İsmail Küçükkaya

İsmail Küçükkaya

Umut Penceresi

“31 Mart yerel seçimleri sonucunun kıymetini iyi bilmek lazım’ dedi.

Sonra devam etti:

“Muhalefet, bütün imkanları kullanan ve baskıcı bir iktidara karşı büyük bir seçim zaferi kazandı. Psikolojik üstünlüğü de ele geçirdi. Bu seçim tıkanmış siyaset için açılmış bir umut penceresidir.”

Çok tecrübeliydi. Sadece güncele bakmıyordu. Çok partili demokratik hayatımızın neredeyse tamamını çok yakından takip etmişti. Bu konulardaki kitaplarının tamamını okumuştum. Diyebilirim ki; mesleğe başladığım 1992’den önceki partileri, hükümetleri, koalisyonları, darbeleri ve ‘siyaset oyununu’ ağırlıklı olarak Cüneyt Arcayürek ve onun kitaplarından öğrendim. Hasan Cemal’den bahsediyorum.
Medyanın ‘Hasan abisi’ ile Mehmet Ali Yalçındağ’ın ofisinde sohbet ettik. Beylerbeyi’nde. Bir grup gazeteciydik. Hem Amerika’daki seçimleri ve bunun Türkiye’ye etkisini tartıştık hem de iç siyaseti.
Ben Hasan Abi ile yolda, gidip gelirken de ayrıca konuştum.

‘UMUT PENCERESİ’ diyor ya Hasan Cemal….

Belediye başkanlığı seçiminde açılan bu pencerenin kapatılmaması, kapattırılmaması gerektiğini vurguluyor.

BELEDİYELERİ KAZANAN….

Nasıl yani? Dedim. ‘CHP bu zaferin önemini bilecek. Hiç unutmayacak. Hem de kendi içinde kavga etmeyecek. Bunu yaparlarsa bir sonraki seçimi rahat kazanırlar.’ diye yanıt verdi.

Gerçekten de CHP’nin sınavı ADAY KİM TARTIŞMASINA DÜŞMEMEK. Adayın kim olacağının ne zamanı ne de yeri. Seçim tarihi bile belli değil henüz.

Ayrıca CHP, belediyeleri kazanarak halka en yakın noktada siyaset yapabilme ve hizmet götürebilme imkanı yakaladı. Özellikle hayat pahalılığı ve geçim zorluğu döneminde sosyal belediyecilik çok öne çıktı, çok etkili oldu. Kent lokantası, kreş desteği ve sosyal destekler halkın hayatına ve ruhuna dokundu. Önce 2019’da sonra 2024’de belediyeleri kazanan adaylar siyasetin gidişatını değiştirdi. Hasan Cemal haklı. Kavga/Dövüş/Polemik yerine hizmet odaklı performansa devam ederlerse CHP’li belediye başkanları partilerini merkezi iktidara da taşır. İktidar bloğunun tuzağına düşmezlerse.
Belediyelerin siyasetteki belirleyiciliğini en iyi Erdoğan biliyor, görüyor. Önce kent lokantaları, sonra kreş tartışması, ardından belediye gelirlerini tırpanlama hamlesi boşuna değil. Başkanları kriminalize etme çabası ve Kayyım atamaları da. O halde seçimde açılan umut penceresini kapattırmamak için yapılacak iş bellidir.

CHP, Liderliği 2019 ve 2024 belediye seçim sonuçlarını çok iyi analiz etmeli. 2028 seçim yolunun haritasını buna göre hazırlamalı. Arada kazanılması kolay 14 Mayıs seçiminin kaybedilmesinden gerekli dersleri çıkarmalı. Ve Ekrem İmamoğlu/Mansur Yavaş güç birliğini sağlamalıdır. Bu teknik direktörlük misyonunu iyi yerine getirirse Özgür Özel yönetimi siyasetin geleceğini ve ülkenin kaderini değiştirebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Küçükkaya Arşivi