Boşuna sevimsiz denmiyor adam için. Tabii, kendisine benzeyenlerce el üstünde tutuluyor olsa da toplumun neredeyse çoğunluğu için son derece mide bulandırıcı bir tip. Ülkenin en pespaye gazetesi Sun’ın, en sağcı yazarlarından biri. Monarşiye de onurunu yitirecek kadar bağlı. O kadar bağlı ki Prens Harry’nin eşi Sussex Düşesi Meghan Markle hakkında son derece “hayasızca” ifadeler kaleme almaktan utanmamış.
Mesele, (sonradan/dışarıdan katılıp, uzaklaşmış da olsa) eski bir Kraliyet mensubunu savunmak değil. Benim de öyle bir derdim yok zaten. Ancak Markle özelinde anladığımız bir kez daha şu oldu: saygın statüsü ya da toplumdaki üstün yeri hiç bir kadını, erkeklerin sözel ya da fiziksel şiddetinden korumuyor. Konunun ilgimi çekmesinin nedeni bu.
Markle kızdırdı ama...
Prens Harry ile Meghan Markle bilindiği gibi Kraliyet’e savaş açmış durumdalar. Önceleri yaptıkları haklı bulunmuş, hatta takdirle karşılanmışken, özellikle son haftalarda bir platformda yayınlanan belgesel nedeniyle büyük kızgınlığa yol açtılar. En çok destek verenler bile, söz konusu dizi için astronomik düzeyde para karşılığı Kraliyet’i kötülediğini düşündükleri çifte hayli öfke duymaya başladılar.
Kurt puslu havayı sever misali bir sağcı için son derece uygun bir ortam var yani. İşte Jeremy Clarkson adlı sağcı, fırsatı kaçırmayarak Sun gazetesindeki köşesinde Meghan Markle’dan nefret ettiğini belirtip “geceleri, dişlerimi gıcırdatıyor, ‘Utan!’ diye bağıran, ona dışkı fırlatan kalabalıklar arasında sokaklarda çıplak bir şekilde yürütüleceği günü hayal ederek uyuyamıyorum” diye yazdı. Korkunç ifadeler bunlar. Markle’ın böyle bir cezaya(!) layık görülmesinin nedeni de Clarkson efendinin monarşisine eleştiriler getirmesi.
Tamam, Markle’e kızgınlık had safhada, ama bir kadına yönelik aşağılık da bir saldırı var ortada. Ülke tam anlamıyla ayağa kalktı haliyle. Sağcı Clarkson özür dilemesine rağmen yazısı için "aşağılık", "iğrenç” korkunç" gibi ifadeler kullanıldı medyada.
Kızı bile eleştirdi
Bence en anlamlı tepki yazar Philip Pullman’dan geldi. Pullman ülke medyasında kirllikten aslında kimin sorumlu olduğunu da anımsattı şu sözleriyle: "Jeremy Clarkson'ın böyle şeyler yazabilmesi, bunları utanmadan yayınlayabilmesi, Rupert Murdoch'ın kamusal yaşamımızı zehirleme, çürütme biçimi hakkında bilmemiz gereken her şeyi bize anlatıyor". Medya tekeli Murdoch’un ülke medyasına soktuğu zehir ancak bu kadar iyi ifade edilebilirdi.
Asıl güzel tepki Clarkson’un kızından gelendi kuşkusuz. Bir insan sadece babadır diye her yaptığı onaylanacak bir varlık değildir. Bunu Clarkson’un kızının tutumundan da anlamış olduk. Emily şunları yazdı sosyal medyada: "Babamın Meghan Markle hakkında söylediği her şeye karşı olduğumu, nefretin hedefi olan herkese destek olmaya devam ettiğimi çok açık bir şekilde belirtmek istiyorum."
Yani görüldüğü gibi mesele Kraliyet içi bir tartışmada taraf olmak değil. Kime yapılırsa yapılsın bir alçaklığa karşı durmak. Peki Clarkson’un yaptığı neden alçaklık? Açıklamaya çalışayım. İzleyenler de hatırlarlar, şu müthiş mi müthiş Game of Thrones dizisinde bir sahne vardır. Ölmüş kralın karısı yeni kralın annesi Cersei Lannister yeni türemiş bir dinin mensuplarınca ahlaksızlık yaptığı gerekçesiyle sokaklarda çırılçıplak yürütülür, o sırada toplanan halk, ona hem küfür eder hem de üzerine dışkılık fırlatır. Rezalet bir görüntü.
Dizide olanı istiyor
Ama bu sadece bir film karesinde yaşatılmış değildir. İngiltere tarihinde gerçekten yaşanmış bir olaydır bu. Zaten Game of Thrones’un yazarı da bu olaydan esinlenmiş o bölümü yazarken. Şudur; 15 yüzyılda İngiltere Kralı 4. Edward'ın metresi olan, ancak nedense gözden düşen Jane Shore hem cadılık hem de fahişelikle suçlanmıştı. Cadılıktan bir şey tutturulamayınca fahişelik suçlamasıyla asılmıştır. Asılmadan önce 1483 yılında Londra sokaklarında çırılçıplak yürümeye zorlanmıştı.
Clarkson’u aşağılık yapan işte bu olaya gönderme yapması. Bir kadın için uygun gördüğü ceza bu. Üstelik tarihte yaşananı değil (dışkılık atılmamıştı Jane Shore’a), dizi filmdeki sahneyi layık görmüş Markle’a adam.
Tarihindeki rezillik yetmemiş, tarihi dizi yetişmiş imdadına.
Zaten bu tiplerin imdadına hep tarihi diziler yetişiyor.
Biliriz.
