'Crush' ve 'Kompartman' Sendromlarına Ait Merak Ettiğiniz Her Şey...
Ülkemizde 6 Şubat günü gerçekleşen iki büyük depremin ardından, depremden etkilenen 10 ilde halkın çabaları ve arama kurtarma ekiplerinin yardımlarıyla çalışmalar devam ediyor. Depremzede vatandaşlarımız sağlık sorunlarıyla ve soğuk havayla mücadele ediyor ayrıca depremde enkaz altından çıkarılan kişilerde görülebilen ve fark edilip önlem alınmazsa hayati risk bile teşkil edebilen crush sendromunu ve kompartman sendromunu yakından tanımak, önümüzdeki süreçte hayat kurtarabilecek kadar kritik.
Yaralanmalar, hipotermi riski gibi sağlık sorunlarının yanında hasar gören altyapı sebebiyle su kaynaklı enfeksiyon hastalıkları ile crush sendromu ve kompartman sendromu da bölgede depremzedelerde karşılaşılabilecek sorunlar olarak vurgulanıyor. Deprem bölgesinde şebeke sularının içilmemesine yönelik uyarılar sık sık yapılırken halen pek çok depremzede henüz su gibi temel ihtiyaçlara ulaşamadıkları için sorun yaşıyorlar.
Enkaz altında kalmadan kurtulmayı başaran vatandaşlarımızdan çadır kentlere ve sığınma bölgelerine yerleşebilenler için hipotermi, yaralanma ve enfeksiyon riski olmasa da henüz yardım ulaşmayan bölgelerde bu riskler devam ediyor.
Enkaz altından çıkarılan kişilerde görülen crush sendromu risk teşkil ediyor;
Crush sendromu; vücudun bir kısmının veya tamamının ezilmesi, uzun süreli sıkışması, baskıya maruz kalması ve hareketsizlik sonucunda ortaya çıkan bir durum. Crush sendromu yaşayan kişilerde kas ödemi, şok, böbrek yetmezliği, kalp ve solunum yetmezliği durumları gözlemleniyor. Tedavi edilmezse sendrom kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor.
Günümüzde geniş müdahale imkânları olmasına rağmen, depremlerde göçük altında
kalıp yaralı olarak kurtarılan kişilerde karşılaşılan en önemli sorun Crush sendromu ve buna
bağlı gelişen böbrek yetmezliğidir. Crush sendromu oluşması için kasların birkaç saat baskı altında kalması yeterlidir. İstatistiklere göre, deprem sonrası çöken binalarda bulunanların % 80’i hemen ölür. Enkazdan sağ kurtulanların % 40’ındaysa Crush sendromu gelişir. Crush sendromu görülenlerin de üçte birinde böbrek işlevlerinde bozulma meydana gelir
Trafik kazaları, iş kazaları, savaşlar, çığ düşmesi, toprak kayması gibi felaketler sonrası da görülse de crush sendromu yoğun olarak depremler sonrasında görülüyor. Tarihte ilk örneği de 1909 yılında Messina depremi sonrasında bildirilmiş.Ezilme sonucu çizgili kas hücresi içinde bulunan laktik asit, tromboplastin, kreatinin kinaz, nükleik asitler, fosfat, kreatinin, miyoglobin ve potasyum gibi maddeler kan dolaşımına geçiyor; kalsiyum, su ve sodyum gibi maddeler ise kas hücresi içine giriyor. Bu olaylar da crush sendromunun oluşmasına neden oluyor.
Crush sendromu yaşayan kişilerde;
Halsizlik
Kas şişmesi
Şiş uzuvlar
Kahverengi/koyu renkli idrar
İdrar miktarında azalma
Düşük tansiyon
Kalp ritminde aksama
Solunum yetmezliği
gözlemleniyor.
Deprem sonrası sık görülen komplikasyonlardan olan crush sendromu, ilk kez 1909 yılında
Messina depremi sonrasında bildirilmiştir. Deprem sonrası sağ olarak enkaz altından kurtarılan kişilerde halsizlik, kas şişmesi ve kahverengi idrarla kendini gösteren bir tablonun ortaya çıktığı ve bu kişilerin büyük bir kısmının kısa süre sonra hastanede öldüğü gözlendi.
Kişilerin sendromun etkilerinden kurtulabilmesi için durumun en kısa sürede tespiti ve tedavisi gerekiyor. Bu sebeple deprem bölgelerinde enkazdan çıkarılan kişilerin acilen profesyonel tedavi görmesi ve deprem bölgelerindeki doktor ve sağlık personellerinin yeterli tıbbi ekipmana ulaşabilir olması hayati önem arz ediyor...
Enkazdan kurtulan kişilerde görülen bir diğer sendrom ise kompartman sendromu;
Kompartman sendromu, genellikle kol ve bacak kaslarındaki basıncın tehlikeli seviyelere ulaşması sonucu ortaya çıkan bir durum. Akut ve kronik olmak üzere iki şekilde ortaya çıkıyor. Kronik kompartman sendromu egzersiz gibi durumlar ile oluşabiliyor ve genelde acil müdahale gerektirmiyor.
Akut kompartıman sendromu (AKS) ise deprem, trafik kazası, yüksekten düşme veya iş kazaları sonrası oluşabiliyor. Acil müdahale edilmediği takdirde toplar ve atar damarlarının tıkanmasına yol açarak kangren ve uzuv kaybı ile sonuçlanabiliyor.
AKS yaşayan kişilerde;
Kas dokularını hareket ettirme veya germe durumlarında şiddetli ağrı
Gergin kas ve cilt dokusu
El veya ayaklarda his kaybı
Uyuşma
Dokunma duyusunda azalma
His ve nabız kaybı
görülebilir.
Bu tür profesyonel destek gerektiren ve hayati önemi olan durumlar sebebiyle enkaz altından çıkarılan kişilerin en kısa sürede destek almasının sağlanması gerekiyor.