Emre Yıldır davası ertelendi: Sanığın tutukluğunun devamına karar verildi

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşayan Ahmet Emre Yıldır, 2019 yılının 29 Nisan'ında 15'inci kattaki evlerinin penceresinden atlayarak yaşamına son verdi. Yıldır, intihar etmeden 1 ay önce ailesine 2002-2003 yılları arasında evlerini açtıkları Vedat Tarhan isimli akrabalarının cinsel istismarına uğradığını ve istismarların 2011 yılına dek sürdüğünü anlattı. 

Yıldır ailesi, durumu öğrenmesinin ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ne var ki Yıldır ailesinin suç duyurusu 25 yaşındaki Emre Yıldır intihar edene kadar işleme konulmadı...

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlamasıyla Emre'ye 9 yıl boyunca sistematik bir biçimde istismarda bulunan Vedat Tarhan, Emre Yıldır'ın intiharından 2 gün sonra yani 1 Mayıs 2019'da tutuklandı. Vedat Tarhan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyordu ancak daha ilk duruşmada 8 Ağustos 2019'da tahliye edildi.

Yargılama süresince açıklama yapmayı reddediyorlar

Vedat Tarhan'ın ailesi, yargılama devam ettiği sürece açıklama yapmayı reddediyordu. Ancak tahliyeden 9 gün sonra Edirne Cumhuriyet Savcısı Yücel Salğin mahkemeye tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talebiyle yazı gönderdi ve 2 gün sonra yakalama kararı çıkarılarak aynı gün Çanakkale'de tutuklandı Vedat Tarhan.

Emre Yıldır, 2018 yılında Marmara Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun oldu. Aynı yıl ekim ayında askere gitti. Askerliği esnasında arkadaşlarının yaptığı el şakası nedeniyle 2 kez travmalarına bağlı sinir krizi geçiren Yıldır, 14 Şubat'ta Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorlar, çocukken istismara uğradığı konusunda ailenin bilgisi olup olmadığını sordu ve bunun üzerine Yıldır'ın erken terhisine karar verildi.

Ses kaydı aldı

Emre Yıldır, ailesine olayı anlatmasının ardından istismarcı Vedat Tarhan ile görüşmek istediğini belirterek ses kaydı alıyor. Vedat Tarhan kayıtta her şeyi itiraf ediyor. İtiraf üzerine yaşadıklarını ailesine anlatan Emre, "Ben artık özgürüm, kurtuldum" diyor.

Ses kaydına da sahip olmasına rağmen savcılıktan ifadeye bir türkü çağrılmayan Emre, bu süreçte yeniden bunalıma giriyor. "Beni kimse aramadı, ne olacak? Ben artık çok tedirginim. Sizleri de çok üzdüm, üzüyorum. Bu olay böyle kalacak, adalet yerini bulmayacak. Ben bu durumla nasıl başa çıkacağım?" sözleriyle ailesine yakınan Emre, ailesinin yanında olduğunu belirtmesine rağmen girdiği bunalımdan dolayı sürekli ağlama krizleri geçirmeye başladı.

"Bu pislikten arınamıyorum anne"

Emre'ni annesi Hülya Oya Yıldır, "Bu insan sürekli bize gelip gidiyordu. Emre bize anlattıktan sonra psikolojisi çok bozuldu. Çünkü kendisi savcılığa başvurdu, dilekçe verdi, ses kaydını verdi. Ama savcılıktan bize 51 gün boyunca cevap gelmedi. Emre, ‘Anne niye dönmüyorlar, bu insan niye serbest dolaşıyor’ diye sık sık ağlıyordu. ‘Benim sonum ne olacak’ diye sık sık ağlardı. Sürekli yıkanırdı, ‘Bu pislikten arınamıyorum anne, benim çocukluğumu, hayatımı mahvetti’ diyordu. ‘Anne sen beni dışarıda çok korudun ama içeride koruyamadınız’ demişti. Şimdi kendimi suçluyorum, oğlumu koruyamamışım. Çocuğumun peşine düşmüş" sözleriyle içinde bulunduğu çaresizliği ifade etti.

Emre intihar ettiği gün, annesine "Anne ne zaman güneş doğacak?" diye sordu ve bir iş başvurusuna gideceğini belirtti.