Özgür Özel: Erdoğan OHAL'i sopa olarak kullanıp rektör atadı

Özgür Özel: Erdoğan OHAL'i sopa olarak kullanıp rektör atadı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Meclis toplantısında konuştu. Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyum rektöre ilişkin "Erdoğan OHAL'i sopa olarak kullanıp rektör atadı" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel partisinin Meclis Gündemi toplantısında konuştu. Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Aralık ayı boyunca yapılan bütçe görüşmelerinde CHP'nin ağzından emekli, işçi, memur, çiftçi, işsiz ve güvencesizler hiç düşmedi. Trol aklının peşine koca bir partiyi taktılar. Milletvekillerimize ve partimize 4 büyük linç kampanyası gerçekleştirdiler. En son bu trol aklı Cumhurbaşkanı'nın prompterdaki söylemine kadar yansıdı. Saldırılan CHP'nin oy oranı yüzde 4 oranında arttı. Demek ki kendi partilerindeki onlarca taciz tecavüz vakası varken, bunun CHP kimliğini zamanında taşımış birisinin bu suçu işlemesinin üstüne atlayıp bunu bir partiye mal etme basitliğine milletimiz prim vermiyormuş. 

"Erdoğan OHAL'i sopa olarak kullanıp rektör atadı"

Partili Cumhurbaşkanı Boğaziçi Üniversitesi'ne partili bir rektör atadı. Bunu 2016 yılında OHAL şartlarında kendisine verilmiş KHK yetkisi ile, FETÖ ile mücadele edeceğiz bahanesiyle çıkardıkları ama önüne gelen her türlü muhalif sesi susturmaya yönelik yetki ile yaptı. Erdoğan, OHAL'i sopa olarak kullanıp rektör atadı. Erdoğan gelmeden önce üniversitede öğretim görevlileri oy kullanırlar, en yüksek oyu alanlar Cumhurbaşkanı'na sunulur Cumhurbaşkanı da bunlardan birini atardı. Biz CHP olarak Cumhurbaşkanlarının en yüksek oyu alanı ataması gerektiğini hep savunduk. Siz birini seçin o birisi her şeyi belirlesin anlayışı bir otokrasi bir tek adam anlayışıdır. Bugün öğrencilerimiz yurt dışında okumak istiyorsa onu yapamayanlar bir yolunu bulup yurt dışına yerleşmek istiyorlarsa bunda utanılacak bir tablo vardır. Ömer Çelik'e bunu hatırlatmak isteriz. Biz diyoruz ki partili Cumhurbaşkanı'nın partili rektör ataması yanlıştır. Birilerinin üniversitede bir yere gelmek için AKP'den aday adayı oldukları ya da ileride siyaseten önü açılmak isteyenlerin AKP'ye yaklaşıp partili rektörlüğün gereklerini yerine getirdiği bir sistemdeyiz. Bu haksızlık sadece muhalefet partilileri rahatsız etmiyor AKP'lileri de rahatsız ediyor. Yüzde 50'nin oyunu alıyorsunuz yüzde 100'e eşit davranmıyorsunuz. TIMES Üniversiteleri Derecelendirme Kuruluşu'nda bir üniversiteler sıralaması var. Tayyip Erdoğan rektörleri atama yetkisi aldığı gün TIMES'a göre ilk binde 18 üniversitemiz vardı şu anda ilk binde 11 üniversite var. Ömer Bey bir cevabınız olacak mı?  18 yılın sonunda üniversiteye kelepçe vuruldu. 2015'ten önce olsaydı yapanlara FETÖ'cü derlerdi. Bu rezalet AKP'nin ama Boğaziçi Üniversitesi hepimizin. Bir rektör düşünün alkış varsa protesto için var çünkü onu öğrenci, öğretim görevlisi istemiyor. Onu bir kişi istiyor. Üniversitelerin rektörlerini Cumhurbaşkanı atasın hevesi KHK'dan önce Ağustos 2016'da meclise geldi. AKP'nin de bu şiddetli itirazıyla bunu kanun teklifinden çıkardık. Çıkarırken MHPli Erkan Akçay "Bu gece yapılan mini bir darbe girişimidir" dedi. Daha sonra bu mini darbe girişiminden aylar sonra bu yetkiyi OHAL KHK'sı ile aldı Erdoğan ve şimdi bu atamalara sesini çıkarmayan bir MHP var. 

SMA hastaları

Bu aileleri Sağlık Bakanı'nın kullandığı rencide edici, bu ailelere iftira atan dili kınıyorum. Sağlık Bakanı'nın yapması gereken iki şey var biri özür diğeri iletişime açık bir şekilde oturup bu soruna bir çözüm bulmaktır. Türkiye'nin bir yetim ilaç politikası yoktur. Bu ilaçlar çok kişi tarafından kullanılmayacağı için karlı değildir karlı olmadıkları için de pahalıdır. Nadir görülen hastalıklar ovada düşen yıldırım gibidir. Kime düşeceği belli olmaz düştüğü yeri yakar. Yetim ilaç politikası yoksa nadir ve çok nadir görülen hastalıklı çocukları sigortalatamazsınız ya da belli ilaçlar kapsam dışında bırakılır. Bunun için ulusal politika yapmak gerekir. Hastalanan çocuk artık hepimizindir. Hastalığa teşhis konduğu anda o çocuğu o aileyle baş başa bırakmak sosyal devletin işi değildir yamyamların işidir. 5 Şubat 2019'da Meclis'te nadir ve çok nadir görülen hastalıklarla ilgili komisyon kurduk. 2019 Mayıs'ta çalışmaya başladı. 2020 Mart'ta da bu rapor dağıtıldı. Bu rapor baroları yandaşlaştırmakla meşgul olunduğu için görüşülemedi. Bu rapor Meclis, Süleyman Soylu'nun derneklere kayyum atamasını yasalaştırmak göreviyle meşgul olduğu için bu rapor görüşülemedi. Bu rapor görüşülürse SMA ve diğer hastalıklarla ilgili tartışmalar biter. Evlilik öncesi SMA taramasını tarama listesine koyarsanız SMA hastası çocuklar doğmaz. 

Enflasyon rakamları

'Tayyip'i Üzmeyen İstatistik Kurumu' enflasyon rakamları açıklamış. Bu rakamlara göre yüzde 14.6 enflasyon açıklanmış. Buna inanan AKP'li seçmen varsa AKP'ye oy vermeye devam etsin. Bu ülkede Enflasyon Araştırma Grubu enflasyonu yüzde 36.7 olarak hesapladı. Eski TÜİK Başkanı AKP'nin atadığı Birol Aydemir bile benden veri gizlerlerdi diyor. Enflasyonun kaç olacağını AKP tahmin etti. Berat Albayrak vardı önce yüzde 5 dedi sonra revize ederek 8 dedi. Şimdi FETÖ'cüler gitti eller FETÖ şampuanı ile yıkandı AKP tertemiz. Ne yaptıysa FETÖ'cüler yapmıştı şimdi de Albayrak şampuanıyla yıkıyorlar ellerini. Damat ne yaptıysa senin bakanın olarak yaptı. Bugün yaşananların hepsini Berat Albayrak'a yükleyip kurtulduk demek vatandaşın aklıyla alay etmektir. TL'nin değersizliğini, enflasyon yüksekliğini Berat Albayrak'a yıkıp kurtulamazsınız. Albayrak hiçbir şey söylemeden çekti gitti. Arkasından kimse konuşmuyor. Ölünün arkasından konuşulmaz. Giden istifa eden bakanın arkasından konuşulur. Neden hiçbir şey söylemiyorsunuz? Atanmış, kibri dağları geçen Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanı Fahrettin Altun'a soruyoruz: Damat nerede? Sayın Fatma Betül Kaya bir şey demeyecek misiniz? Süleyman Soylu senin bir görevin var, İçişleri Bakanı bilmeyecek biz mi bileceğiz? Damat gitti bütün kötülükler gitti yok. Bedelini biz ödüyoruz. O damadın giderken yok ettiği 128 milyar doları bizim babamız dedemiz biriktirdi."