Mustafa K. Erdemol
Olmaz denmişti oluyor: Asya Nato’su için kollar sıvandı
Rusya-Ukrayna savaşıydı, Türkiye’nin Finlandiya, İsveç çıkışıydı, sonra geri adım atışıydı derken çok önemli bir gelişmeyi gözden kaçırmayalım. Madrid’deki NATO zirvesinde, yaklaşık yedi yıl önce de gündeme gelen ancak gerçekleşmesinin zor olduğu düşünülen bir oluşum canlanmak üzere.
Madrid’teki NATO toplantısında ABD Başkanı Joe Biden, zirveye gözlemci olarak katılan Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol ile bir araya geldiler. Donald Trump da 2017’de aynı ülkelerin o dönemdeki liderleriyle üçlü bir zirve gerçekleştirmişti. Bu üç ülkenin Hawaii yakınlarındaki “Pasifik Ejderhası” tatbikatlarına düzenli olarak katıldıklarını, Ağustos ayında yapılması planlanan tatbikata da katılacaklarını belirtmekte fayda var.
Biden’ın söz konusu liderlerle neler konuştuğunun ayrıntısını yakında öğreniriz. Ancak bir ortak yapı içinde olma planının hayata geçirilmek istendiğini anlamak zor olmaz. Görüşmeden hemen sonra Japonya ile Güney Kore’nin NATO’dan Asya’ya açılmasını istemiş olmaları bunu düşündürtüyor haliyle. Bu çağrı “Asya NATO’sunun” yeniden canlandırması için ilk adım elbette.
Olmaz denmişti
Ortaya atıldığı yıllarda, yedi yıl kadar oluyor, özellikle Japonya ile Güney Kore arasındaki “tarihi husumet” nedeniyle böyle bir ittifakın oluşması zor olarak nitelendiriliyordu. Malum Japonya Kore Yarımadası’nı tam 35 yıl boyunca işgal etmiş, yerli halka karşı ciddi insan hakları ihlali yapmıştı. Japonya zaman zaman, başta kadınlar olmak üzere (seks kölesi olarak kullanmışlardı çoğunu) Korelilerden özür dilemesine ragmen geçmişiyle tam olarak hesaplaşmamış bir emperyalist güç. Güney Kore bu nedenle Tokyo’ya hep soğuk durdu. Ancak son yıllarda “ortak tehdit/düşman” Kuzey Kore yüzünden bir yakınlaşma içine girdikleri görülüyor. Sadece bu nedenle değil tabii. Bu iki ülkeyi “NATO dışı müttefikleri” olarak gören ABD’nin baskısıyla da elbette. Görüşmede Yoon ile Kishida birlikte “yakın” çalışmayı kabul ettiklerini de duyurdular dünyaya..
John Mearsheimer’in “The Tragedy of Great Power Politics” (Büyük Güç Politikalarının Trajedisi) adlı önemli bir kitabı vardır. Mearsheimer şunu iddia ediyordu: “Hindistan, Japonya, Rusya gibi ülkelerin yanı sıra Singapur, Güney Kore, Vietnam gibi ülkelerin de, Çin’in üstünlüğünden endişe ediyor. Bu nedenle Çin’i kontrol altına almanın yollarını arıyorlar”. Mearsheimer daha da ileri giderek “tıpkı Çin’in bir zamanlar SSCB’yi kontrol altına almak için ABD ile işbirliği yapması gibi adı geçen ülkeler de ABD liderliğindeki Çin karşıtı koalisyona katılacaklar” da diyor. Gerçekleşmeyecek bir iddia olarak değerlendirilmişti bu. Ancak şimdi durumun değiştiğini göze alınınca olmaz diyemiyor insan. Özellikle Rusya’nın bu tür bir koalisyonun içinde olmayacağı anlaşılmış durumda ama örneğin Vietnam ne yapar henüz bir işaret yok. Ancak böyle bir koalisyonda yer alırsa şaşırtıcı olmaz.
İki karşıt görüş
Kimi uzmanlar Mearsheimer’in sözünü ettiği, sonradan “Asya NATO’su” olarak adlandırılan ittifakın hayata geçirilmesinin zor olduğunu söylemişlerdi. Bir kere ABD böyle bir oluşuma “Çin’i iyice yabancılaştıracağı” gerekçesiyle liderlik etmezdi böyle düşünenlere göre. Ayrıca bu ülkelerin de kendi aralarında dayanışma duygusu çok gelişkin değildi. Bölge ülkelerini birleştirecek ortak çıkarlar da yoktu. Japonya ile Güney Kore arasında, Singapur, Malezya ile Endonezya arasında ciddi bir güvensizlik de var. Bu nedenle Mearsheimer’in iddiası gerçekleşemez gibi düşünüldü hep.
Karşıt görüşte olanların düşüncesi de şuydu: Fransa'nın Almanya’ya, İngiltere’ye, ABD’ye duyduğu güvensizlik çok daha fazlaydı, bilindiği gibi. Almanya, yıllar önce Fransa'yı hem de iki kez işgal etmişti. Bu nedenle Fransa SSCB’den çok Almanya’dan kaynaklanan bir güvenlik tehdidinden endişeliydi aslında. Fransa, İngiltere ile ABD'ye de güven duymuyordu. Ancak tüm bu güvensizlikler ABD/İngiliz liderliğinin SSCB’yi tehdit olarak göstermesi sonucu yavaş yavaş aşıldı. NATO gibi ittifak örgütlerinin kurulması bu sayede oldu.
Olur diyenler haklı olabilir
Hangi görüşün gerçeğe yakın olduğunu kestirmek zor. Ancak bu tür bir ittifakın olabileceğini söyleyenler haklı gibiler. Çünkü benzeri bir süreç Asya’da yaşanıyor şimdi. Yine ABD/İngiltere liderliği, Soğuk Savaş döneminde SSCB’ye yaptıkları gibi, bu kez de Çin’i (ikinci düzeyde Kuzey Kore’yi) bir tehdit olarak göstermeyi başardı bölge ülkelerine. İşte Madrid’deki ABD, Japonya, Güney Kore liderleri görüşmesi Kuzey Kore yetkililerinin son derece haklı olarak vurguladıkları gibi bu ittifakın ilk adımı sayılacak “uğursuz” bir görüşme.
Yakın bir zamanda, hem de ittifak üyesi bir devletin liderinin “beyin ölümü gerçekleşti” dediği NATO, Rusya’nın Ukrayna’da savaş tuzağına düşürülmesi sayesinde yeniden güç toplama fırsatını yakaladı. Bu fırsatı tepe tepe kullandığının bir örneği de işte bu “Asya NATO’su” oluşturma girişimi. Eskinin “düşman kardeşleri” Güney Kore ile Japonya’yla, katılacak başka ülkelerin de varlığıyla yakında oluşturulacak gibi görünüyor Asya ittifakı.
Dünyada huzur bırakmayacaklar bunlar.