Ayasofya'da cemaatlerin güç savaşları

Ayasofya'da cemaatlerin güç savaşları
Ayasofya bugün kılınan cuma namazı ile ibadete açılıyor. Camiye 3 imam, 5 müezzin atandı. Atamalarda Nakşibendi ağırlığı dikkat çekti. İmamların 2'si İsmailağa Cemaati'nden. Müezzinler arasında ise Erenköy Cemaati ve Safa Vakfı göze çarptı.

Haber: Ali Isıyel

Cami statüsü verilen Ayasofya, haftalardır ülkenin gündemini en çok meşgul eden konu olmaya devam ediyor. Tartışmaların yeniden alevlendiği ilk günden bu yana tarikat ve cemaatlerin Ayasofya'ya dair açıklamaları ve hamleleri dikkat çekerken, atanan imam ve müezzinlerin bu yapılarla iltisakları da geçmişte Diyanet İşleri Başkanlığına tepki gösteren cemaatlerin yeni profilini gözler önüne seriyor.

Atamalarda Nakşibendi Tarikatı'nın ağırlığı göze çarpıyor. İmamların 2'sinin İsmailağa Cemaati bağlantısı dikkat çekerken, müezzinler arasında da Erenköy Cemaati ve Safa Vakfı'na yakınlığıyla bilinen isimler bulunuyor.

Tartışma ilk gün başladı

Danıştayın aldığı kararla ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Ayasofya’nın statüsü değişti ve cami olarak ibadete açıldı. 24 Kasım 1934 tarihli, Atatürk imzasıyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilecek Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanan Ayasofya, 10 Temmuz 2020’de ibadete açılarak Diyanet İşleri Başkanlığına bağlandı. Bunun üzerine Ayasofya’nın cami statüsü üzerinden tartışmalar da başladı.

Sosyal medyada İhsan Şenocak kampanyası

İlahiyatçı İhsan Şenocak’ın destekçileri, sosyal medyada “İhsan Şenocak Ayasofya camiine imam olarak atansın” kampanyası başlattı. Diyanetin kadınlara yönelik saldırgan sözleri sonrası görevine son verdiği ilahiyatçı, sosyal medya hesabından “Ayasofya’nın cami olarak açılması, onu kapatarak İslamiyetin müzelik olduğunu ilan eden zihniyetin devrinin kapandığının, Allah’ın nizamının ise zaman ve mekan üstü olduğunun ilanıdır” paylaşımını yaptı.

"Cübbeli Ahmed'in kısa sakallı ve takım elbiseli hâli"

Uzun zamandır cemaatlere ve tarikatlara karşı görüşleriyle tanınan ve AKP’de de eğitim veren ilahiyatçı yazar Sait Çamlıca, Şenocak yanlılarının başlattığı kampanyaya Twitter üzerinden tepki gösterdi. Çamlıca, “Çapsız şovmenlere değil Ayasofya’da Samsun’da bile görev verilmez! İhsan Şenocak denilen şahıs Cübbeli Ahmed’in kısa sakallı ve takım elbiseli halidir… Bu zihniyetin Türkiye’ye de İslam coğrafyasına da bir faydası olmadı olmaz… Allah şerlerinden muhafaza etsin… vesselam… İhsan Şenocak (İsmailağa) kafasını İslam Alimi sanmak ilme hakarettir…” paylaşımında bulundu.

İsmailağacılar ön plana çıktı

Birçok cemaat ve tarikat, vakıfları üzerinden Ayasofya'yla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu süreçte İsmailağacılar, Nurcular ve Menzilciler ön plana çıktı.

Nakşibendi tarikatına bağlı Menzil Cemaati’ne ait olan Semerkand Vakfı, Twitter hesabından Danıştay kararının açıklanmasından hemen sonra “Ayasofya Camii ibadete açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han vakfiyesinin ve İstanbul’un fetih alametinin fiilen asli hüviyetine dönmesi bütün İslam Alemi’ne hayırlı olsun” paylaşımında bulundu.

İsmailağa’dan dikkat çeken paylaşım

İhsan Şenocak’ın da takipçisi olduğu İsmailağa Cemaati, sosyal medyadan Ayasofya görüntüleriyle Fetih Suresi’nin okunduğu bir video paylaştı. Videoda sureyi okuyanın ise İsmailağa Camii Müezzini Abdülmecid Altaş’tı.

Cemaat, Danıştay kararının açıklanmasından sonra çok sayıda Ayasofya paylaşımı yapmasıyla da dikkat çekmişti.

“Ayasofya gibi yüzlerce yıllık yapıda güç sahibi olmak isterler”

halktv.com.tr’ye konuşan Çamlıca, devletin FETÖ’den sonra cemaatler konusunda bir refleks geliştirdiğini ileri sürdü. Bu gibi tarikatlara ve cemaatlere izin verilmeyeceğini düşündüğünü söyleyen Çamlıca, “Bu cemaatler Ayasofya gibi yüzlerce yıllık bir yapıda tabii ki güç sahibi olmak isterler” diye konuştu.

İmam ve müezzin sayısı artırıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ayasofya’da 2 imam ve 4 müezzinin görev alacağını duyurması üzerine, cemaatler ve tarikatlar sahneye çıkarak “Ayasofya imamının” kendilerinden olması için kavgaya tutuştu. Dün ise Erbaş, Ayasofya'ya 3 imam ve 5 müezzinin atandığını duyurdu. İmam olarak Mehmet Boynukalın, Ferruh Muştuer, Bünyamin Topcuoğlu atanırken; müezzin olarak ise Mehmet Hadi Duran, İbrahim Çoban, Şükrü Asıleren, Alpcan Çelik, Rıdvan Akbaş atandı.

Atamaların açıklanmasının üzerinden henüz 10 dakika geçmişti ki Nur Cemaati'nin Yazıcılar koluna bağlı Hayrat Vakfı Twitter üzerinden dikkat çeken bir paylaşımda bulundu.

ekran-resmi-2020-07-23-15-19-11.png

Abdurrahim Boynukalın'ın akrabası baş imam oldu

Ayasofya Camii’ne baş imam olarak atanan Mehmet Boynukalın, Hürriyet Gazetesi’ne yönelik saldırıyı savunan AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın akrabası. Öte yandan, Boynukalın’ın tartışmalı bir şekilde kayyum atanarak kapatılan Şehir Üniversitesi’nde de öğretim görevlisi olması dikkat çeken bir başka nokta.

Ayasofya’ya ‘İsmailağa’ damgası

Atanan diğer imamlar Ferruh Muştuer ve Bünyamin Topçuoğlu’nun ise İsmailağa Cemaati bağlantıları dikkat çekti.

Topçuoğlu, Twitter hesabından İsmailağa Cemaati’nin şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu’nun fotoğrafını paylaşarak kendisine geçmiş olsun dileklerini iletti.

Ancak Topçuoğlu’nun İsmailağa Cemaati ile bağlantıları Twitter paylaşımından ibaret değil…

Diyanet İşleri Başkanı’nın Mehmet Görmez olduğu dönemde, cemaatin önde gelen isimlerinden Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ile Görmez arasında cemaatin yayın organı Lalegül Dergisi’nde yayınlanan bir yazıya Görmez’in müdahale etmesi üzerine tartışmalar başlamıştı. Bu tartışmalar sonrası İsmailağa Cemaati’ne mensup imamlar müfettiş incelemesine tâbi tutuldu.

İnceleme sonrası, İsmailağa Cemaati’ne mensup çok sayıda imam hakkında suçlamalar ortaya çıktı. Bu kişiler arasında dönemin Bağcılar ilçesi İstop Camii İmam Hatibi Bünyamin Topçu’nun yanı sıra yine Ayasofya’ya atanan dönemin Fatih ilçesi Yeni Camii İmam Hatibi Ferruh Muştuer de yer aldı.

Erenköy Cemaati’nden müezzin

Ayasofya’ya müezzin olarak atanan Mehmet Hadi Duran ise Nakşibendi Tarikatı’nın İstanbul’daki İskenderpaşa Dergahı’ndan sonraki en önemli kolu olarak lanse edilen Erenköy Cemaati’ne yakın bir isim olarak göze çarpıyor.  Cemaatin vakfı olan Hüdayi Vakfı, Acıbadem’deki binayla ilgili usulsüzlük iddialarıyla gündeme gelmişti. Cemaatin yayın organı Altınoluk’un yazarları arasında “6 yaşında kız çocuğuyla evlenilebilir” diyen Nureddin Yıldız da yer alıyor. Duran’ın, Yıldız’ın bir konuşmasını Twitter üzerinden retweetlemesi de dikkat çekti.

En genç müezzinde ‘Safa’ izi

Ayasofya’ya atanan müezzinler arasında en genç  müezzin olan Alpcan Çelik’in Facebook beğenilerinde göze çarpan Safa Vakfı ile yakınlığı oldu. Çelik’in Safa Vakfı’nın yanı sıra Ensar Vakfı’nın da birçok sayfasını beğendiği dikkat çekti. Safa Vakfı’na ait Özel Merve Koleji’nde, Kayseri’de 13 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel saldırı olayı ortaya çıkmış, saldırıyı gerçekleştiren öğretmen tutuklanmıştı. Haberlere ise İstanbul 9’uncu Sulh Ceza Hakimliğince erişim engeli kararı verilmişti.

Aynı zamanda Safa Vakfı, Ensar Vakfı’na çocuk istismarlarının ardından destek açıklamasına da imza atmıştı. Vakıf, Nakşibendi Tarikatı’na bağlılığı ile biliniyor.

Uyarmıştı...

Çamlıca, kişisel internet sitesinde şubat ayında “Diyaneti bekleyen tehlikeler” başlıklı bir yazı yayımlamıştı. Çamlıca bu yazıda, cemaat ve tarikatların mevcut kurslarında ve yurtlarında çalışan hocaların ve işçilerin maaşlarını, öğrencileri ise giderlerini karşılamakta zorlandığını belirterek son yıllarda Diyanet içerisinde yapılanmaya çalıştıklarını vurguladı.

Bu cemaatler, yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığına ve imam hatiplere karşıydı. Süleymancılar imam hatip mezunlarına ‘odun’ anlamına gelen imam hattap derken, İsmailağacılar ise Diyanet İşleti Başkanlığına “Hıyanet İşleri Başkanlığı’ olarak hitap ediyorlardı.

Çamlıca, son yıllarda bu cemaatlerin Diyanette en çok görev alan gruplar olmaya çalıştıklarını dile getirdi.  Bunun nedeni ise cemaatlerin ve tarikatların artık maaşları ödeyememesi ve bu nedenle maaşlarını devletten alarak hizmetlerini kendi cemaatlerine yapmak. Fethullahçıların yıllarca bu yöntemle hareket ettiğini hatırlatan Çamlıca, “Devlet tedbir almazsa 15 yıl sonra Diyanet İsmailağa ve Süleymancılarla dolu bir kurum olacak” diyerek uyarıda bulundu.

Ayasofya’nın da bu noktada güç kazanabilmek adına önemli bir yapı olduğunu ifade eden Çamlıca, “İnşallah devlet bu tuzağa düşmez” ifadelerini kullandı.

Etiketler :