İstanbul Sağlık Müdürü'nden aşı randevusu açıklaması
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, salgının yönetildiği "Salgın Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.
İlk vakanın görüldüğü 11 Mart'tan sonra 16 Mart 2020'den bu yana pandeminin İstanbul'da anlık olarak Salgın Koordinasyon Merkezi'nden yönetildiğini söyleyen Prof. Dr. Memişoğlu şu bilgilendirmelerde bulundu:
Kasım ayına benzer bir pik ile karşı karşıyayız
"Hem kamu hastanelerinin, hem özel sektörün, hem 112 Acil Hizmetlerinin, hem Halk Sağlığının, hem aşılama ve filyasyonun, hem de ilaç ve malzeme tedariğinin organize edildiği, tek bir merkez burası. Şu anda salgın İstanbul'da hala sayısal anlamda azalmış gözükmese de son bir haftadır hızında bir azalma söz konusu. Kasım ayındakine çok daha benzer bir pik ile karşı karşıyayız. Özellikle pozitif vaka oranlarımızda, bundan yaklaşık 1 ay evvel başlayan yükselme, neredeyse son haftaya doğru hızlı bir azalmaya dönüştü. Bu azalmanın inşallah platoya da erdikten sonra, birkaç hafta içinde düşme eğilimine gireceğini ön görmekteyiz" dedi.
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu
60-64 yaş grubu aşılama oranı beklendiği gibi değil
Koronavirüsle mücadelede elimizdeki en büyük silahın aşı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu aşıya olan önyargıları kıracak bilgilendirmelerde bulundu:
"Aşı yaptırmasak olur mu, olmaz. Yoğun bakımda yatan hastalarımızın çoğu 60-65 yaş üzerindeydi. Aşılamalardan sonra bu hastaların sayı ve oranları azaldı. Bu da bizi umutlandırıyor. 65 yaş üzerindeki aşı oranımıza baktığınızda, dünyadaki rekorlardan birine imza attık. İstanbul'da 65 yaş üzeri aşılanma oranımız yüzde 80'e gelmiş durumda. Yaşlılarımızda aşıya talep beklediğimizden daha yüksekti açıkçası. Ama 60-65 yaş grubuna geldiğimizde, aşılanma için biraz daha çabaya ihtiyacımız var. Çünkü 60 ila 64 yaş arasındaki aşılamalarımız maalesef hala yüzde 60'ı bile bulmadı. Aşı randevu kapasitelerimizin yüzde 20- 30'unu ancak kullanıyoruz şu anda. İnsanlarımız hangi aşı değil, nerede aşı olacağını araştırıp bir an önce aşı olmaya gitmeli.
BioNTech sadece kamu hastanelerinde
Bütün kamu hastanelerinde BioNTech aşılarımız var. Üniversite ve özel sektörde, bu aşıların soğuk zincir takibi ve kontrolünü sağlama konusunda tedirginlik olduğu için, zayi veya fire olmaması adına, kamu hastanelerimizde bu aşıyı uyguluyoruz. Üniversite hastanelerinde, özel sektör ve aile hekimliklerinde ise Sinovac aşılarımız var. İnsanlar randevu alıp istedikleri anda istedikleri şekilde aşı olabilirler" şeklinde konuştu.
"Annem babam 88-90 yaşında hemen yaptırdım"
Aşı komplikasyonları konusunda da kafa karışıklığı yaşanmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Kullandığınız her ilacın komplikasyonu var. bunlar milyonda, hatta milyarda bir ihtimal. Ama sanki sürekli olacakmış gibi algılamasın vatandaşlarımız. Çok net söylüyorum, şu an için başka bir silahımız yok. Hele 60 yaş üzeri insanların ben aşıya gitmemelerini gerçekten anlayamıyorum. Bunların bir an önce aşılarını olması gerekiyor. Lütfen hastaneye gidip aşılarını yaptırsınlar. Ben her sabah işe gelir gelmez ilk olarak kaç kişi aşıya gitti, ona bakıyorum. Benim annem babam 88-90 yaşında insanlar. Aşı hakları gelir gelmez hemen yaptırdım. Bu konuda yaşlılarımızın yakınları lütfen yönlendirsin onları. Kendileri korksa bile, çocukları, yakınları onları aşı randevusuna yönlendirsin" dedi.
"İstanbul'da günlük 300-400 bin aşı yapma kapasitemiz var"
Bu hafta öğretmenler için açılan aşılamalara ilginin yoğun olduğunu da belirten Prof. Dr. Memişoğlu "Daha çok periferdeki (çevre bölgeler) öğretmenlerimize aşı yapmıştık. Şimdi merkezdeki öğretmenlere de yapmaya başlayacağız. Tabii şu anda onlara dair henüz aşılanma oranları net değil. Ama örneğin sağlık çalışanlarının yüzde sekseninden fazlası aşılandı. Zaten bir kısmı da hastalığı geçirmişti. İnşallah Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, Haziran'a kadar aşılamayı çok yüksek oranda yapmış olacağız" diye konuştu. İstanbul'da günlük 300-400 bin aşı yapma kapasitesi olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Memişoğlu, "Bunu iki üç katına çıkarabileceğimiz bir aşılama alt yapımız var. Ama bazı ülkelerde bu sistem olmadığı için, aşı merkezleri kuruldu. Konteynırlar koyuldu. Onları bize örnek gösteren bazı insanlarımız oluyor. Bunları da eleştirmek istemiyoruz, demek ki yeteri kadar anlatamadık ya da ifade edemedik bunları" şeklinde konuştu.
"İstanbul'da aşı zaiyatımız yok denecek kadar az"
Türkiye'nin dünyadaki en iyi aşı takip sistemlerinden birine sahip olduğunu anlatan Memişoğlu, "Tek bir aşının dahi, örneğin bir Kızamık aşısının dahi, nerede ne kadar süre, hangi ısıda saklandığı ve ne zaman, kime yapıldığını an be an takip edebilen bu sistem, 2009'dan beri var Türkiye'de. Biz bugün hem BioNTech, hem Sinovac aşılarını bu sistemle rahatlıkla yönetebileceğimizi de söyledik. Ama çoğu arkadaşımız bunun nasıl yönetildiğini halen daha bilmiyor ya da anlamak istemiyor. Şu anda hem Sinovac, hem de BioNTech aşılarını rahatlıkla yapabiliyoruz. Bunu yapabilmemizin tek sebebi de sadece sistemimizin iyi olması değil, sağlık çalışanlarımızın da büyük bir fedakarlıkla bu sistemi yürütmesi. İstanbul'da her gün sabah 05.30'da iki ana depodan aşıları günlük olarak İstanbul gibi bir şehirde sisteme dağıtıyorlar. - 80 dereceden çıkartıp, - 20 derecelerde dağıtımını yapıyorlar. Bunları tek tek, anlık olarak takip ediyorlar. Açık söylüyorum, İstanbul'da aşı zaiyatımız yok denecek kadar az olmuştur. Bugüne dek 3,5 milyon doza yakın aşılama yaptık, bunlarla ilgili en küçük bir sıkıntı kimse yaşamadı" dedi.
"En büyük yükü kamu hastaneleri taşıyor"
Hastanelerdeki yoğunluğun birkaç hafta daha sürebileceğini belirterek Covid hastalarında en büyük yükü kamu hastanelerinin taşıdığına işaret eden Memişoğlu, "Bugün Covid hastalarının yüzde 68'i kamu hastanelerinde tedavi görüyor. Yüzde 25'i özel sektörde, yüzde 3'ü vakıf üniversitelerinde, yüzde 2'si de devlet üniversitelerinde tedavi ediliyor. Yoğun bakım Covid hastalarının ise yüzde 58'i kamu hastanelerinde yatıyor. Yüzde 32'si özel sektör hastanelerinde, yüzde 3'ü devlet üniversite hastanelerinde, yüzde 7'si ise vakıf üniversitesi hastanelerinde tedavi görüyor. Bize düşen tabii ki onları tedavi etmek. Ama topluma da düşen, bize destek verip salgını bir an önce bu ülkeden def etmeyi başarmak" dedi.
"Kasım ve Mart'taki piklere göre simülasyon yapılıyor"
Prof. Dr. Memişoğlu, şu anda salgın yönetiminin Kasım ayında ve geçen yıl yaşanan şiddetli pike göre simüle edilerek öngörülerde bulunulmaya çalışıldığını ve o seyre göre salgının ilerleyeceği ölçeklerin hesaplamalarının gerçekleştirildiğini belirtti.
Memişoğlu şöyle devam etti:
"Bunlara göre neredeyiz, nasılıza bakıyoruz, ne olacağını tahmin etmeye çalışıyoruz. Bizim öngörümüz, bir hafta on gün içinde vaka sayılarının düşeceği yönünde ve yoğun bakım yatak kapasitesinin de kullanımının Nisan ayı sonuna doğru daha azalacağı yönünde. Tabii bunun hızlandırılması, bu tür kısıtlamalarla beraber de sağlanacak. Ama tekrar söylüyorum, kısıtlamalarla beraber, toplumun uyumu ve farkındalığı da buna çok etkili olacaktır.
"Salgın hiç bitmedi"
Bazen vatandaşlarımız salgın bitmiş gibi algılayabiliyor. Salgın hiç bitmedi. Yaklaşık 1 yıl 1 aydır devam ediyor. Bazen azaldı, bazen yükseldi. Sayılarımızın yükselme aşamasındaki en büyük sebep, insanların uyumunun azalması oldu. İnsanlar farkındalığını kaybettikleri zaman sayılar da yukarı çıkmaya başlıyor. Her bir vatandaşın görevi, bu salgınla mücadelenin tek yolunun kurallara uyum olduğunu, bunun da maske, mesafe ve temizlik olduğunu; sırası gelen herkesin aşı olması gerektiğini bilmesinden geçiyor."
DHA
Trabzon'da 60- 64 yaş arası aşı olmaktan kaçınıyor
Yeterli antikor, ikinci dozdan 3 hafta sonra oluşuyor