiğine bakacağız. Eğer bu soruşturma Devlet Hava Meydanları içerisindeki rüşvet ve yolsuzluk ana böyle hiç ön yargısı olmadan devam ediyorsa helal olsun deriz. Gerçekten takdir ederiz. Biz de destekleriz. Ancak bu daire başkanı mevcut işletmecilerden birinin adamıysa, ona daha yakın davranmışsa, onu korumuşsa ve diğer şirketler bu konuda bir operasyona devlet eliyle girişmişlerse vay halimize.

Üçüncü havalimanının kamuya maliyetine değinen Erdoğdu, Atatürk Havalimanı’nın da bilinçli şekilde işlevsiz bırakıldığını ileri sürdü:

“O havalimanının pistleri kırıldı ki yarın iktidar değişirse tekrar açılmasın.”

Erdoğdu, Türkiye’de büyük bir “servet transferi” süreci yaşandığını öne sürerek, “Türkiye rant üretemediği için bu yolsuzluk canavarı beslenemiyor. Artık belediyelere ve birikmiş servetlere el uzatmaları gerekiyor” dedi.

ERDOĞDU'DAN BÜYÜK İDDİA

Erdoğdu şöyle konuştu:

  • Eskiden Türkiye ekonomisi rant üretebiliyordu. Özelleştirmelerle, borçlanmalarla, cumhuriyetten kalan bütün varlıklar satılarak bir rant ekonomisi kurulabiliyordu. Son 3-4 yıldır bir kriz içerisinde olduğumuz için ve bir rant üretilemediği için ve bunların en çok rant ürettiği belediyeler Cumhuriyet Halk Partisi’nin eline geçip temizlendiği için bu yolsuzluk canavarı beslenemiyor. Ve bu yolsuzluk canavarı beslenemediği zaman hayatta kalamıyor. Bu doymaz bir canavar, sürekli beslenmesi gerekiyor. Böyle olunca ne olacak? Bir, belediyelere çökmek gerekiyor. İki, birikmiş servete el uzatmaları gerekiyor. Ekonomi bir şey üretemiyorsa ne olacak? Bunu engelleyenlere müdahale edeceksiniz, İBB’ye müdahalesi. İkincisi de Türkiye’de servetlere el konulma dönemi başlayacak. Şimdi bu operasyonların başladığını görüyorsunuz. Ve bize gelen bilgiler şöyle, Ankara’da bir grup kendisini devlet olarak tanıtarak ve devletin bütün kanatlarına talimat vererek, bakın net, bu yani… Bu bilgi geldi ama ispatlayamam. Yine tahmin olarak, iddia olarak verelim biz bunu. Konuştum insanlarla çünkü. Ve devletin bütün kanatlarına ulaşarak, gizli bilgilere de ulaşarak bu özellikle yolsuzluğa adı geçmiş geçmiş şirketler, eski bunun gibi eski bürokratlar, bunlara şantajlar yapılıyor. Birtakım büyük ihale işlerine giriyorlar. Arsa dönüşüm işlerine giriyorlar. Kentsel dönüşüm işlerine giriyorlar ve buralarda çok büyük büyük büyük paralar dönüyor.

"BAKANLARA TALİMAT...."

  • Vallahi benim anladığım kadarıyla, yani benim elde ettiğim bilgilerden vardığım sonuç bakanlara talimat verebiliyorlar. Kendilerini partilerin üzerinde görüyorlar. Ve bir tür rövanşistlik de var. Yani bu eskiden yolsuzluk yapmış birtakım bürokratlara müdahaleden bahsediliyor. Birtakım şirketlere müdahaleden bahsediliyor ama aynı zamanda saray içerisinde bir taht kavgasının olduğundan da bahsediyor. Bu taht kavgasında da belirli aileler, belirli damatlar, belirli bakanların olduğu söyleniyor. Bunlar tabii bildiğimiz gri ekonomi içerisinde olanlar.

İktidar medyasının manşetinde yer alan bazı şirket isimlerinin bu operasyonlarla bağlantılı olduğunu iddia eden Erdoğdu, şunları ifade etti:

  • Burada bir nokta atışı yapılmış. Şimdi bu şahıs üzerinden sipariş usulü şu şu şu yolsuzlukları yapmış deyip hiçbir yere dokunulmazsa belli ki bu belirli bir şirketin elinden belirli bir imtiyazı almak için yapılan bir mikro organizasyon demektir. Üstelik bugün Yeni Şafak gazetesinin manşetinde eskiden AK Parti’ye ve saraya yakın olan bir şirketin daha adı geçti. Şimdi bakın ilk reklamları alan o büyük grup şu an Ekrem Başkan’la birlikte tutuklandı. Söylemekte aslında şey yok, sakınca yok çünkü herkes biliyor, İlbaklar. İkincisi de bugün Yeni Şafak Makyol’u, yani o beşli şirketler grubundaki bir şirketi işaret etti.Bu şu demek. Türkiye’de çok büyük bir sermaye transferinin önü açılıyor demek.

Saray içinde bir “taht kavgası” yaşandığını da iddia eden Erdoğdu, bu kavgada bazı damatlar, aileler ve bakanların rol oynadığını söyledi:

  • "Bu taht kavgasında da belirli aileler, belirli damatlar, belirli bakanların olduğu söyleniyor. Bunlar tabii bildiğimiz gri ekonomi içerisinde olanlar".

Son olarak kendisine yönelik tehditler aldığını belirten Erdoğdu, “Bugün de Aykut Erdoğdu tutuklansın diye tag’ler açmışlar. Ancak biz bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.

İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı dayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına da değinen Erdoğdu, “Ekrem İmamoğlu serbest bırakılmadan, erken seçim kararı alınmadan Türkiye’de hiçbir şey yoluna girmez” sözleriyle çağrıda bulundu.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi