Putin nereye kadar

Türkiye’nin enerji mimarisimi belirleyen ana aktör Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin.

Suriye’de de Türkiye’ye yoldaşlık eden Rusya ile yakınlaşma, Ukrayna-Rusya Savaşı ve pandemi sonrası Batı dünyasında enerji alanında yaşanılan gelişmelere körleşme yaratıyor izlenimi veriyor.
En dikkat çekici adımlar Doğu Akdeniz’de atılıyor.

Gerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, gerekse Yunanistan ve de gerekse İsrail’in Doğu Akdeniz’de çok uluslu şirketlerle kurdukları ortaklıkların benzerini adımlar Türkiye’nin uzağında yaşanıyor.

En son Girne yakınlarında Amerikan Exxon firması ile Katar konsorsiyumunun petrol arama sahası lisansı alması, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan petrol diplomasisi Ege’nin yakınına kadar taşıyor.
Amerika’yı kaya gazı kaynağı Avrupa’nın içine düştüğü enerji krizinden ayrıştırıyor.

Enerjide teknolojik yenilikleri de kovalayan Amerika geçtiğimiz günlerde “hiç tükenmeyen” fizyon enerjiyi ateşlemeyi başardığını duyurdu. Piyasalaşması elbette yıllar alacak fizyon enerji uzak bir gelecek gibi görünse de şurası kesin:

Dünya 2050’de fosil yakıtları sönümlendirecek, teknolojik devrimlerin sonuçlarını almaya başlayacak.

Putin adım adım doğal gaz stratejinde Türkiye’yi merkezine aldı.

Putin 1 Aralık 2014 tarihinde Türkiye'ye yaptığı bir devlet ziyareti sırasında sürpriz biçimde bir açıklama yaparak yeni doğal gaz boru hattını ilan etti, adını da Putin koydu: Türk Akım

Daha önceden yapılması planlanan "Güney Akım Projesi" nin yerini alan proje 10 Ekim 2016 tarihinde imzalanan hükümetler arası anlaşma ile resmiyet kazandı.

Karadeniz geçişli Türk Akım her biri 15,75 milyar metreküp olan iki hattan toplam 31,50 milyar metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip.

Türk Akım'ın ilk hattı Türkiye'ye gaz akışı sağlarken, ikinci hat üzerinden Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ve Gazprom'un eşit ortaklığında kurulan Türk Akım Gaz Taşıma AŞ tarafından Avrupa'ya gaz aktarılıyor.

Avrupa yılda tükettiği 400 milyar metreküp doğal gazın yüzde 40’ını Rusya’dan ithal ediyordu. Almanya varışlı Kuzey Akım’dan gelen Rus gazın vanasını kapamasıyla, doğalgaz tüketimini azaltan önlemleri uygulamaya aldı.

Azerbaycan’ın gazını taşıyan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP)’na yönelen Avrupa için Türkiye köprü ülke konumunda.

Avrupa’ya halen kesintisiz gaz taşıyan tek hat ise Türk Akım Boru Hattı.

AB ile Azerbaycan, yıllık 8 milyar metreküplük doğal gaz sevkiyatını 2027 yılında 20 milyar metreküpe çıkarma konusunda anlaşmaya vardı.

Türkiye-Türkmenistan-Azerbaycan üçlü zirvesinden atılan adımlarla birlikte Türkiye’nin hub (ana dağıtım merkezi) olma rolü üzerine Rusya’nın çizdiği yol haritasını, Erdoğan da doğruluyor.

Trakya’da bir elektronik gaz ticaret borsasının kurulması ve fiyatın bu borsada belirlenmesi gündeme getiriliyor.

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Kıdemli Öğretim Görevlisi ve “21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu” Üyesi Necdet Pamir, “Elektronik borsada da fiyatı Rusya belirleyecek” yorumunu yapıyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 14 Aralık’ta düzenlenen Silivri gaz depolama tesisini açılışında yaptığı konuşmada, Karadeniz’in Sakarya sahasından çıkarılacak ilk gazın 2023 yılında sisteme entegre edileceğini söyledi.

Sakarya sahasında 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi olduğu açıklanmıştı.

Türkiye’nin yıllık doğal gaz talebi 60 milyar metreküp.

İktidar yakın bir gelecekte Sakarya sahasından çıkarılacak doğal gazın iç talebi karşılamanın ötesinde Türkiye’yi uluslararası tedarik ülkesi konumuna getireceği iddiasında…

Boru hattının tamamlanmasının ardından günde yaklaşık 10 milyon metreküp doğalgazın taşınması hedefleniyor.

Bu akışın gerçekleşmesi durumunda yıllık tüketimin yaklaşık 4 milyar metreküpü Sakarya’dan geleceği varsayılıyor.

Türkiye; Rusya, İran ve Azerbaycan’dan boru hatları üzerinden; Nijerya, Cezayir ve Katar’dan sıvılaştırılmış doğalgaz tedarik ediyor.

Bir miktar da ABD’den sıvılaştırılmış doğal gaz tedarik ediliyor.

Rusya’nın Mersin Akkuyu’da inşa ettiği nükleer güç santralı da dikkate alındığında Türkiye’nin enerji mimarisinde Rusya’ya bağımlılık artıyor.

Pamir, Sakarya doğal gaz sahasında üretim ve boru hatları çalışmalarının ihalesiz yabancı şirketlere verildiğini vurguluyor.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Sakarya doğal gaz sahasının geliştirilmesi için Amerikan firması Schlumberger ve Londra merkezli Subsea Seven (7) konsorsiyumu ile anlaştı.

Anlaşma kapsamında deniz altı üretim sistemleri, boru sistemleri, karaya çıkacak 170 kilometrelik boru hattının yapılmasını içeren “üretim” yatırımı maliyetinin 750 milyon dolar olduğunu Subsea Seven’dan öğrendik.

İki şirket tüm mühendislik, ekipman satın alma ve kurulum süreçlerini yürütecek.

Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi'nin proje yönetim ortağı, global danışmanlık ve mühendislik şirketi Wood olacak.

Bu bilgiyi de Wood Enerji İnovasyon ve Optimizasyon Başkanı Andy Hemingway’in açıklamalarından öğreniyoruz.

Hattın 2 bin 200 metre derinliğe taşınması ve kurulması işi Saipem'e ait Castorone gemisi tarafından yapılacak.

Yapılan yatırımların maliyeti, anlaşmaların içeriği bilinmiyor.

Temel soru şu ki Türkiye Rusya ile yaptığı transit ülke anlaşmalarını yenileyip, doğalgazda ihracattçı konumunu kabul etti?

Türkiye çıkarına olan bu pazarlara bugün bütçe kısıtlarından dolayı Rusya’ya taviz verir mi? Rusya Macaristan’a yaptığı gibi Türkiye’nin doğalgaz fiyatını düşürme talebi karşında “Bakın size enerji hub’ı olma fırsatı veriyorum. Ödemlerinizi erteledim. Üstüne Merkez Bankası’na döviz de koydum. Benden bu kadar” der mi?

Rusya Erdoğan’ın 23 Haziran seçimi alması için AKP’nin Moskova bürosu gibi çalışırken sürprizlere açık olmak gerekir.

Türkiye kara sularındaki doğal gaz rezervini masaya koyuyor.

Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi, Karadeniz altında kurulacak doğal gaz üretim sistemi, Filyos kıyısında kurulacak bir işleme tesisi ile piyasalaşabiliyor.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, BOTAŞ’ın yaptığı çelik boru ihalesi ile ilgili verdiği soru önergesinde maliyeti yükselten “yandaş” ihale vurgusu yaptı:

Sahanın işletmesini Türkiye Petrolleri'nin (TP) yapacak. 15.09.2021 tarihinde “Batı Karadeniz Dghb Faz-1 Yapım İşi Projesi İçin Çelik Boru” ihalesi için 3 teklif verilmiştir. İhale sonucunda, 27.10 2021 tarihinde, aynı zamanda Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi de olan Fuat Tosyalı’nın sahibi olduğu TOSÇELİK Spiral Boru Üretim Sanayi A.Ş ve Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş İş Ortalığı, ihaleyi alarak BOTAŞ ile sözleşme imzalamıştır. 178.689.009,00 TL bedelli işin süresi de 27.10.2021-23.08.2022 olarak belirlenmiştir. İhaleyi alan iş ortaklarından biri olan TOSÇELİK Spiral Boru Üretim Sanayi A.Ş, İskenderun’dadır. Bu durumda borular İskenderun’da üretilecek ve oradan da 880 kilometre taşınarak, Filyos açıklarında montajı yapılacaktır. Bu da projenin maliyetini arttıracak bir unsurdur.

Söz konusu keşfin Türkiye'yi talep ülkesi olmaktan çıkartıp, kaynak ülke olma konumuna getiren önemli bir keşif olduğu, bu kaynağın önce iç talebi karşılayacağı keşiflerin devam etmesi durumunda ihtiyaç fazlası olabileceği vurgulanıyor.

Seçmene satılan yalnızca bir uzgörü, fikir de diyebiliriz.

Zira henüz rezerv ve çıkartılabilecek doğal gaz miktarı ile ilgili test çalışmaları henüz tamamlanmadı. Böyle olsaydı bu sahada inanın uluslararası enerji şirketleri cirit atardı.

Birinin adını görmüyoruz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz gazının üç etapta karaya çıkarılacağını aktararak "İlk aşama olan deniz tabanı doğal gaz üretim sistemlerinin tasarımını bitirdik. İlk etapta 10 kuyu için hazırlıklara başladık" açıklaması yapmıştı.

Sakarya sahasından çıkarılacak doğal gazın çıkış noktası Filyos sahili.
Filyos Vadi Projesi’ndeki gelişmeleri de Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı düzenlediği basın toplantısında şöyle aktarıyor:

Türkiye'de İskenderun'da mevcut liman işletmemiz ve Erzin'de de hazırlıklarını tamamladığımız bir liman yatırımımız bulunuyor. Ayrıca, Filyos Endüstri Bölgesi'nin yönetimini üstleniyoruz. Yurt dışındaki yatırımlarımızı da düşünürsek önümüzdeki 5 yılda 5,5 milyar dolar toplam yatırım yapmayı planlıyoruz. Biz şu anda tonaj ve üretim olarak 6 milyon ton civarındayız. Devam eden yeni yatırımlarımızla birlikte önümüzdeki 5 yılda üretimimizi de 15 milyon tona kadar çıkarmayı planlıyoruz.' Zonguldak Çaycuma’daki Filyos Vadisi projesi kapsamında milyarlarca liraya gübre üretim tesisi inşa edecek. Tesisin inşa edileceği arazi ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 49 yıllığına Tosyalı Holding’e tahsis edildi.

Tosyalı Holding’e bağlı Tosyalı Gübre Sanayi Şirketi, 29 Aralık 2021’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na “Filyos Entegre Gübre Üretim Tesisi’ni” inşa etmek için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvurusu yaptı.

ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre, tesis 1 milyar 235 milyon dolara inşa edilecek. Tesisin maliyeti güncel kurla 16 milyar 500 milyon TL’yi buluyor.

Gübre üretim tesisiyle yılda 1 milyon 485 bin ton gübre üretilmesi planlanıyor.

Geçen yılı yaklaşık 6 milyar dolar ciroyla tamamlayan Tosyalı Holding’in patronu Fuat Tosyalı aynı zamanda Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu’nun 5 üyesinden birisi.

TOBB’u temsilen TVF Yönetim Kurulu’nda bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu’nu dikkate almazsak yönetimdeki tek özel sektör yatırımcısı.

Silivri’de tamamlanan Tuz Gölü’nde yaklaşık 10 yıldır süren doğal gaz depolama tesislerin devreye alınması önemli.

Genel kabul; yıllık doğalgaz tüketiminin yüzde 10’unun depolayacak bir kapasitenin yaratılması…

Mevcut kapasite bunun yarısına erişmedi.

Saros Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi'nin (FSRU) de Ocak 2023’de devreye alınması planlandı.

Ülkende kamu mallarında mülksüzleştirme tüm hızıyla sürerken, elde ne kaldı sorusunu sormak için seçimleri mi bekleyeceğiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serpil Yılmaz Arşivi