Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Ocak ayında ziyaret ettiği Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün son sözleri, Saadet Partisi'nde tepkilere neden oldu. 

Kudüs TV'de konuşan 85 yaşındaki Asiltürk, AKP'nin yeni İstanbul İl Başkanlığı'na Milli Görüş çizgisinden Osman Nuri Kabaktepe'nin getirilmesine yönelik soruyu değerlendirirken dikkat çeken sözler sarf etti: 

"Devamlı 'abi' bilir"

"Sayın Cumhurbaşkanı'na huzurunuzda teşekkür ediyorum. Kendisi mezun olduğu zaman genç bir kardeşinizken, ben belli makamlarda idim. Devamlı 'abi' bilir. Ziyarete geldikten sonra, bütün bunların hepsinin önlenmesi için elinden gelen her şeyi yaptı.

Bizim şimdi tutup da hepimizin şikayet ettiği, bu çatışmayı ortadan kaldıran insanlara 'geçmişte şöyle, geçmişte böyle' dememiz akıl ve mantıkla bağdaşmaz. 

"Bize hiçbir parti kötü davranmıyor"

Biz günü yaşıyoruz, bugünü yaşıyoruz. Dün geçti, bundan bir sene önce de bitti. Şimdi bugünü yaşayacağız. Bugün hepimiz birbirimize iyi davranacağız. Şu anda bize hiçbir parti kötü davranmıyor. O da benim çalışmalarımdan dolayı. Bu kadar gayret gösterdiğimi de herkes biliyor.

Erbakan'ı Anma Ve Anlama toplantısında diğer partilerin konuşmacıları, samimi olarak elimi sıkarak teşekkür ederek yanımıza geldiler. Kimsenin aleyhinde bir şey söylemiyorum. Buna ihtiyacımız var. Bazı siyasiler buna uymuyorlar, yanlış yapıyorlar."

Asiltürk'ün sözlerine Saadet Partili Ali Aktaş'tan geldi, Twitter'dan Asiltürk'ün açıklamalarını paylaşan Aktaş, SP YİK Başkanı'nın Erdoğan'a meylettiğini söyledi. 

"Tamamen hayal ürünü bir yaklaşım"

Aktaş, şunları kaydetti: "Oğuzhan Asiltürk'ün kalbi Tayyip Erdoğan'a iyice meyletmiş durumda. Bir de "Şu anda bize hiçbir parti kötü davranmıyor o da benim çalışmalarım sayesinde" diyor ki bu tamamen hayal ürünü bir yaklaşım. Saadet bugün itibar görüyorsa Temel Karamollaoğlu ve siyaseti sayesindedir.

"Zerrece itibar etmiyorum"

Milli Görüş Lideri, Saadet Partisi Genel Başkanı kimse odur. Milli Görüş'ü bir cemaate dönüştürüp Saadet Partisi'ni o cemaatin kurumlarından sadece biri haline getirmeye çalışan hiç kimseye zerrece itibar etmiyorum.

Erdoğan'ın "İslam Birliği" kurmayı samimi olarak istediğine ve de bu uğurda çalıştığına inanacak kadar; ya da Erdoğan'ın partiler arasındaki kutuplaşmadan rahatsız olup bunu bitirmek istediğine nasıl inanacak kadar hayal aleminde olan bir insanı asla lider olarak görmüyorum."