Ayşenur Arslan
Rantla Ne İlgisi Var Canım! Çiller Murat Kurum'u Seviyor!
Çiller’le ilk kez bir seçim öncesi ATV’de Siyaset Meydanı’na katıldığında tanıştım. Son kez de, Cem Uzan’ın seçim yarışı sırasında yayın için geldiği Star’da gördüm.
İlkinde pek havalıydı. Biz karşılayıcılarla göz teması bile kurmamıştı. Star’a geldiğindeyse süngüsü o kadar düşmüştü ki, tanrılar katından inip elimi sıkma ve hatta adımı hatırlayıp hatır sorma yüce gönüllülüğü göstermişti.
Geçenlerde Murat Kurum’un yanında görünce o günleri ve daha neler neleri hatırladım!
*. *. *
10’a kadar saymayı ve azıcık okumayı - yazmayı bilen bir yurttaş Murat Kurum’un yanında Tanju Çiller’i görünce anlar: “Benim burada işim olmaz. Bu fotoğrafa oy falan verilmez.”
Elbette bunun için sayı saymasını bilmek yetmez. Öyle ya, milyara - trilyona kadar sayabilecek.. En azından bu miktar paranın (tercihan doların) nasıl kazanılabileceğini hayal edebilecek bir kapasite lazım.
Diyelim ki bu da var! Reis düzenini sorgulamaya niyet yoksa, hiçbiri kar etmez.
Çiller durduk yere gündeme gelmedi elbette. Murat Kurum’a destek için ortaya çıktı.
İBB eski genel sekreter yardımcısı, kent planlamacısı Buğra Gökçe de hemen teşhisi koydu:
“Nedeni çok açık. Murat Kurum, bakanlığı döneminde Kilyos’ta Çiller ailesine ait bir şirketin yönetiminde olan arazinin imar planını değiştirerek doğal SİT alanını imara açtı.”
İstanbul dışındakiler bilmeyebilir. Söz konusu arazi Kısırkaya Plajı’nın yanıbaşında. Kentin en kıymetli güzergahında, mücevher gibi bir alan.
Çiller Ailesi 2020 yılında 13 bin metrekarelik bu araziye öyle bir imar planı çıkarttı ki, HESABI ANCAK TRİLYONLA YAPILIR.
Amaaaa.. Hain, kötü, fena CHP’li İBB plana itiraz etmesin mi! Derken Bakanlık itiraza itiraz etmesin mi! Sonunda iş mahkemeye gidince “inşaat alanını beş kat artıran” plan değişikliği iptal edilmesin mi!
Ne yalan söylemeli, düşüncesi beni bile heyecanlandırıyor. Murat Kurum (mesela) başkan seçilmiş. Uygun bir zamanda Çiller Şirketi yeniden başvurmuş. Ve o da ne! Ballı imar planı onaylanıvermiş!!!!!
*. *. *
Çiller Ailesi bu işleri çok iyi bilir: Birileriye elele Türkiye’nin ekonomisini çökertmiş.. Faili meçhul cinayetler dönemi yaratmış.. Tansu Hanım’ın TBMM kürsüsündeki sözleriyle “Devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir” diye Çatlı ve şürekasına sahip çıkmış.. Sonra da ellerini yıkayıp yalılarda, konaklarda para üstüne para kazanmaya devam etmişlerdir.
İşin sırrı ne mi? Kendisinden önceki Özal, sonraki Erdoğan gibi medyayı kontrol edebilmesi.
Gerçi onun devrinde, şimdiki “monoblok Reis medyası” söz konusu değildi. Bazı medya grupları Çillerci’ydi, bazıları da Mesut Yılmazcı.
Ancak özellikle başbakanlığı döneminde -perde arkasında eşi Özer Çiller’le birlikte- medyayı çok iyi kullanmıştı.
TRT Haber’deki ilk istihbarat şefim.. Daha sonra Anadolu Ajansı Genel Müdürü.. Kamuda son olarak da Çiller döneminde Başbakanlık basın müşavirliği yapan Mehmet Bican.. Anılarında neler neler yazmış.. Ne tuhaf anekdotları açığa çıkartmıştı.
Onlardan -paylaşmayı en sevdiğim- biri, Çiller Ailesi ve medya ilişkisini öyle bir anlatıyor ki dizi yapılsa yeridir!
*. *. *
“Tarih 2 Şubat 1995. Çiller Başbakan. Bir hayli sıkışık durumda. Çünkü 2 gün sonra enflasyon rakamları açıklanacak. Herkes biliyor ki karne hiç iyi olmayacak.
Başbakanlık konutu ve ofisinde herkes kara kara düşünürken Mehmet Bican’ın telefonu çalıyor. Arayan Özer Çiller. Bican’a ‘Bir düşün. Nasıl bir şey yapalım ki Türkiye’nin gündemi değişsin, enflasyon unutulsun’ diyor.”
Aslında Özer Çiller’in aklında birkaç fikir yeşermiş. Enflasyon günü TRT’de herkesi ekrana kilitleyecek bir film mesela..
Ama daha sonra konuyu erbabına bırakmaya karar veriyor. DYP’nin reklam / kampanya ajansı Cen Ajans’tan öneriler istenecek.
(UNUTMADAN, ATLAMADAN EKLEYELİM; CEN AJANS 1999 YILINDA ERDOĞAN İÇİN ÇALIŞMIŞTI. BELLİ Kİ BAŞTA ÇİLLER, ÖNCEKİ KAMPANYALARI BEĞENİLMİŞTİ. HATTA KİMBİLİR, BELKİ ÇİLLER TARAFINDAN TAVSİYE EDİLMİŞTİ.)
Süre kısa, durum acil. Ama öneri paketi daha o gün fakstan çıkıp Çillerler’in önüne gidiyor.
Mehmet Bican da “Terörle Sınanmak” kitabında “GÜNDEMİ DEĞİŞTİRECEK KONU BAŞLIKLARI”nı sıralıyor:
*. *. *
* “Alaattin Çakıcı’nın Mehmet Ağar veya Necdet Menzir tarafından Türkiye’ye getirilmesi.”
* Semra ve Zeynep Özal’ın hayatlarını korumak amacıyla, iki gün için gözetim altına alınması.
* “Hafız Esad, Kaddafi, Arafat gibi liderlerden birinin, özel telefon görüşmesiyle ani olarak Türkiye’ye davet edilmesi.”
* Cuma gecesi Başbakanlık Konutu’nda Genelkurmay Başkanı ile bir toplantı ve sabah kendisiyle ani olarak Diyarbakır’a yolculuk.
* “Cumartesi günü Ankara’da, bütün parti liderlerinin tek tek ve başına kapalı olarak ziyaret edilmesi.”
* Sayın Başbakan’ın, ancak pazartesi günü ortaya çıkmak üzere cumartesi sabahı aniden ortadan kaybolması.
*. *. *
Süre sınırlı olunca öneriler listesinden biri seçilip hayata geçirilememiş. Ancak belli ki liste çöpe atılmamış. Bu önerilerin benzerlerini hem Çiller hem de Erdoğan döneminde kimbilir kaç kez yaşamadık mı! Şaşırıp şaşırıp durmadık mı!
Silahlı bir çatışma.. Bir mafya veya filan terör örgütü operasyonu.. Şimdilerde yerli ve milli araba / uçak / gemi haberleri..
Gündem değiştirmek mi gerekiyor. Ajansların işi ne! İsteyin size her devre uyacak, her seçmeni hislendirecek listeler hazırlasın.
Kadın oluşuyla.. “Başta ABD dünya avucumun içinde” edasıyla.. Örtülü ödenek skandallarıyla.. Çiller siyaset tarihimizde benzersiz bir yere sahip.
Hele, sevgili meslektaşım Faruk Bidirici’nin “Maskeli Leydi” kitabındaki alelacayip iddialarla..
Çiller’in özel hayatına dair o dudak uçuklatan iddialara hiç girmem. Akçeli işlere dair iddialar ise, çoktan iddia olmaktan çıkıp ÇİLLER GERÇEKLERİ oldu.
O yüzden Murat Kurumla yan yana görüntülenmesi eşyanın tabiatına fazlasıyla uygun.
Uygun da..
Murat Kurum’a oy vermeyi düşünen sade ve saf vatandaşa uyar mı!
Göreceğiz.