TÜİK’in açıkladığı birinci çeyrek büyüme rakamlarına bakılınca şu söylenebilir: Devlet büyüdü ama millet küçüldü.

Aslında devlet büyüdü demek de yanlış galiba. Son dönemde varlıklı varlığına varlık kattı, yoksul daha da yoksullaştı demek daha doğru olur.

Yoksulun içinden çıkan, yıllarca kimsesizlerin kimsesi olduğunu söyleyen AKP iktidarı yoksuldan aldığı vergiyi zenginin parasını enflasyona ezdirmemek, dolara yedirmemek için harcıyor.

Varlıklıdan alıp yoksula vereceğine…

Yoksuldan alıp varlıklıya veriyor…

Olur mu böyle şey, yoksulun parası mı var ki varlıklıyı beslesin diyeceksiniz.

Yoksul ekmek almıyor mu?

Ekmekte KDV yok mu? Yüzde bir bile olsa var. Simitte var, çayda var, domateste var. Suyu açsan var, lambayı yaksan var, ütü yapsan var, yapmasan yine var.

Bu ülkede nefes olmak bile vergiye tabii…

Adına dolaylı vergi diyorlar. Uyandığın an taksimetre çalışmaya başlıyor. Umumi tuvalette bile yakanı bırakmıyor.

Erdoğan ve Saray anlayışı topladığı bu paraları Kur Korumalı Mevduat adı altında varlıklıya aktarıyor.

Şöyle izah edeyim. Erdoğan dün dedi ki; vergiyi hem suluda artırıyoruz hem sigarada

artırıyoruz. Ama aç sefil geziyorlar, rakıyı birayı almaktan geri durmuyorlar.

Rakı öyle pahalandı ki, aç sefil gezmeyi göze alsalar bile insanların rakı alacak gücü kalmadı.

O eskidendi. Erdoğan eski Türkiye’yi hatırlatıyor.

Fakir ama bolluğun olduğu Türkiye’yi.

Fakir ama bereketin olduğu Türkiye’yi.

Fakir ama kimsenin kimseye karışmadığı Türkiye’yi.

Fakir ama insanların dilediği gibi yaşadığı Türkiye’yi.

Mahalle şarapçıları vardı. Köpek öldüren dediğimiz şaraplara takılırlardı. Güzel insanlardı, kalmadılar. Erdoğan’ın kurduğu düzen onlara bile yaşam hakkı tanımadı.

Diyelim ki aç sefil biri diyelim ki canı çekti bir bira aldı. Birada vergi çok yüksek. Erdoğan bilerek artırdık diyor. Peki garibanın biraya ödediği fahiş vergi nereye gidiyor?

KKM adı altında varlıklının cebine. Varlıklının parası dolara karşı korunsun diye.

Yani garibanın bira için ödediği vergi varlıklının viski parasını finanse ediyor.

Erdoğan’ın değimiyle aç sefil gezenler içtikleri bira ile bankada yüklü miktarda parası olanlara viski ısmarlıyor…

İtiraz etmeyin…

Yeni ekonomik modelin gereği bu.

Türk modeli dedikleri düzenin amacı bu.

Yoksulu daha yoksul yap. Siyasal iktidarın eline avucuna bakar hale gelsin. Yardımlarla ayakta kalsın ki iktidara bağımlı hale gelsin. Zengini de daha zengin yap ki siyasetin finansmanına katkı yapsın.

Hayır böyle değil, atıyorsun, abartıyorsun diyen çıkmaz herhalde… Karşı çıkan varsa KKM’ye devlet kasasından ödenen desteğe baksın derim.

Bakın, ilk çeyrekte yüzde yedinin üzerinde büyümüşüz ama gayet güzel demeyeceğim. Çünkü bu fakirleştiren büyüme…

Bir ülkede hem lüks araç alma kuyruğu hem de ucuz ekmek kuyruğu varsa o ülkede büyük problem var demektir.

Bu adaletsizlik, bu büyük gelir uçurumu kolay kalay telafi edilmez. Türkiye’nin hali bu.

İşimiz zor, Allah kolaylık versin.

Bu arada unutmayın. Aldığınız her bira varlıklıya bedavadan viski olarak gidiyor.

Parasız…

İktidar sayesinde… Erdoğan sayesinde…