Çocuğunun babası komşusunda çıkınca sevinç naraları atan kadının yer aldığı Esra Erol'da programı büyük tepki çekmişti. RTÜK'e gelen şikayetler sonucu kanal sadece yüzde 2 idari para cezası almıştı.

CHP'nin RTÜK üyesi İlhan Taşçı söz konusu 'Esra Erol'da' programına ilişkin son 2 yılını izleyerek rapor hazırladı.

Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre şöyle:

‘Belirsiz baba’ bölümü: Erol’un programının bir bölümünde, “Melahat” adlı bir kadın terk ettiği kocasıyla stüdyoda yüzleşir. Melahat, kocasına ilk çocuklarının kendisinden olduğunu, ancak ikinci çocuğunun babasının başka birisi olduğunu itiraf eder. Yapılan DNA testi sonucu çocuğun, Melahat’ın belirttiği isimden olmadığı ortaya çıkar. Bunun üzerine Melahat ikinci bir isim verir ancak DNA testinden çocuğun babası o kişi de çıkmaz. Bunun üzerine birinci çocuktan da şüphelenilir. Melahat’ın kocasından olduğunu belirttiği birinci çocuk için de DNA testi yapılır. Çocuk baba Ramazan’dan değildir. Anne sonucu sessizce izlerken, babanın çökmüş hali kameralardan yakın çekimle tüm Türkiye’ye yayınlanır.

Çocuğun babası, öz dayısı: “Burcu’nun Annesinden Büyük İtiraf” başlığı ile verilen bölümde, stüdyo konuğu olan Burcu isimli kadının annesi, “Burcu’nun öz babası aynı zamanda dayısı olan Süleyman N.’dir” itirafında bulunur. Bununla da yetinmeyen anne, “Ağabeyim Süleyman’ın diğer kız kardeşim Havva’dan da bir çocuğu var” açıklamasını yapar. Çocuk, 11 yaşında babası bildiği kişinin üvey babası olduğunu öğrenir. Bütün bunlar canlı yayında verilir.

Uygunsuz ifadeler: Erol’un bölümlerinde “az sonra” başlığı altında verilen uygunsuz ifadelerden bazıları ise şöyle:

“Stüdyoda büyük yüzleşme. 14 yaşındaki Gamze’yi kaçırdığı iddia edilen teyzesinin kocası Mehmet Ali Akkaya stüdyoya geliyor. Ömer Bey konuşacak, bu iddia ortalığı karıştıracak: “Eşim beni öz yeğeniyle aldattı.”

Raporun ardından değerlendirme de bulunan Taşcı, RTÜK'ün tüm bu yayınlara göz yumduğunu söyledi.

Taşçı şöyle dedi:

“Oysa bu yayın formatı hep izleyicilerin RTÜK’e en çok şikâyet ettiği ilk 3 program arasında. Ama 2 yıldır RTÜK binlerce şikâyete karşın kamuoyunun son olaydaki yoğun tepkisi nedeniyle tek bir rapor düzenledi. Nazarlık niyetine onu da göstermelik cezayla geçiştirdi. Programcı RTÜK’ten cesaret alıyor, iki yıl boyunca rapor düzenlenmemesine güveniyor. Bu bir yayıncılık değil ki toplum içindeki ensest, çarpık ilişkinin meşrulaştırıldığı, sıradanlaştırıldığı bir anlayış. Ancak çözüm noktasında adım atılmıyor. Çünkü yayıncı Saray’ın gözdesi, iktidarın sesi. Burada hem RTÜK’e, hem de Aile Bakanlığı’na çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Ortak çalışmalar yürütülerek, ekranlar bu formattan temizlenmelidir"