Fikret Bila
Türkiye'nin Gerçek Gündemi: Geçim Derdi
CHP’nin, Gebze’de düzenlediği “geçinemiyoruz” mitingi Türkiye’nin gerçek gündemidir.
İktidarın bu gerçeği perdelemek için yapay gündem yaratma çabaları sonuçta gerçeği gizlemeye yetmiyor.
Halkın büyük çoğunluğunun temel sorunu geçim sıkıntısı.
İşin kötü tarafı iktidardan gelen sinyaller geçim sıkıntısının önümüzdeki dönemde daha da artacağı yönünde.
İlk işaret, iktidarın asgari ücrete Temmuz’da zam yapılmayacağını açıklaması.
Asgari ücret yılda iki kez artırılıyordu.
İktidar bu uygulamaya son verdi ve artık yılda bir kez artırılacağını duyurdu.
2024 Ocak ayında belirlediği 17 bin 2 liralık asgari ücret yıl boyunca aynı kalacak.
Bunun anlamı, Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ının enflasyon altında ezileceği ve yaşam standardının düşeceğidir.
Türkiye’de çalışanların yüzde 50’si asgari ücret alıyor. Asgari ücretin biraz üzerinde maaş alanlar da hesaba katıldığında bu oran yüzde 60’a çıkıyor.
Daha kötü bir durum en az maaşı alan emekliler için de geçerli.
En düşük emekli maaşı 10 bin lira.
İktidarın bu maaşı ne kadar artıracağı da belli değil.
Enflasyonla mücadeleyi “maaşları durdurma” olarak anlayan iktidardan yüksek bir artış beklemek de gerçekçi değil.
Eskiden en düşük emekli maaşı asgari ücretin bir buçuk katı olurdu.
İktidar, en düşük emekli maaşını, düşüre düşüre asgari ücretin neredeyse yarısına kadar indirdi.
Asgari ücret ve en düşük düzeyde emekli maaşı alanların geçinmeleri mümkün değil.
Bu nedenle CHP’nin “geçinemiyoruz” mitingi düzenlemesi çok isabetli.
İktidar TÜİK’in açıkladığı enflasyonu esas alarak işçi, memur ve emekli maaşlarını artıracak.
Bu durum, gerçek enflasyona göre değil iktidarın işine gelen enflasyona göre artış yapılacak demektir.
TÜİK Haziran ayına göre enflasyon oranı olarak ne açıklayacaksa verilecek artış buna göre yapılacak.
ENAG’ın yıllık enflasyonu yüzde 122 olarak açıkladığı düşünülürse iktidarın yapacağı maaş artışı gerçek enflasyonun çok altında kalacak.
İktidarın Türkiye’yi sürüklediği ağır ekonomik krizin göstergeleri 22 yıl öncesinin göstergeleriyle karşılaştırıldığında zaten açığa çıkıyor.
Emekli Amiral Türker Ertürk’ün internet sitesinde yayımladığı gibi göstergeler karşılaştırıldığında ortaya çıkan tablo şöyle:
Bülent Ecevit’in başbakan olduğu 2002 yılında dış borç 130 milyar dolar. Benzinin litresi 1,48 lira. 1 dolar 1,50 lira. 1 euro 1,66 lira. 1 sterlin 2,18 lira. Gram altın 17,03 lira. Çeyrek altın 32 lira.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 yıldır yönettiği Türkiye’de 2024 yılında dış borç 677 milyar dolar. Benzinin litre fiyatı 42, 40 lira. 1 dolar 32,74 lira. 1 euro 35,10 lira. 1 sterlin 41, 39 lira. Gram altın 2 bin 450 lira. Çeyrek altın 4 bin 73 lira.
Türkiye ekonomisinin 22 yılda nereden nereye geldiğini bu tablo gösteriyor.
Ayrıca iktidarın Merkez Bankası rezervlerini satarak kuru baskıladığı da biliniyor.
Bu baskılama kaldırılırsa döviz kurunu tutmak mümkün olmayacak.
Türk Lirası bugünden çok daha fazla değer yitirecek.
Enflasyonun maliyet ve yüksek kârlardan kaynakladığını kabul etmeyen iktidar asgari ücreti sabitleyip diğer ücretleri enflasyonun çok altında artırarak krizin tüm faturasını yine gariban halka kesecek.
Bu nedenle CHP “geçinemiyoruz” mitinginde olduğu gibi geçim sıkıntısının Türkiye’nin temel sorunu olduğunu hiç unutturmamalı, iktidarı bu konuda sıkıştırmaya devam etmelidir.