CHP'den Kızılay Başkanına: 12 şirketten maaş alıyor musun?

CHP'den Kızılay Başkanına: 12 şirketten maaş alıyor musun?
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Deprem bölgesindeki yaşanan skandallara değinen Altay, Kızılay başkanına '12 şirketten maaş alıyor musun?' diye sordu.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Devletin ilk üç günkü yokluğu ve acziyeti kabul edilebilir değil. Sayın Erdoğan, kabul edilebilir değil. Orada bir vebal var. Her vebalin de bir bedeli vardır. Ne hükümetten ne yüksek bürokrasiden bu vebalin bedelini ödeyeni görmedik" sözleriyle iktidarı eleştirdi.

Depremden sonra bazı kurum ve şirketlere çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay'a ilişkin Altay, "Kızılay, ağır disiplin cezasını hak ederek sınıfta kaldı. Kızılay deyince akla üç şey gelirdi; çadır, battaniye, barınma yani, kan ve kan stoku, seyyar mutfak ve gıda stoku. Ee biz ilk gün neden Kızılay’ın çadır stoku yok dedik. Yanlış söylemişiz, varmış ya. Çadır dağıtılmayınca ben zannettim ki Kızılay’ın depolarında çadır yok. Varmış. Aa Kızılay AHBAP’a çadır satmış. Be vicdansızlar be Allah’tan korkmazlar insanlar çadır, çadır, çadır diye inim inim inlerken deponuzda çadır varken o çadırları niye, ne uğruna beklettiniz? Çıktı ortaya, çadır var, gönderilmemiş ya. Bu Allah’tan korkmamaktır, milletten utanmamaktır, bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır" eleştirisini yaptı.

Engin Altay'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Yüzleşti de yüzsüzce Adıyamanlılardan helallik istedi:

Biz ilk üç gün devlet yok dediğimizde Erdoğan’dan yemediğimiz küfür, hakaret kalmadı. Küfre yakın ağır hakarette bulundu bize, kendisine iade ediyorum. Önce devletin valisi çıktı geç geldik dedi. Ben dedim ki şimdi Erdoğan bu valiyi pat diye görevden alır. Almadı. Sonra devletin başı Erdoğan, bu gerçekle yüzleşti. Yüzleşti de yüzsüzce Adıyamanlılardan helallik istedi. Helallik isteyeceksen önce bize hakaret ve küfrettiğin muhalefetten iste. ‘Haklıymışsınız, doğru söylediniz ben de kabul ediyorum, devlet ilk üç gün yoktu’ de. Dedin de muhalefet ettiğin küfür ile kaldın.

Be vicdansızlar be Allah’tan korkmazlar…:

Kızılay, ağır disiplin cezasını hak ederek sınıfta kaldı. Kızılay deyince akla üç şey gelirdi; çadır, battaniye, barınma yani, kan ve kan stoku, seyyar mutfak ve gıda stoku. Ee biz ilk gün neden Kızılay’ın çadır stoku yok dedik. Yanlış söylemişiz, varmış ya. Çadır dağıtılmayınca ben zannettim ki Kızılay’ın depolarında çadır yok. Varmış. Kızılay AHBAP’a çadır satmış. Be vicdansızlar be Allah’tan korkmazlar insanlar çadır, çadır, çadır diye inim inim inlerken deponuzda çadır varken o çadırları niye, ne uğruna beklettiniz? Çıktı ortaya, çadır var, gönderilmemiş ya. Bu Allah’tan korkmamaktır, milletten utanmamaktır, bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır.

Huzur hakkı var hem de bol bol var:

Kızılay Başkanı 12 şirketten huzur hakkı alıyor mu? Maaş alıyor mu? Soruldu bu. Sayın Kerem Kınık, bir kere de ben sorayım 12 şirketten maaş alıyor musun? Çık, ‘almıyorum’ de. ‘Almadım’ de. Yok. Şirket var, genel müdür var, yönetim kurulu var. Huzur hakkı var hem de bol bol var. Ama çadır, kan, seyyar mutfak yok. Battaniye yok. Böyle Kızılay olur mu?

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Allah’tan kork, kuldan utan:

Adana Milletvekilimiz Müzeyyen Şevkin, bölgeden yeni geldi. Samandağ’ın mahallesinde dedi ki ‘Engin Başkanım, seralar var ya domates serasını, içindeki fideleri sökmüş, varsa kilimini sermiş, serada kalıyor. Naylon, muşamba serada. Yumuşak toprağın üzerine çekmiş, şimdi yağmur var.’ Allah onlara yardım etsin. Biz çadır yok dedikçe Erdoğan hopluyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Allah’tan kork, kuldan utan. O işte o seranın, Müzeyyen Şevkin’in çektiği fotoğraf. Çekildiği tarihi söylüyorum, 6 Mart 2023. Depremden 29 gün sonra. Bu fotoğraf iki gün önce çekilmiş. Çadır yok. Hala yok. Erdoğan, çatlasan da patlasan da küfretsen hakaret etsen de buradan söylüyorum 6 Mart bu fotoğraf, serayı bozmuşlar. Müzeyyen Hanım’ın ifadesiyle ‘burada 20’ye yakın insan kalıyor.’ Kerem Kınık, yüzüne, gözüne, dizine dursun o paralar, buraya çadır yolla kardeşim. Bu bir aile değil, Samandağ’dan Nurdağı’na, Pazarcık’a, Malatya’ya her yerde bu sorun var. Arsuz’da, Antakya’da, İskenderun’da, Defne’de, Adıyaman’da, Gölbaşı’nda var. Bu sorun var.

AKP çadır yok diyenleri provokatör ilan etti:

Dün TBMM’de ilginç bir şey oldu. Sayın Elitaş (AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş) dedi ki ‘Bu çadır yok diyenler tıpkı Bursaspor Amedspor maçında pankart açanlar provokatörlerle aynı dili kullanıyor, bunlar provokatör.’ Pes. Tablo bu. İki gün önce çekilmiş fotoğraf. Ben kendim gittiğimde Adıyaman merkezde tütün iskelesini muşambayla çevirip 33 kişinin kaldığıçadırımsı yerden de seslenmiştim. Aradan 20 gün geçti. Samandağ’da da durum bu. AK Parti çadır yok diyenleri provokatör ilan etti. Hadi biz etti, provokatör, terörist ilan etti de bu ne ya. Erdoğan, sık sık bölgeye gidiyorsun, Samandağ’ın şu mahallesine gidiver. Burada insanlar nefes almaya çalışıyor. Barınmaya demiyorum, burada barınılmaz çünkü. AK Parti kafası, çadır isteyenleri Bursaspor Amedspor maçında pankart açan provokatörlerle aynı dili kullanmakla itham edecek kadar pişkinleşe biliyor. Takdiri yüce millete bırakıyorum. 67 gün sonra millet bir karar verecek.

Millet İttifakı’nın adayı Bay Kemal ilan edildi, risk primi 40 puan düştü:

Bay Kemal’in adaylığının ilan edileceği günlerle eş zamanlı güzel bir şey oldu. Türkiye ekonomisi bakımından güzel bir şey oldu. Daha seçilmedi, adaylığı bile dünyanın Türkiye’ye bakışını değiştirdi. Nasıl oldu? Bu CDS var ya risk primleri. Türkiye’nin bu CDS risk primi 40 puan düştü. Bu ne kadar düşerse o kadar iyi. Bunun iadeli sıfır olmasıdır. 40 puan düştü. Millet İttifakı’nın adayı Bay Kemal ilan edildi, 40 puan düştü. Daha adayken, iş başı yapmamışken. İş başı yaptığında herkes emin olsun ki Türkiye’de gerçekten ekonomi dahil her şey çok güzel olacak.

“Bu konuda Türkiye’de en son konuşacak kişi Bahçeli’dir”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Millet İttifakı’na hedef alan sözleri üzerine yöneltilen soruya Altay, “Ben yıllardır Tayyip Erdoğan’ın muhalifiyim. Kendisine çok laf ettim ama ben Tayyip Bey’le Meclis’te karşılaşırsam yüzüne, gözüne bakabiliyorum. Yani yüzüne bakamayacak laf etmedim. Ama Devlet Bey, Tayyip Bey’le ilgili öyle laflar etti ki; şimdi Tayyip Bey’in yüzüne nasıl bakıyor, merak ediyorum. Bu konuda Türkiye’de en son konuşacak kişi Sayın Bahçeli’dir. Kişi kendinden bilir işi. Sayın Bahçeli, ‘suda ateş yanmaz’ diyordu, yanıverdi. ‘Tekeden süt çıkmaz’ diyordu çıkıverdi. ‘Balda tuz bulunmaz’ diyordu bal tuzlu çıktı. Bahçeli sen önce kendine bak, bu işlere karışma. Tayyip Erdoğan’ı o postta tutmaya senin gücün yetmez. Nokta” yanıtını verdi.