İlk Vaka 2003'te Görülmüştü... Havalar Isındı! Tehlike Artıyor!
Türkiye'de ilk KKKA vakası 2003'te görüldü. Havaların ısınmasıyla virüs taşıyan kenelerin aktif hale geldiğini anlatan Prof. Dr. Nurcan Baykam, hastaneye başvuruların başladığını ifade etti.
Baykam, KKKA virüsünün insanlara kene yapışması, hayvanlara yapışan kenelerin temizliği esnasında kene teması veya kene yapışması nedeniyle enfekte olmuş hayvanın kesimi sırasında kanla temasla bulaşabildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"En önemli bulaş unsuru kene tutunması. Ülkemizdeki en sık bulaş yolu bu şekilde görülüyor. Korunmanın en önemli yolu uçmayan, yerden yukarıda yaşamayan kenenin vücuda girmesini engellemek. Bunun için en önemli yöntem tarlaya, bahçeye giderken, hayvanlarla temas edecekken daha kapalı giyinmek. Kenenin yukarı doğru çıkacağını düşünürsek pantolonlarımızı çizme ya da çorap içine sokmak bir yöntem. Keneyi görebilmek açısından açık renk giyinmek, eve dönüldüğünde vücutta kene taraması yapmak önemli."
Keneye çıplak elle temas etmeyin
Baykam, kenenin vücuda yapıştıktan sonra kan emdiği sürece virüsü vücuda aktardığını, dolayısıyla kene yapışmasının mümkün olan en kısa sürede tespit edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.
Keneye çıplak elle temas etmenin riski olduğuna işaret eden Baykam, "İnsanlar gördükleri keneyi çıkarırken ya da hayvandan temizlerken bariyer kullanmadan, çıplak elle çıkarırken kene parlar, kan elle temas eder ve bulaş olabilir. Önlemlerimizi almak durumundayız" uyarısında bulundu.
KKKA belirtileri neler?
KKKA belirtilerinin grip, soğuk algınlığı hatta Covid-19 belirtileriyle benzerlik gösterdiğini dile getiren Baykam, şunları kaydetti:
"Ateş, halsizlik, vücut kırgınlığı, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ile gözlerde kızarma ve yanma şikayetleri en sık görülen ilk bulgular. Bu bulgular birçok hastalıkla karışabiliyor. Bölgenizde KKKA hastalığı görülüyor ise bu tip bulgular olduğunda hemen hekime başvurmalısınız. Hekimler de endemik bölgelerde bu tip şikayetlerle gelen hastaları muayene ederken KKKA'yı da mutlaka düşünmeli."