Direnen Haydarpaşa işçileri kazandı!

Direnen Haydarpaşa işçileri kazandı!
Haydarpaşa Garı'nda Kalyon, Kolin ve Cengiz ortaklığında kurulan KKC Marmaray adlı şirket, 3 aydır işçilere maaşlarını ödemiyordu. Bunun üzerine direnişe geçen işçiler haklarını kazandı!

Muhabirler: Neslişah Bozkurt - Ali Isıyel

Haydarpaşa Garı, hızlı tren projesi kapsamında 7 yıl önce inşaata girmiş, yaklaşık 1,5 yıl önceyse Marmaray tren hattını Haydarpaşa Garı'na bağlayacak olan rayların inşası sırasında 1700 yıllık tarihi barından arkeolojik bir alan ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, bir karar çıkartarak Haydarpaşa'da bulunan arkeolojik alanı İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünün denetimine vermiş, müdürlük ise burada kazıların yürütülmesi için arkeolog ve sanat tarihçilerini görevlendirmişti. Kazıların yürütülmesi görevini, aynı zamanda Marmaray projesinin de yüklenicisi olan KKC Marmaray firması üstlenmiş ve projeyi Ege Yapı Ray İnşaat isimli taşeron firmaya vermişti.

Patrondan işçilere skandal sözler

Haydarpaşa kazı işçileri, 10 gün önce şantiye alanında yaşanan insanlık dışı koşulları ve ödenmeyen maaşları artık kabul etmeyeceklerini defalarca gerekli kanallar aracılığıyla iletmelerine ve maaşlarını talep etmelerine rağmen taşeron firma Ege Yapı-Ray işçilere olumlu hiçbir dönüş sağlamadı.

İşçiler 10 günün sonunda iş kanunun 34. maddesindeki haklarını kullanarak iş bırakma kararı aldılar. Taşeron firma Ege-Yapı Ray'ın patronu 10 gün boyunca işçilere geri dönüş sağlamazken iş bırakma kararı alınmasının hemen ardından şantiye alanına gelip işçilerle bir 'görüşme' gerçekleştirdi.

Görüntülerde de anlaşıldığı üzere patronun sandalyeye çıkarak yaptığı konuşmada 'ekonomik kriz' nedeniyle maaşların ödenemediğini, bundan sonra ödeneceğine dair söz verilemeyeceğini, koşullara dayanamayacak, düzenli maaş almak isteyen işçilerin istifasını vererek işten ayrılabileceğini belirtiyor.

Haydarpaşa işçileri 13 Mart 2020 akşamı itibarıyla ödenmeyen maaşlarını aldı. Ancak geriye bu utanç konuşması kaldı:

"Sorunun kaynağını size söyleyeyim, ilerleyen süreçte ne olacak size onu söyleyeyim şimdi önümüzdeki cuma günü size ödeme yapılacağını bana söylediler bu da sizin maaşlarınızı alacağınız anlamına geliyor, ama bu şu anlama gelmesin zaten şantiyenin başından beri böyle. Arkadaşlar bu ülkede para sıkıntı, ve bu sıkıntı her yere yansıdığı gibi bu projeye de yansıyor.

Bu tencere kaynarsa, herkes bir kepçe bir kaşık neyse alacak. Ama net bir şekilde söylüyorum para sıkıntı. İki ya olur bazen 1 ay olur gecikir ama bu şantiyede burada her ay para tamam olayı olması imkansız.

Bu şantiye iki tane adamın dudağının arasında. Siz diyorsanız ki biz bu şartlara dayanamıyoruz, çalışamıyoruz ona göre ben de konuşayım hesabımızı kitabımızı yapalım neyse sizin paranız verelim, ya burada siz ne iseniz ben de oyum. Siz zannetmeyin ki ben öyle paralar içinde yüzen bir patronum. Yok öyle bir şey. Ben de ayazdayım ben de işsizim. Varsa duyduğunuz öyle bir şantiye hadi gidelim birlikte orada çalışalım."

Maaşları düzensiz yatıyor, yevmiyeleri keyfi kesiliyor

Kazılar başladığından beri, işçiler kötü koşullar altında çalışıyor ve maaşlarını düzenli olarak alamıyor. Kazı alanında çalışan, çoğunluğu 60-65 yaşlarında 400'ün üzerinde işçi insanlık onuruna yakışmayacak şartlarda çalışmaya zorlanıyor. Yevmiyeleri keyfi şekilde kesilen işçiler, yemekhane ve hijyenik tuvalet gibi en temel insani hizmetlerden yoksun durumda.

Aylardır maaşlarını alamayan işçiler, 10 gün önce hem maaşlarını almak için hem de kötü çalışma koşullarına karşı direnişe başladı

Yabancı arkeologlar isyan etti

3 ay öncesine dek yemekhaneleri olmayan işçilerin durumunu gören Japon ve Alman arkeologlar "Böyle bir şey olamaz" dedikten sonra işçiler için 200 kişilik 20 metreye 8 metre boyutlarında derme çatma bir yemekhane yapıldı. Buradaki yemekler ise ücretli. Yol ve yemek parası alamayan işçiler, zaten düzenli maaş da alamadıkları için burayı kullanamıyor ve evden getirdikleri yemeklerini taşın toprağın üzerinde yemek zorunda kalıyorlar. 

Corona virüs endişesi

Konuştuğumuz işçiler, "Şimdi corona virüsten bahsediliyor. Burada küçücük yerlerde yüzlerce işçi zaman geçiriyoruz. Hijyen koşullarından yoksunuz. Tuvaletler pislik içerisinde ve sabun bile olmuyor çoğu zaman. Bugün burada bir kişiye virüs bulaşsa, yarın 500 kişiye, ertesi gün İstanbul'un yarısına bulaşır" diyerek durumun vehametini dile getirdi.

Patrondan işçilere tehdit

İşçilerin direnişinin başlamasının ardından patronlar da işçileri tehdit etmeye başladı. İşçileri odasına çağıran proje müdürü, tehdit ve tahrik içeren ifadeler kullanınca işçiler haklarını alamadıklarını ve bu yüzden de faturlara, kiralarına, ilaca, çocuklarına para ayıramadıklarını dile getirdi. Bunun üzerine müdür, "Sen provokatör müsün? Onların avukatı mısın?" şeklinde ifadeler kullandı. İşçiler ise, "3 aydır maaşlarımızı alamıyoruz. Bunu dile getiren bizler mi provokatör yoksa maaşlarımızı ödemeyenler mi suçlu?" diye sordu.

Konuştuğumuz bir işçi, "Biz 3 aydır maaş alamıyoruz. Benim iki çocuğum var, ikisi de okuyor. Milletten borç para istiyoruz, bize verilen vaat doğrultusunda 'Şu tarihte ödeyeceğiz' diyoruz ancak verilen sözler tutulmadığından biz de başkalarının karşısında yalancı duruma düşüyoruz. Mahcup oluruz" diyerek yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

"Bu koşullar toprağın altını kazarak ortaya çıkardığımız 1700 yıllık geçmişte kaldı"

İşçiler, şantiye alanının önünde basın açıklamasında bulundu.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Sevgili dostlar, emekçi kardeşler,

 

Öncelikle 10 gündür sürdürdüğümüz haklı mücadelemizde bizlerle birlikte olan ve bugün de bizleri burada yalnız bırakmayarak emekçilerin birliğinden ve örgütlülüğünden yana olan işçi dostu kardeşlerimize teşekkür etmek istiyoruz.

 

Geçtiğimiz 10 gün boyunca kamuoyunda gündem olan ve şu an önünde bulunduğumuz tarihi kazı alanında yasal ve insani haklarımızı almak için çeşitli yollara başvurarak bir mücadele başlattık.

 

Haydarpaşa arkeolojik kazı çalışmalarını üstlenen KKC Marmaray firması, 3 aydır maaşlarımızı vermemekte, yemek ve yol parası ödememekte ve insan sağlığına ve onuruna uygun olmayan çalışma koşullarını bizlere layık görmektedir. Biz 10 gündür bu şartları kabul etmediğimizi söyledik ve kamuoyuna sesimizi duyurmaya çalıştık. Bu süreçte firma yetkilileri hakkımızı istediğimiz için bizlere gözdağı vererek, tehdit ederek, hakaret ederek haklı mücadelemizde bizi suçlu ilân etmeye kalktılar.

 

Sevgili dostlar, dün bize ödeme sözü veren yetkililer, devlette para olmadığını, devletin Kalyon, Kolin, Cengiz inşaat ortaklığına para vermediğini, o nedenle taşeron firma Ege Yapı Ray'ın da ödeme almadığını ve bundan sonra da bu şartlarda çalışmaktan başka yol olmadığını ifade etmiştir. Ege Yapı Ray patronuna göre bu işte çalışanların her ay maaş almaya ihtiyacı olmayanlardan olması gerekmektedir. Bizlere işinize geliyorsa bu şartlarda çalışın yoksa çıkın gidin denmektedir. Bu bir itiraftır. İşçiye para vermeden çalıştıracağım demektedir. Kriz bahanesi ile mağdur patronu oynamaya çalışanlar, bizlere mağduruz demesin! Burada mağdur olan sadece ve sadece işçilerdir, gerisi aldatmacadır!

 

Bizler işçilere dayatılan kölelik koşullarını kabul etmiyoruz. O koşullar şurada toprağın altını kazarak ortaya çıkardığımız 1700 yıllık geçmişte kaldı. Bizler yani işçiler bu ülkenin üreten ve yaratan yurttaşlarıyız. Anayasal ve yasal olarak tanımlanmış haklarımız var ve bunların bilincindeyiz. İşçinin her ayın maaşını düzenli olarak alması yasal bir haktır. Yemek ve yol parasının işveren tarafından karşılanması yasal bir haktır. Oysaki, bugün krizi bahane eden patronlar, bundan sonra daha da kötü olacak diyerek bizleri açlıkla korkutmak istemekte, yasal yükümlülüklerini kazandıkları onca paraya rağmen yerine getirmek istememektedir.

 

Bunlar kabul edilemez. İşçiler köle olmayı kabul etmeyecek. Bugün burada yarın başka bir yerde, patronların bu açgözlülüğüne karşı mücadele etmeye ve örgütlenmeye devam edeceğiz.

 

Patronların Ensesindeyiz Haydar Paşa İşçi Komitesi

İşçilerin mücadelesi sonuç verdi

Dün (12 Mart 2020) iş bırakma kararı alan işçilere 20 Mart 2020 Cuma günü maaşlarının ödeneceği sözü verildi. Patron işçilere, "İsteyen işten çıksın, çıkışını verelim. Devam edecek olanlar hemen iş başı yapsın. Onların da maaşları ödenecek ama bundan sonra maaşların düzenli yatacağına dair bir söz veremeyiz. Çıkacak olanlar 'istifa' etsin" diye konuştu. Bunun üzerine işçiler, "İstifa ederek haklarımızdan vazgeçmemizi istiyorlar" diyerek istifa etmeyeceklerini bildirdi.

Bugün gerçekleşen basın açıklaması sonrasında ise eyleme katılmayan işçilerin 3 aylık maaşları yatırıldı. Kötü çalışma koşulları ise olduğu gibi devam ediyor. İşçiler direnişlerinde kararlı olduklarını belirterek, "Bizi böyle yaparak diğer arkadaşlarımızdan ayırmak istiyorlar" ifadelerini kullandı.

Daha sonra saat 15.00 sularında işçilerin avukatı ile patronların avukatı bir araya gelerek bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme sonucunda bugün eyleme katılan işçilerin de maaşlarının ödeneceği ve çıkışlarının verilerek işten çıkarmalarından doğan haklarını da kazanacakları açıklandı.

halktv.com.tr ekibi olarak, sorumlu habercilik ve fikri takip ilkelerimizin gereği işçilerin maaşlarının yatıp yatmadığının ve işten çıkarmalardan sonra haklarının verilip verilmediğinin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

Güncelleme (20.05) - Haydarpaşa işçilerinin tamamı ödenmeyen maaşlarını aldı.

Arkeologlardan işçilere destek

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, aylardır maaşlarını alamayan işçilere destek için gelerek bir açıklamada bulundu. Yaptıkları açıklamada, güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarının kültürel varlıkların araştırılması için sağlanması gereken koşulların oluşmasını da engellediğine vurgu yaparken; "Unutulmamalıdır ki hepimiz işçiyiz" diyerek işçilere desteklerini belirttiler.

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi'nin açıklaması şöyle:

Arkeolojik kazı, özveri ve titizlik gerektiren bir ekip çalışmasıdır. Bu ekibin her üyesi birbiriyle iletişim ve dayanışma içerisinde çalışmalı. Ancak bugün görüyoruz ki Haydarpaşa'da meslektaşlarımızla birlikte çalışan arkadaşlarımız emeklerinin karşılıklarını alamıyorlar. Bu koşullarda çalışmalarını beklemek haksızlık olur. Unutulmamalıdır ki hepimiz işçiyiz. Bu güvencesiz, sağlıksız koşulların çalışmanın, çalışmanın yeterli emek ve özveriyle gerçekleştirilmesini zorlaştırdığından kültür varlıklarının sağlıklı bir şekilde araştırılabileceği ortam yaratılmasını da engelleyecektir. Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Haydarpaşa işçilerinin yanındadır.

Orhan Aydın: İşçilerin hakkını verin yoksa ensenizde boza pişirmeye devam ederiz

Tiyatro sanatçısı ve soL Portal yazarı Orhan Aydın da işçilere destek verenler arasındaydı. Aydın, yaptığı konuşmada insanlığın ortak değerlerinin 5 şirkete peşkeş çekildiğini ifade ederek, "İşçilerin haklarını verin, yoksa ensenizde boza pişirmeye devam ederiz" dedi. Aydın, taşeron aracılığıyla işçilerin emeklerinin üzerine konulmasının kabul edilebilir olmadığını da söyledi.

Orhan Aydın şöyle konuştu:

Bütün kültürel varlıklar, bütün dünya insanlığının ortak değrleri ve ortak miraslarıdır. Onun üzerinde talancıların, hırsızların, sahtekârların, yalancıların tezgâh kurmasına bu dünya insanlığı adına hayır demek için buradayım ben. Bu ülkeyi talan eden 5 şirketin gelip bu Haydarpaşa'daki insanlığın ortak mirası durumundaki kültürel katman üzerinde bir güç yaratması, yetmiyormuş gibi taşeron aracılığıyla işçi kardeşlerimin emeğinin üzerine konması kabul edilebilir değildir! Onun için buradan sesleniyorum; insanlığın ortak değeri olan kültürel varlığı peşkeş çektiğiniz bu 5 şirketin elinden alın ve bir an önce işçilerin haklarını vererek burayı restore edip hayata katın.

 

İşçilerin hakkını verin, işçilerin hakkını verin yoksa ensenizde boza pişirmeye devam ederiz! İşçilerin hakkını verin!

İlgili Haberler
Etiketler :