Esin Davutoğlu Şenol
Kanser Yapan Virüsler
Virüsler ve birlikte paylaştığımız gezegenimizdeki canlılar ile ilişkili çok az şey bilen yerküre sakinlerinin bir bölümü, virüslerin insan eliyle icat edildiği ya da aşı firmalarınca “pompalandığı” gibi insan aklına tezat iddialara sahipler.
Ama yaşadığımız gezegende yan yana dizsek 100 milyon ışık yılı edecek kadar çok virüs var hatta gezegende en fazla bulunan canlı türü virüsler.
Kendilerine omurgalı bir konak seçerek “canlı/aktif” forma geçebildikleri için onlara “asalak “diyenler de var.
Canlılık ve ilişkili süreçlerde önemli katkıları olmakla birlikte bazıları bizi hastalandırabiliyor.
Hastalandıran virüsler de bazen , 20 yüzyıl başındaki İSPANYOL GRİBİ; sonundaki AIDS pandemisi ve 21 yy. başındaki COVID pandemileri gibi büyük salgınlara yol açıp savaşlardan çok insanın ölümüne yol açabiliyorlar.
Ama belki de konunun uzmanları dışında hiç bilinmeyen bir yönleri de kanser ile doğrudan ilişkili olabilmeleri yani kanser yapabilmeleri.
İnsandaki kanserlerin %12 kadarından virüsler sorumlu.
Karaciğer kanserinden sorumlu Hepatit B (HBV) ve rahim ağzı kanseri başta genital bölge, ağız-boğaz kanserlerinden sorumlu Human Papilloma Virüs (HPV) için koruyucu aşı var.
Bu aşılar yalnızca bu virüsler ile infeksiyonu değil kanseri de önlüyor.
Pek çok ülkenin ulusal aşılama programına dahil ettiği HPV’nin genetik materyali rahim ağzı kanserlerinin %99’unda ,anüs kanserlerin %85’inde , penis, vajen kanserlerinin %50’sinde var.
Rahim ağzı kanseri ,kadınlarda kanserin dördüncü, kadın kanserlerinin ikinci sıklıktaki nedeni.
HPV, rahim ağzı kanseri ilişkisi 1970’de bulunuyor sonra çalışmalarla da kanıtlanıyor ve bulan kişiye, Harald Zur Hausen, Nobel Tıp Bilim Ödülü kazandırıyor.
HPV, rahim ağzı kanseri riskini 500 kat artıyor, bildiğimiz en ciddi kanserojen kanser ilişkisi örneği olan sigara ve akciğer kanseri ile karşılaştırma yapacak olursak, sigara akciğer kanseri riskini10 kat artırıyor.
Ülkemizde her gün rahim ağzı kanseri saptanılan 7 yeni vaka ve bu nedenle 3 kadın ölümü olduğu düşünülüyor.
Bu arada HBV de karaciğer kanseri riskini 50-100 kat artırıyor.
Kan yoluyla ve cinsel yolla , anneden-bebeğe bulaşan HBV ‘de ülkemizde yaygın olduğu halde , 1980’de bulunan aşısının uygulamaya girmesi 1998 yılında olabilmişti.
HPV aşısını 2023 yılında programına alan ülkeler arasında Afganistan, Bangladeş ve Kamboçya ,2022 yılında ise Samoa ve Burkina Faso gibi Afrika ülkeleri bulunuyor.
HPV ile karşılaşmalarda ,rahim ağzı kanseri olmak ve ölmek için riski artıranlar arasında doğum sayısı, eşin çok eşli yaşamı, düşük sosyoekonomik düzey, tütün alımı, doğum kontrol hapı ya da hormon kullanımı ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların da olması var. Dünyada eşitsizlikleri bu denli ortaya çıkaran bir hastalık daha yoktur.
Çünkü bizim gibi inanç, töre ve kültür baskısı altındaki coğrafyalarda durum şöyle özetlenilebilir: Erkek taşır, kadın ölür ve hastalanan kadınlardan yoksul, erkenden evlenip, erkenden ve çok doğuran baskı altındaki kadınlar kanser olup ölür.
Raporlar rahim ağzı kanseri ve ölümlerinin %90’ının yoksul bölge ve coğrafyalarda olduğunu gösteriyor zaten.
Karaciğer kanseri ile yakın ilişkisi olan HBV için çocukluğunda ya da hiç aşılanmamış olanlar ile karaciğer kanserinin bir başka önemli nedeni olan Hepatit C virüs (HCV) için tarama şart böylece bu hastalıkları erken dönemde yakalamak ve erken tedavi mümkün.
Gezegendeki canlı çeşitliliğine hükmeden en zeki canlı olmak, bizim diğer canlılar karşısındaki biyolojik kırılganlığımız onaramıyor.
Ancak kırılganlığımızı bilerek korunmak hem akıl hem doğduğumuz ve yaşamayı sürdürdüğümüz coğrafya ile yakın ilişkili.