Binali Yıldırım ve Bahçeli ile yaşadıklarını anlattı, izlenme rekoru kırdı
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Youtube’da Babala TV’de yayınlanan ve Oğuzhan Uğur‘un moderatörlüğünü yaptığı “Mevzular Açık Mikrofon” programına konuk oldu. Birbirinden önemli açıklamalarda bulunan Davutoğlu'nun 5 saati aşkın süren yayını 13 saatlik sürede yaklaşık 1 milyon 100 bin izlendi.
Davutoğlu’na cuma namazında provokasyon
Yapımcılığını Oğuzhan Uğur’un üstlendiği ve yine kendisinin modere ettiği Mevzular Açık Mikrofon programına katılan Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’nun konuk olduğu program dün gece saat 21:00’de yayınlandı. Çekimlerinin yaklaşık 10 saat sürdüğü programla ilgili yapımcı Oğuzhan Uğur, kurgunun yaklaşık bir hafta sürdüğünü ifade etti.
gençlerin sorularını yanıtlayan Gelecek Partisi lideri, başbakanlığı döneminden AKP içinde kendisine yapılan operasyona, Reza Zarrab'dan 7 Haziran – 1 Kasım arasındaki sürece kadar merak edilen birçok soruyu cevaplandırdı.
İzmir'de AKP bürosuna sopalı saldırı
"Bir kere o video ile ilgili tekrar bakacağım ama şunu söyleyeyim..."
Davutoğlu'na Türkçe Olimpiyatları'nda Fetullah Gülen'den 'Hocaefendi' diye bahsettiğinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu "Sadece Türkçe öğreten öğretmenlere teşekkür ettim. Hocaefendi yok orada, ben ne konuştuğumu bilirim" diye yanıt verdi. Bunun üzerine başka bir izleyici Davutoğlu'nun Türkçe Olimpiyatları konuşmasında Fethullah Gülen'e "Muhterem Hocaefendi" dediği anları dinletti.
T24'ün Babala TV yayınından aktardığın habere göre Davutoğlu, "Bir kere o video ile ilgili tekrar bakacağım ama şunu söyleyeyim. O video, Türkçe Olimpiyatları'nda bana verdikleri Karamanoğlu Mehmet Bey Ödülü ile ilgili videodur. O daha eski tarih olabilir, bakacağım. Ola ki insan hatayla, şeydir... Onu tekrar gözden geçireceğim ama doğrudan destek anlamında o yıllarda -hemen hemen Türkiye'deki bütün siyasi partilerin genel olarak olumsuz bakmadığı bir dönemde, o günlerde dahi herhangi bir şekilde bu faaliyetlere fiili destek anlamında bir şeyim söz konusu olmadı." yanıtını verdi.
"O kaydın önü var arkası var"
2014 yılında Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık yaptığı dönemde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile aralarında geçen bir toplantıdan sızdırılan ses kayıtları hatırlatıldı. Süleyman Şah türbesine saldırı iddiasının yer aldığı ses kaydına Davutoğlu şu cevabı verdi:
"Devlet her şeyi konuşur. Devlet mahremiyet içinde. Bu devlete sadık olan hiç kimse FETÖ ağzıyla konuşamaz. Düşen kayıt bu şekilde gelişmedi. 17-25 Aralık için FETÖ operasyonu dedim ama yolsuzluk iddialarının üstüne gittim.
O ses kaydı toplantı tutanağı değil. O kaydın önü var arkası var. Bunu dinleyen hain çete bize tuzak kurdu. Olacak senaryoların hepsi gündeme gelir.
"Ses kaydı nereden çıktı?"
Ses kaydına kulak asmayın. Bu komplodur. Devletin mahremine girmeye çalışan örgütün sözüne de kaydına da itibar edilmez. Kayıt çıktığında yerel seçimlere gidiliyordu. Seçim manipüle edilmek için ve 17-25'e tutunduğum net tutum olmak üzere bunu çıkardılar.
Ses kaydı nereden çıktı? Genel Kurmay İkinci Başkanı'nın yaverinden çıktı. Onun üzerinden çıktı. Faili o. Uluslararası hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadık. Teyit etmem, doğru da değil.
"7 Haziran'da seçimi kaybettik"
Bu psikolojik ortamda bazı anketleri ciddiye almıyorum. Tüm partilerin adını yazıyor Gelecek Partisi hariç. Liderlerin adını yazıyor Davutoğlu hariç. Bana karşı kumpas kuruldu dedim. Berat Albayrak, Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım beni engel görüyordu.
Bizim de kullandığımız uçakta uyuşturucu yakalandı. Devlet bunları kaldırmaz. MKYK üyelerine usulsüz bir şekilde başbakan olmam engellendi. 7 Haziran'da seçimi kaybettik aynı gece PKK silahlı mücadele çağrısında bulundu.
"Yalnız bırakıldım"
Hükümet kurmayla ilgili sıkıntılarımız var, mecliste çoğunluğumuz yok, Türkiye zor eşikten geçiyor. Ben çıktım balkon konuşması yaptım. Demokrasi kazandı dedim. Peki ne oldu o konuşmadan sonra? Hükümet kurmaya çalışıyoruz, MHP kategorik olarak reddetti, CHP ile ciddi çalışmalar yürüttük.
Biz o görüşmeleri yaparken Sayın Cumhurbaşkanı Rize'ye Yargıtay Danıştan Başkanları'nı götürüyor ve diyor ki sistem değişmiştir herkes bilmiş olsun. Ben başbakan olarak hükümet kurmaya çalışıyorum, fiilen bu çabalara karşı AK Parti içindeki adamlar imza toplayanlar başta Binali Yıldırım olmak üzere dertleri, yalnız bırakıldım.
"Bahçeli, Davutoğlu terörle iş birliği yapıyor dedi"
Hiçbir yerde devlet teammullerine ve demokratik hukuk devletine aykırı bir işe izin vermedim. Kanlı dönemin sorumluları terör örgütleridir onlarla ben mücadele ettim. 2019'da ben açıklama yaptım. Demokrasiye güveni sarsarsak terörle mücadele zaafa uğrar. Eğer belediye başkanları suç işlemiş iseler YSK neden aday yaptı. Sonra işlemişse, önce suç tescil edilsin.
Bunun üzerine Bahçeli, Davutoğlu terörle iş birliği yapıyor dedi. Erdoğan da sessiz kaldı. Ben mesaimi güney doğuda askerlerle geçirirken evinde dizi izlerken bizimle hükümet kurmaya destek olmadı dedim. Ankara'da oturduğun yerden ahkam keseceksin ve ben şehit uğurlayacağım.
"Erdoğan, Yıldırım ve Soylu terörle mücadeleden bahsetmemeleri lazım"
Bununla uğraşırken Erdoğan Beştepe'de Binali Yıldırım ile birlikte beni kongrede devirmek için plan yapıyorlardı. O günlerde terörle mücadelede bizi yalnız bırakan Bahçeli de, beni genel başkanlıktan almak için çaba sarf eden Erdoğan, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve çevresi insan içine çıkamaması lazım. Terörle mücadeleden bahsetmemeleri lazım. 7 Haziran seçimlerinden sonra AKP MYK'sında çoğunluk CHP ile koalisyona yakındı. Beni görüşmelere görevlendiren de Erdoğan'dı...
Erdoğan ile tekrarlanan İstanbul seçimlerinde konuştum. Ramazan tebriği için aradım, eleştirdi. Destek istedi. Yanlış yaptınız yenilemekte böyle bir şeye destek veremem dedim.
"Erdoğan Zarrab için hayırsever dedi"
Reza Zarrab'ın bütün bakanlarla ilişkisi vardı. Bana yaklaşamadı. Bakanlar Kurulu'nda dedim ki bakan arkadaşlara, bu adamla bir tekinizin resmini görmek istemiyorum. Bu adam ileride Türkiye'nin başına bela açabilir.
O hafta Sayın Erdoğan, ne istiyorsun Ahmet Bey bu adamdan, kendisi hayırsever dedi. Bu adamı yargılamalıyız dedim."