'Bu yazı 24 saat geçmeden engellenecek' notunu düştü: "Cumhur İttifakı’nın da en zayıf karnı burası..."

Gazeteci Murat Ağırel, Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığı ve HÜDA PAR'ı eleştirdiği yazısına "En baştan söyleyeyim... Bu yazı 24 saat geçmeden engelleme kararı ile engellenecek" notunu düştü.

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, AKP listelerinden TBMM'ye girmeye hazırlanan HÜDA PAR ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

HÜDA PAR ile ilgili yayınlanan eleştirel içeriklere hızlı şekilde yayın yasağı getirildiğini hatırlatan Murat Ağırel, "En baştan söyleyeyim... Bu yazı 24 saat geçmeden engelleme kararı ile engellenecek" diye yazdı.

"HÜDA PAR’ın Hizbullah ile bağlantısı olduğu konusunda yapılan paylaşımların ve iddiaların yer aldığı 47 haber sayfasına erişim engeli kararlarıyla, internet sansürü uygulandı" bilgisini veren Ağırel, "Çünkü Cumhur İttifakı listelerinden aday dahi gösterdikleri ortakları HÜDA PAR hakkında geçmişe dair olumsuz hiçbir şey yazılmamasını istiyor. HÜDA PAR yetkilileri ışık hızı ile mahkemelere başvuruyor, mahkemeler ışık hızı ile engelleme kararı çıkarıyor" ifadelerini kullandı.

"Ben yine de tarihe not düşmek istiyorum" diyen Ağırel, yazısını şöyle sürdürdü:

"Rahatsız oluyorlar. Çünkü Millet İttifakı’nı HDP ve PKK üzerinden terör ile ilintili göstererek oy kazanma amacındalar. Fakat Cumhur İttifakı’nın da en zayıf karnı burası...

Bilmeyenler için, Hizbullah denen kanlı terör örgütü yapılan operasyonlarla çökertildi. Yakalanan sanıklar bir bir vahşiliklerini itiraf etti. Mahkeme de el yazıları ile yazılmış arşivlerinden çıkan mektupları okundu. Video kasetler ile işkenceye tabi tutulan kişilerin görüntüleri kayıt altına alındı.

TBMM araştırma komisyonu raporunda bu terör örgütünün süreci de uzun uzun anlatıldı. Mahkemedeki duruşma esnasında sanıklardan biri olan ve 109 kişinin ölümünde payı bulunan askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar suçunu itiraf ediyor ve son savunmasında bakın neler diyor:

'Beykoz’daki villada 15 milyon sayfalık örgüt arşivinin yüzde 99’unu imha ettik. Hard disklere sıktığımız her kurşun polisin beynine sıkacağımız mermiden daha önemliydi. Ermeni, Yahudilerin dini inancı yaşama özgürlüğü varsa bu özgürlük İslama da tanınmalıdır. Anlattıklarımı hikâye dinler gibi dinliyorsunuz. Hiçbir şeyin hukukla çözüleceğine inanmıyorum. Cezaevinde bize baskı olursa o cezaevinin savcısı, müdürü, o ilin Emniyet müdürü, bizi yargılayan mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz.'

Serbest bırakılanlardan Kemal Gülşen de mahkeme heyetine şunları söylüyor:

'Bu eylemlerin hepsini Allah için, İslam için yaptım. Şu anda dışarı çıkarsam gözümü kırpmadan yine yaparım. Hatta iddianameye yansımayan ve savcının çözemediği başka eylemlerim de vardır. Savaşımız namaz içindir. Sizden adalet beklemiyorum. Mahkemenin vereceği karar siyasidir.'

Bunları neden hatırlatıyorum? 'Bizden başka milliyetçi yok biz öz milliyetçiyiz' diye beyanlarda bulunan Cumhur İttifakı’nın ortakları MHP ve BBP’ye sormak için.

'AÇIN MEDYA ORGANLARINI, SADECE GÖZ GEZDİRİN'

HÜDA PAR yetkilileri 'Hizbullah ile bağımız yok' diyor. Açın medya yayın organlarını. Sadece göz gezdirin. HÜDA PAR genel başkanı Hizbullah bir terör örgütü müdür diye sorulduğunda, 'Terör örgütü olarak görmüyorum' dedi. Yine katıldığı bir YouTube yayınında çocuk evlilikler sorulduğunda 'Kime göre çocuk, neye göre çocuk' cevabını verdi.

Sadece o mu?

Eski HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Kanal 42 televizyonunda yayımlanan Sümen Altı programında gazetecilerin sorularını yanıtlarken 'Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilebileceğini' söyledi. '5 darbeci general yazıyor biz de bunu ilah seviyesine çıkarıyoruz. ‘Bunu eleştiremezsiniz, değiştiremezsiniz, değiştirilmesini teklif dahi edemezsiniz’ düşüncesi akla ve mantığa uygun değil' ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndeririz diyen Cemal Tutar’ın sosyal medya hesabına bakın. Gaffar Okan, HÜDA PAR ve genel başkanı ile ilgili paylaşımlarını görürsünüz.

AKP’nin HÜDA PAR’lı milletvekili adayı Şehzade Demir’in yaptığı eski paylaşımlara bakın.

Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun RUDAW’a yaptığı röportajda, 'Irak’la olan sınırlar suni sınırlardır. Ne Kürtler ne Türkler tarafından kararlaştırılmış sınırlar değil. Bu sınırlar çizilirken Kürtler bölünmüştür. Ama şu anda Irak Kürdistanı, Türkiye Kürdistanı, Suriye Kürdistanı ve İran Kürdistanı diye farklı parçalar vardır. Bu da bizim bölgemizin gerçeğidir. Gücümüz olsa da bu sınırları kaldırabilsek' ifadelerini kullandı.

Ne diyelim birlikte açılıştan açılışa koşan 'öz milliyetçi' BBP Genel Başkanı Destici ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, HÜDA PAR genel başkanı ile çarşıları pazar ola... İki koltuk için susmaya devam etsinler."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi