Koronavirüs'ün bir etkisi daha: Şaşılık

Koronavirüs'ün bir etkisi daha: Şaşılık
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüban Atilla, koronavirüsün (Covid-19) şaşılığa neden olabildiğini, servislerinde bu vakalarla sık karşılaştıklarını belirterek, "Koronavirüsü illaki ağır atlatmak gerekmiyor, hafif geçirenlerde de rastlıyoruz" dedi.

Sağlık kongresi için Antalya'ya gelen Türk Oftalmoloji Derneği yönetim kurulu üyesi Atilla, şaşılık üzerine bilimsel çalışmalar yürüttüğünü belirterek, şaşılığın toplumda yüzde 1-2 oranında daha çok çocuklarda görüldüğünü söyledi. Şaşılığın uzun dönemde göz tembelliğine neden olduğunu dile getiren Atilla, "İki gözün bir arada kullanılmasını engelliyor. O yüzden tarama programlarına önem veriyoruz. Türkiye'de 5 yıldır, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Çocuk ve Ergen Sağlığı Dairesi Başkanlığı ile derneğimizin de katkılarıyla tarama programı yürütülüyor" diye konuştu.

'Vakalarda artış oldu'

Koronavirüsün göz sorunlarına da neden olduğuna dikkati çeken Atilla, "İlk başlarda 'pembe göz' dediğimiz çapaklanma, kızarıklık oluyordu. Sonraki dönemlerde koronavirüsün şaşılık da yaptığı tespit edildi. Servislerimize başvurularda, gözü hareket ettiren kaslarda felç nedeniyle ortaya çıkan şaşılıklar görüyoruz. Bize gelen vakalarda artış oldu. Literatüre de artan sayıda bildiriliyor. Önce tek tük vakalar oluyordu, artık seri şeklinde bildirilmeye başlandı. Koronavirüs sadece çocuklarda değil, büyüklerde de şaşılığa neden olabiliyor. Koronavirüsü illaki ağır atlatmak gerekmiyor, hafif geçirenlerde de rastlıyoruz" dedi.

Koronavirüs nedeniyle yaşanan şaşılığın iki, üç ayda düzelebildiğini vurgulayan Atilla, Covid-19'dan dolayı şu ana kadar gözlerde kalıcı bir hasarla karşılaşmadıklarını ancak dikkatli olmak gerektiğini söyledi. Atilla, sağlıksız beslenme, gün ışığından az yararlanma, sporun az yapılmasının da göz hastalıklarına neden olabildiğini vurgulayarak, "Göz sağlığını korumak için koronavirüsten korunmak, sağlıklı beslenmek, en az bir saat gün ışığından yararlanmak, bilgisayarı kol mesafesinde tutmak, arada mola verip uzaklara bakmak ve gözleri kapatarak dinlendirmek gerekiyor" şeklinde konuştu.

'Erken tanıyla çözülebilir'

Taramalar sayesinde doğumsal problemler, sistemik hastalıklar, katarakt, göz tansiyonu gibi sorunların tespit edilebildiğini bildiren Atilla, üç yıldır da okul öncesine yönelik taramalar yaparak, miyobu erken belirleyebildiklerini aktardı. Atilla, okul çağındaki çocukların görme kusurlarının düzeltilmesinin hem çocuğun okul başarısını etkilediğini hem de baş ağrısı, okula gitmekte ve okumakta isteksizlik gibi problemleri çözdüğünü ifade etti.

Şaşılığın da önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkati çeken Atilla, "Erken tanıyla şaşılığı önleyebiliyoruz. Sonradan çıkan şaşılıkların büyük bir kısmı gözlükle düzeltilebiliyor ya da kayma miktarı azaltılabiliyor. Şaşılıkta cerrahi tedavilerde de oldukça başarılıyız. Amacımız bir an önce şaşılığı düzeltmek, çocukların iki gözüyle eşit görmesini ve göz tembelliğini engellemek. Eğer çocukluk çağında şaşılığı düzeltemezsek, maalesef gelişim tamamlandıktan sonra bunu tekrar kazandırmamız mümkün olmuyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı (AA)