AKP, DSP ve Anavatan'dan istifa edip CHP'ye katıldılar
CHP Adalar İlçe Başkanlığı, Anadolu Kulübü'nde CHP'ye katılım töreni düzenledi. Törene, CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ve CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat taktı.
Canan Kaftancıoğlu, törende CHP'ye katılan 150 kişiyi temsilen aralarında DSP Belediye Meclisi üyeliğinden geçen hafta istifa eden Muzaffer Yıldırım, Anavatan Partisi önceki dönem İlçe Başkanı Ömer Çolak, DSP önceki dönem meclis üyesi ve İlçe Başkanı Müslüm Şahin, önceki dönem AKP Adalar Gençlik Kolu Başkanı Muhammed Çiftçioğlu’nun da bulunduğu yeni rozet taktı.
CHP Adalar’da 2023 yılının ilk 4 ayında yüzde 15 oranında üye artışı yaşandı. Yeni katılımlarla, 13 bin 353 seçmeni bulunan Adalar ilçesinde seçmenin yaklaşık yüzde 12’si CHP üyesi oldu.
AKPOLAT: BU KARANLIK İKTİDARI 14 MAYIS GÜNÜ DEVİRECEĞİZ
Üye katılım töreninde konuşan CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat, şunları söyledi:
“Çok anlamlı ve çok heyecanlı bir gün. Çünkü kuruculuğunu Atatürk'ün yaptığı ve üyesi olmaktan hep gurur duyacağım CHP'ye katılım sağlayarak iktidar mücadelemizde bizlere yol arkadaşlığı yapacak, gücümüze güç katacak, milli, değerli üyeleri ailemize katacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Sevgiyle, hoşgörüyle, demokrasiyle ülkemize bağlılığı hep birlikte yeniden getireceğiz. 14 Mayıs günü bu karanlık iktidarı Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu'nun liderliğinde devireceğiz. Buna olan inancımız tamdır. Öbek çalışmalarında kapı kapı gezerek, meydanlarda, pazarlarda stant kurarak, parti politikalarımızı halkımıza anlatan, gücüyle güç katan, hiçbir menfaat beklemeden kapı kapı gezen siz değerli hanımefendilere, partili yoldaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Sözlerime son verirken sizlerden bir söz almak istiyorum. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını demokrasiyle karşılanmak için 15 Mayıs sabahı ülkemize ikinci bahara getirmek için canla başla hep birlikte çalışmaya, sandıklara sahip çıkmaya var mısınız?"
GÜL: SEÇMEN TAPULU ARAZİ DEĞİLDİR. HER SEÇMENİN OYU DEĞİŞEBİLİR
Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül de “Bütün dostlar bir aradayız" diyerek, şunları dile getirdi:
"Aklıma gelen bir anıyı sizinle paylaşacağım. Rahmetli Demirel, 12 Eylül’den sonra demişti ki 'Özal benim tapulu arazime el koydu.' Burada Demirel’i eleştirmek için söylemiyorum. Bir siyaset anlayışını ortaya koymak için söylüyorum. Seçmen tapulu arazi değildir. Her seçmenin oyu değişebilir. Bizler partileri kıyasıya eleştirebiliriz. AKP’yi ve diğer partileri, ancak seçmen eleştirilmez. Seçmen dün gerçekleri göremediği için başka yerlere oy verebilir, ancak yarın biz gerçeği anlattığımızda o seçmen bizim potansiyel seçmenimizdir. Bu seçim özellikle Genel Başkanımızın 13. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve Millet İttifakı anlamında bu mesele hepimizin aklında olsun. Bir eski milletvekili şöyle bir önerme yapmıştı. 'Türkiye’de kabaca 30 milyon gibi seçmen var. Biz hepimiz bize oy vermeyen bir kişiyi ikna etsek başka bir noktaya gelmiş oluruz.' Partimize yeni katılan dostlarımızı alkışlıyorum hoş geldiler. Hep beraber 14 Mayıs’ta canla başla güç birliğiyle çalışarak dayanışma içinde… Yolumuz açık olsun.”
CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu da törende yaptığı konuşmada, “Aramıza yeni katılan, bundan sonra terimizin ortağı olacak, akıl için, adalet için, ahlak için bizim terlerimizin kendini karıştıracak aramıza yeni katılan, kadın, erkek, genç kardeşlerim CHP ailesine hoş geldiniz" dedi. Kaftancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İYİ İNSANLAR, AHLAKLI, ADALETLİ İNSANLAR ER YA DA GEÇ BİRBİRİNİ BULUR: Hep şuna inanırım ben: İyi insanlar, ahlaklı insanlar, adaletli insanlar, er ya da geç birbirini bir şekilde bulurlar. Ve ben CHP İstanbul İl Başkanı olarak sizler gibi aramıza yeni katılan yol arkadaşlarımızla bugün buluşmuş olmaktan dolayı aynı yolu yürüyecek olmaktan dolayı çok mutluyum. Ancak kendi adıma ve partim adına şu eleştiriyi de yapıyorum. Niye biz sizi daha önceden bulmamışız, ulaşmamışız, kendimizi anlatmamışız da bugün iktidar olan kötülüğe mahkum etmişiz diyorum.
KADINLARIN KILIĞI, KIYAFETİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLAR YAKINDA GİDECEKLER: Herkesin kimliği şerefidir. Annemizi, babamızı hangimiz seçebiliriz? Bunlar bizim gündemimiz, yani CHP'nin gündemi asla olmaz. Biz kadınların kılığı, kıyafeti üzerinden siyaset yapanlar, kadının evinde yemeğini pişiremediğini aklına getirmeyip, o çürütmeye niyetli oldukları koltuklarda kadın üzerinden siyaset yapanlar, yakında gidecek. Neden biliyor musunuz? Sizin söylediğiniz gibi benim değil, bütün kadınlar 'Belki istediğim gibi giyinirim, istediğim gibi düşünürüm, eğer ben başörtüsü takacaksam, hangi renk takacağıma da hangi şekilde olacağına da ben karar veririm. Eğer ben mini etek giyeceksem de eteğimin boyuna da ben karar veririm' dediği için.
CHP CESUR İNSANLARIN PARTİSİ: CHP, aslında kadınıyla erkeğiyle cesur insanların partisi. Bu salonlar 29 gün sonra Cumhurbaşkanlığı koltuğunda sizlerin sayesinde oturacak olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, yani 13. Cumhurbaşkanımızın inancıyla, azmiyle, birikimiyle, emeğiyle ve asla ve asla vazgeçmeyerek, bu kötülüğü, bu iktidardan gönderecek olması kararlılığıyla bu şekilde oluyor.
DEPREMDEN SONRA İKTİDAR ELİYLE YAŞATILAN BİR FELAKET TABLOSU: Ülkemizde çok büyük bir depremi yaşadık. Hakikaten oraya giden görenler, gitmese bile hissedenler vardır. Deprem öncesinde çok şey yapılabilirdi. Asıl depremden sonra iktidar eliyle yaşatılan bir felaket tablosu. Bakın bir depremzedenin bizzat söylediği: 'Ben depremi belki unutabilirim ama o depremden sonra yaşadığım ve bana yaşatılan üç günü asla unutamam.' Bunu neden söylüyorum biliyor musunuz? Bunu bugün üzümün sapı, çöpü demeden, bugün kendi kişisel ve siyasal duygularınız, düşünceleriniz varsa bugün bu depremzede vatandaşımıza ve milyonlarca kardeşimize bir kez daha bunu yaşamaması için bu iktidardaki kötülüğü göndermenin sorumluluğuyla hep beraber uykusuz gecelerde, günlerde çalışmamız gerekiyor.
BENİM HALA UYKULARIM KAÇIYOR AMA HALA DEPREMİ HİSSETMEDİLER: Bu ülkede depremde milyonlarca vatandaşımız mağdur oldu, binlerce vatandaşımızı göz göre göre kaybettik. İnsanlar ölmeden salalarını dinlediler. Benim bir insan olarak uykularımı kaçırıyor, ama hala depremi hissetmediler. İlçe başkanımız çok güzel bir konuşma yaptı, sizden söz aldı. Ben de size sadece şunu sormak istiyorum, siz zaten sözü verdiniz. Böylesi büyük bir depremi hissetmeyenlere, o ölünceye kadar oturacaklarını zannettikleri, aslında halkın olan koltuklarda öyle bir sarsıp, o hissetmedikleri depremi, 14 Mayıs günü koltuklarında hissettirmeye var mısınız diyorum? Öyleyse bu ülkede yaşayan akıllı, ahlaklı ve adaletli siyasiler diyelim, sözümüzden ziyade sorumluluğumuz olsun. Haydi hep beraber çalışmaya devam."