Kolay olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etti. Yeni seçim tarihini 23 Haziran 2019 olarak belirledi.

 

YSK,  kararına gerekçe oluşturan yasal dayanakları, kanıtları tartışmasız bir şekilde ortaya koyamadı.  Daha önce verdiği kararla çeliştiğini bile bile “bazı sandık kurulu başkan ve bir üyenin kamu görevlisi olmadığı” gerekçesiyle iptal kararını verdi.

Bu karar doğru bir karar mıdır ?

Hayır değildir.

Doğru bir karar değildir  ama bağlayıcıdır.

Bu nedenle 23 Haziran’da İstanbul seçimi yeniden yapılacak.

Yeni seçim kampanyası çoktan başladı bile.

Seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK’nın bu kararıyla mağdur oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması için yeniden seçilmesi gerekiyor.

İptal kararından sonra gerek CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerek İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in gerek Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı konuşmalar, yeniden ve farkı artırarak kazanmak için daha çok ve daha kararlı bir şekilde seçime asılacaklarını gösteriyor.

CHP’nin seçim sloganı da kendiliğinden ortaya çıktı:

“Her şey çok güzel olacak”

İmamoğlu gibi Kılıçdaroğlu da konuşmalarını bu sloganla bitirmeye başladı.

Sosyal medyada slogan tuttu ve hızla yayıldı.

“Mart’ın sonu bahar” sloganının yerini aldı.

 

AMA KOLAY OLMAYACAK

 

Ekrem İmamoğlu’nun “her şey çok güzel olacak” diye bitirdiği Beylikdüzü’ndeki konuşması tarihi önemdeydi. Kitleleri etkileyen bir konuşmaydı.

“Her şey çok güzel olacak” derken, “kolay olmayacağını” da unutmamak gerekir.

İktidarın seçimi iptal ettirirken; hukuka aykırılık, demokrasinin sakatlanması, sandığa güvenin azalması, ekonominin daha da kötüye gitmesi ve uluslararası toplumun ağır eleştirileri gibi yüksek  bir maliyeti göze alması üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.

Şurası açıktır ki, iktidar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmak için, ekonomik, idari ve siyasi bütün olanaklarını kullanacaktır. 31 Mart seçimlerini kaybetmesine neden olan her faktörü bertaraf etmeye çalışacaktır.

31 Mart’ta sandığa gitmeyen küskün AK Partilileri 23 Haziran’da sandığa götürmek için her şeyi yapacaktır. Millet İttifakı’na 31 Mart’ta verilen oyları parçalamak için her yola başvuracaktır, bu ittifakı bölmeye çalışacaktır.

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “yeni çözüm süreci söz konusu değil” demiş olsa da, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın 8 yıl aradan sonra avukatlarıyla görüştürülmesi, hazırladığı çağrı mektubunun kamuoyuna açıklanması, bu mektupta toplumsal uzlaşmaya vurgu yapılması, “iktidar 23 Haziran’a kadar HDP tabanından Millet İttifakı’na giden oyları bölmeye mi çalışıyor” sorusuna yol açmıştır.

Bu sorunun gündeme gelmesinden hemen sonra HDP yetkilileri, 31 Mart’taki politikalarının değişmeyeceğini açıklayarak yanıt verdiler. Buna karşın 23 Haziran’a epey süre var. Bu cenahtan yapılacak açıklamalar daha dikkatle takip edilecektir.

Görünen tabloda HDP’nin tutum değiştirmesi beklenmese de iktidar cephesi bu partinin tabanını  İstanbul’da etkilemeyi deneyebilir.

Öte yandan Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı seçimde Binali Yıldırım’la oy farkının çok fazla olmadığı da unutulmamalıdır.

Bu nedenle Saadet Partisi ve DSP’nin alacağı tutum da önemlidir.

Her iki partinin adayları da İmamoğlu lehine adaylıktın çekilmeye hazır olduklarını açıklamışlardır.

Cumhur İttifakı ise aynı kökten gelen Saadet Partisi seçmenini ve 31 Mart’ta aday çıkaran DSP’yi ve seçmenini etkilemeye çaba gösterecektir. Keza HDP’nin 23 Haziran’da İstanbul için aday çıkarmasını bekleyecektir.

 

SANDIK GÜVENLİĞİ

Öte yandan, CHP ve İYİ Parti i 31 Mart seçimlerinde sandıkların ve oy çuvallarının korunması konusunda çok başarılı bir performans gösterdiler. 23 Haziran’da ise çok daha fazla dikkat ve çaba göstermeleri gerekecek.

İmamoğlu’nun yaptığı “herkes konuşacak, konuşma vaktidir, sanatçı da iş insanı da konuşacak” sözlerinden sonra, sanatçıların önemli bir bölümünün bu çağrıya olumlu yanıt vermesi dikkate değerdir. Bu iklim değişikliğinin nedeni İstanbul dahil CHP’nin 11 büyük ilde seçimleri kazanmasıdır. Sanatçıların ses vermeleri moral üstünlüğün CHP’de olduğuna işarettir.

Bu işaretlere ve mağdur konumun yaratacağı avantaja güvenerek, CHP’nin sonucu “çantada keklik” görmesi hata olur. Koşullar 23 Haziran seçiminin 31 Mart’ta göre daha çekişmeli geçeceğini gösteriyor.

“Her şey çok güzel olacak” derken, kolay olmayacağını unutmamak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi