Kaşıkçı'nın cesedi nerede, cesedi imha eden üç işbirlikçi kim?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda vahşice öldürülmesine ilişkin yargılama Türkiye'nin itibarını çiğnetmek pahasına, bir zamanlar AK Parti tarafından cinayetin emrini vermekle suçlanan Prens Muhammed bin Salman'a teslim edildi.

Adalet Bakanlığı'nın devir için gösterdiği gerekçe içler acısı!

"Sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle Türkiye'de hazır bulundurulmaması veya adli yardımlaşma yoluyla savunmasının alınmaması..."

Başka?

"Sanıklar hakkında iade talebinde bulunulmasına rağmen Suudi Arabistan makamlarınca olumsuz yanıt verilmiş olması nedeniyle..."

Suudiler, 8 sanığa ceza vermiş

Suudi Arabistan, zorla kaçırmaya, getiremiyorsa öldürmeye karar verdiği muhalifini tuzağa düşürmek için Türkiye'yi seçerek, bize üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapıyor. Yetmiyor. İnfaz ekibini özel uçaklar ve diplomatik pasaportla Türkiye'ye gönderip başkonsolosluğu mezbahaya çeviriyor. Bitmiyor. Kamera çağırarak, "Elimizde yok" diye alay ediyor.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 sanık hakkında açılan davada, infazcıların iadesine ve ifadelerinin alınmasına yanaşmıyor. AK Parti, bunca aşağılanmaya karşılık maktülün davasını katillerin eline veriyor.

Suudi Arabistan Başsavcılığı'nın 13 Mart 2022 tarihli "Adli Yardım Talebine Cevap" başlıklı yazısında Riyad Ağır Ceza Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'ndeki Kaşıkçı Davası'na ilişkin bilgi verildi. 8 sanığın ceza aldığı ve kararların tartışmaya kapalı olduğu vurgulandı. "Bir kişinin aynı suçtan iki kez yargılanmasının mümkün olmaması" ilkesine göre davanın Suudi Arabistan'a devri ve Türkiye'de yargılanan 26 kişinin Kırmızı Bülten'den çıkarılması istendi.

İsim isim cinayet şebekesi

Riyad 1. Ceza Dairesindeki iddianamede, cinayet şebekesinin rolleri şöyle anlatılıyor:

Ahmed Bin Muhammed El Asıri Kaşıkçı'nın zorla Suudi Arabistan'a getirilmesi talimatını verdi.

Mansour bin Othman M. Abahussain, Kaşıkçı'yı getirecek ekibi kurdu.

Maher Abdulaziz M. Mutreb'in yönlendirmesiyle cinayet işlendi.

Turki Musharraf M. Alshehri, Waled Abdullah M. Alshehri ve Faad Shaib A. Albalawi, Kaşıkçı'nın kollarını tutup bağladı.

Salah Mohammed A. Tubaigy, 40 miligramlık dozu enjekte edip Kaşıkçı'yı öldürdü. Adli tıp tecrübesiyle cesedi parçaladı.

Mohammed Saad H. Alzahrani, kameraları işlevsiz hale getirip çöpe attı.

Mustafa Mohammed M. Almadani, Kaşıkçı'nın elbiselerini giyerek, konsolosluktan çıktığı izlenimi verdi. Kıyafetleri attı. Saif Saad Q. Alqahtani ona eşlik etti.

Ekibi kuran Mansour bin Othman M Abahussain, kameraların bozulması ve cinayette kullanılan aletlerin imhası için emir verdi. Cinayeti gizlemeye yönelik olarak, Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığına dair sahte rapor hazırladı.

Kaşıkçı'nın cesedi

Alshehri ve Albalawi, cesedi parçalara ayırarak, konsolosluktan çıkardı ve imhası için işbirlikçiye teslim etti. Bu aşamada Muflis Shaya M. Almuslih görev aldı.

Almuslih'e şu suçlama yöneltildi:

"Konsolosluk binasında öldürülen kurbanın cesedini taşımak, cesetle ilgili işlemleri yapmak üzere işbirlikçilere ve onunla birlikte olan iki kişiye teslim etmek..."

Gel gör ki Riyad'da beraat eden üç kişiden biri de Almuslih oldu.

Kaşıkçı'nın cesedini teslim alarak imha eden üç kişinin kimler olduğu...

Türk mü, yoksa Suudi mi...

Veyahut bir başka ülke vatandaşı mı, belli değil.

Alshehri ile Albalawi için "Cesedi imha edilmek üzere teslim edilen kişiyi gizleme" suçlaması atfediliyor.

Ayrıca Kaşıkçı'nın cesedini nerede olduğu...

Fırında mı yakıldığı, çöpe mi atıldığı, ormana mı gömüldüğü bilinmiyor.

Ceset yok.

Cesetin imhasında rol alanlar kayıp.

Bu hususta bir soruşturma yürütülmüyor.

Dava devam edebilir

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in avukatı Gökmen Başpınar, devrin kaldırılması için İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.

Başpınar'a göre Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanununa göre mahkumiyet dışında karara varılması halinde, gerekçesi değerlendirilmek suretiyle kovuşturmaya devam edilebilir.

Hem Kaşıkçı'nın cesedi, hem de üç işbirlikçinin Türkiye'de olma ihtimali varken, bu dava sürmelidir de.

Kaşıkçı Davası'nın devri Türkiye'nin egemenlik haklarının devridir.

Kaşıkçı öldürüldükten sonra bu cinayeti uluslararası imajı için kullanan iktidar şimdi Suudi Arabistan ile bozulan ilişkilerini onarmak ve belki ekonomik kaynak bulabilmek için davayı devrediyor. Monarşilere ve diktatörlüklere, parayı bastırıp Türkiye'de muhalifini öldürme cesareti veriliyor.

Bu artık bir cinayet davası değildir.

Haysiyet davasıdır.

Alaattin Çakıcı, ABD'de mi?

Cinayet suçundan 17 yıl hapse mahkum olduğu davada Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nden çıkacak kararı bekleyen Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'den ayrıldığı ileri sürüldü.

Çakıcı'nın ilkin Kanada'ya uçtuğu, ardından ABD'ye geçtiği iddia edildi.

Çakıcı'nın tedavi için yurt dışına çıktığı öne sürülüyor.

Ancak ABD'de hangi eyalette olduğu ve ne kadar kalacağı belirtilmiyor.

Çakıcı'nın yakın çevresinden Üzeyir Çakmaktaş, ayrılığı doğrulayarak, şu tweeti attı:

"Alaattin Çakıcı artık özgür, hapishanede değil. İstediği ülkeye gider gelir. Bu son yurt dışına çıkışı sağlık sorunları ile ilgilidir. Tedavi ve tetkiklerden sonra dönecektir."

Çakıcı'nın yakın zaman önce KKTC'ye yerleştiği iddia edilmişti.

Sedat Peker'e 'like' izni

Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan Sedat Peker ve ailesine sosyal medya kullanma kısıtlaması getirilmişti. Birkaç ay önce eşi Özge Peker ve oğlu Celalhan Peker'in Instagram ve Twitter kullanması için izin verildi. Sedat Peker için ise yasak esnetildi. Peker, video çekemese de Tweet atamasa da başkalarının paylaştığı tweetleri beğenebiliyor artık. Yani, Tweet aleminin deyimiyle 'like' edebiliyor.

Bu arada Peker'in seçime yakın bir süreçte konuşmaya hazırlandığı söyleniyor.

AK Parti Mamak İlçe Başkanı, kamudan 12 ihale almış

Dün AK Partili Mamak Belediyesi'nin Ali Kuşçu Gök Bilim Merkezi'nin tamamlama işini AK Parti Mamak İlçe Başkanı Erhan Sarıgöl'ün 'İstanka' adlı inşaat şirketine verdiğini yazmıştım. Gökbilim Merkezi ilgisizlikten ötürü 2019'da yanınca belediye İstanka dahil olmak üzere dört şirkete dava açtı.

Belediye, şirketleri şöyle suçluyor:

"Yangının çok hızlı büyümesinde ve durdurulamamasındaki en büyük etkenin binanın inşaatı ile inşaatında kullanılan malzemelerin standartlara uygun kullanılmaması olduğunu düşünmekteyiz."

Sarıgöl, şirketinin ilk ihalesi olan Ali Kuşçu Gök Bilim Merkezi tamamlama inşaatını aldığında AK Parti Ankara İl Yönetim Kurulu üyesiydi.

2019'da Ankara büyükşehir ve Mamak belediyesi meclis üyeliğine seçildi.

2020'de Mamak Belediye Başkan Yardımcısı oldu.

Ardından AK Parti Mamak İlçe Başkanlığına getirildi.

Bu sırada İstanka da büyüdü.

2015 yılında Güvercinlik Kışlası'nın mutfak havalandırmasını...

2016 yılında Mamak Belediyesi'nin Çağlayan Camisi inşaatı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yemek dağıtımını...

2017 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ek hizmet binası tadilatını...

2018 yılında TBMM Halkla İlişkiler binasının milletvekili oda düzenlemesini...

2019 yılında Türkiye Kömür İşletmelerinin hizmet binası ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü kampüsünün bakım ve onarımını, BOTAŞ'ın konferans salonunun yenilenmesini, TBMM'nin nizamiye binası yapımını...

2020 yılında Satranç Eğitim Merkezi'nin bakım ve onarımını...

2021 yılında Revize Bitki Sağlığı Araştırmaları Merkezi Laboratuvarı ve Toprak Kökenli Hastalıklara Dayanıklılık Test Merkezi'nin yapımını...

AK Parti Mamak İlçe Başkanı Sarıgöl, altı yılda 12 kamu ihalesi kazandı.

İlk ihalesi olan Ali Kuşçu Gök Bilim Merkezi'nin bedeli, yalnızca 1.595.000 TL idi.

Sonuncusu ise 12.529.000 TL'ye çıktı.

Neyse ki diğer 11 proje yanmadı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi