Aile hekimliklerinde kira depremi: Ev sahipleri peşpeşe tahliye davası açıyor

Aile hekimliklerinde kira depremi: Ev sahipleri peşpeşe tahliye davası açıyor
İstanbul'daki fahiş kiralardan aile hekimliği merkezleri de payını aldı. Hizmet verebilmek için bulundukları semtlerde iş yeri kiralayan aile hekimlikleri mülk sahiplerinin kiralara yüzde 300 ile yüzde 400 arası gibi fahiş zamlar istemesi nedeniyle davalık oldular. Hekimler en iyi çözüm yolunun aile hekimliklerinin kamu kurumlarında hizmet vermesi olduğunu söyledi.

2010 yılında ‘Aile Hekimliği Birimi’ uygulamasına geçilmiş belediyeler, bağışçılar, il sağlık müdürlükleri ve Sağlık Bakanlığı'nın katkılarıyla birçok merkez binası hizmet verebilmek için kamu ya da özel sektörden iş yeri kiralanmıştı. Ancak bu uygulamanın üzerinden 10 yılı aşkın sürenin geçmesiyle birlikte, özel sektörden kiralanan sağlık merkezleri şu an yüksek kiralar nedeniyle tahliye davasıyla karşı karşıya.

İstanbul Aile Hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Özbakış, aile hekimliği merkezlerinin hizmet verdiği binalarının 2010 yılında geçici olarak konumlandırıldığını ancak unutularak kalıcı hale geldiğine dikkat çekerek, "Özelde kiralanan merkezler büyük sorun yaşıyor. Yüzde 70-80 zamlar kabul edilmiyor. 10 yıl önce kiralandığı için ev sahipleri ya istediği artışı yapabiliyor ya da çıkarabiliyor. Birçok aile sağlığı merkezinde çalışan arkadaşlarımızdan yüzde 300-400 oranında zam yapmaları ya da tahliye etmeleri istendi. Bununla ilgili hukuki yollara başvuran arkadaşlarımız dava süresinde bu binalarda hizmet vermeye devam edecek. İstanbul'da bu konuya ilişkin onlarca dava açılmış durumda" dedi.

whatsapp-image-2023-05-02-at-21-27-44-1.jpeg

‘Merkezler işleyemez halde’

İstanbul'da devletten kiralanan sağlık merkezlerine de devletin yüzde 72 zam yaptığını belirten Özbakış, "Konut olarak kabul edilmediğimiz için yüzde 25 kira artışı bizim için geçerli değil. Bu yüzden devlet ocak ayında enflasyon oranında zam yaptı. Ancak, kira, elektrik, doğalgaz, personel gibi tüm giderler için verilen ödenek olan 'cari giderler' için yüzde 30 civarında zam aldık. Asgari ücret memur zammının üzerinde arttı. Bu haliyle işleyemez hale geliyor merkezler. Çünkü bu giderlerin artış oranının altında zam yapılıyor cari giderlere. Hekimler merkezleri ayakta tutabilmek için artık maaşlarından veriyor" şeklinde konuştu.

‘Sağlık merkezlerinin yarısı depreme dayanıklı değil’

Özbakış, İstanbul’daki olası depreme de dikkat çekti. İstanbul'da hizmet veren bin 80 aile hekimliği merkezi olduğunu, bunun 370'inin 1999 öncesi yapılan binalarda hizmet verdiğini belirterek, "Bunlardan 30 tanesi depreme dayanıklı olmadığı için bir ay önce tahliye edilerek, başka aile sağlığı merkezlerine geçici olarak taşındı. 1999 sonrası yapılanlardan da 100’den fazlası depreme dayanıklı değil. Yani İstanbul’daki aile hekimliği merkezlerinin yarısından fazlası depreme dayanıklı değil. Yarısı depremde yıkılacak. Şehirde depremden sonra sağlık hizmeti verecek yer yok. Birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlar depreme hazır değil" diye konuştu. Bu nedenle bir an önce bir planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Özbakış, "Sağlık Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin tümünün bu konuda çalışması gerekiyor. Aile sağlığı merkezlerinin müstakil, devlet binalarında hizmet veren, çatısında su deposu, bahçesinde foseptik çukuru, deposunda battaniyesi, çadırı ve depremde gerekeli olan malzemelerin olduğu yerler haline gelmesi gerekiyor. Bunun için bir an önce çalışmalara başlamamız lazım" dedi.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi