Esin Davutoğlu Şenol
Koronasomnia
Acil servislerin , sağlık sistemini de yöneten hastane patronlarını memnun edecek şekilden lebalep dolup taştığı bir kış mevsimi geçirdik.
Gerçi iklim krizinin kıskacındaki bu kış mevsimi kurak ve sıcak geçti ,havalar hiç mi hiç soğumadı ama grip ve benzeri solunum yolu hastalıkları son hız yayılarak hepimizi yıprattı.
Kış olmadı ama kış ölümleri arttı.
Bu ölümlerin en az üçte birinden grip, Covid ve zatürre sorumlu.
COVID-19 artık pandemik bir afet değil ama önemli bir halk sağlığı sorunu. Hala tüm bulaşıcı hastalıklardan daha çok insan öldürüyor.
Daha önemlisi en başta “uzamış Covid “olmak üzere yol açtığı hasarlar uzun süreli sağlık sorunlarına dönüşerek , baş edilmesi güç bir sağlık yükü oluşturuyor.
Son iki haftadır yine kendisi evinde test yapan ya da farklı nedenlerden hastaneye yatırılmışken ateşi yükselen, soğuk algınlığı bulgularıyla test için yönlendirdiğimiz kim varsa Covid testi pozitif.
Bu durum virüsün yeniden toplumda kontrolsüz dolaşımda olduğuna ilişkin önemli bir gösterge.
Artık tarama yapmayan ama hâlâ Kovid nedeniyle hastaneye ve yoğun bakıma yatan hastaları bildirmeyi sürdüren ülkelerin verilerini bizdeki duruma yansıttığımızda ülkedeki kış fırtınasını da açıklıyor.
Her yeni dalgasında, yaşlılar, kırılganlar tarafından, hala hissedilen fırtınalarından başka, COVID-19’u bulgusuz geçirmiş olanları dahi etkileyen “uzamış/uzayan Covid “ bireysel ya da toplumsal sağlık yüküne büyük etki ediyor ve edecek.
Çünkü bu durum tüm sistemleri ama en çok bilişsel fonksiyonları etkiliyor.
Uzamış Covid, gribal bir tablodan sonra bir türlü eski gücüne kavuşamayan, beyini sislenmiş gibi zihni bulanıklaşan, hafızası zayıflayan, pozisyonla ilişkili tansiyon düşmeleri yaşayan, kemik-eklem sızılarından , depresyon ve anksiyeteden yakınan hastalarda düşünülmesi ve izlenilmesi gereken bir durum.
Uzamış Covid ya da şiddetli geçirilen Covid, yeni ve geniş çalışmalarla kanıtlandığı üzere zeka skorunda düşüş dahil, bilişsel fonksiyonları çok etkiliyor.
Uzamış Covid, haftalar aylar bazı hastalarda yıllara uzayan bir durum ve sıklıkla uyku sorunları ile de ilişkili.
Erken zamanlardan beri Covid ile ilişki en önemli sorunlardan birinin “insomnia” olduğu ilk dalgada Covid geçiren insanların %40 kadarının bu durumdan etkilendiği bildirilmişti.
COVID-19 ya da pandemi ile ilişkili uyku sorunlarına konuşma diliyle korona ve insomnia sözcüklerinden türetilen “Koronasomnia” deniliyor.
Koronasomnia yalnızca bilişsel bir fonksiyon sorunu olmayıp bağışıklık sisteminin iyi çalışamaması, stres, anksiyete, bitkinlik, günlük yaşamı sürdürmek güçlüğü demek.
Uzamış Covid en sık hastalığı şiddetli geçirenleri, aşılanmamış olanları ve eşlikçi başka hastalıkları olanları etkiliyor.
Koronasomnia ise Covid geçirenleri, sağlık çalışanlarını ve “aşı olmasınlar onlar hafif geçiriyorlar” denilmiş olan çocukları bir de önceden psikiyatrik sorunları olanları etkiliyor.
Grip hatta soğuk algınlıklarından sonra dahi görülebilen ama kısa süren bu uyku sorunları uzamış Covid tanımına uyan hastaların üçte birinde belirtiliyor.
Koronasomnia ne yazık ki “müzmin” “kronik insomnia” ya dönüşebiliyor.
Gündüz vakti çok uyumaya/uyuklamaya yol açan beynin uyku ve uyanma kontrolüyle ilişkili bir sorun olan “narkolepsi"nin griple olan yakın ilişkisi de 2009 grip pandemisinden sonra berraklaşmıştı.
Viral hastalıklar yalnızca basit solunum yolu hastalıkları değildir.
Özellikle pandemi yapacak güçteki virüsler kuşakları etkileyecek sağlık sorunlarına yol açabilirler.
Ülkemizdeki çok faktörlü depresyon, halsizlik, ölçülmeyen ama süründüren, öldüren ama adı konulmayan çok sayıda sağlık sorunuyla boğuştuğumuz düşünüldüğünde, uzamış Covid ile ilgilenilmesini umamıyoruz elbette.
Bir yandan her şeyi milyonlarca yaşam kurtaran aşıya bağlayan safsatacıların kakofonisiyle gizlenmesi kolaylaşan ölümleri düşününce , bizim ülkemizde salgın yok, bulaşıcı hastalık ile ilişkili ölüm de yok diyenlerin işi ne kadar da kolaylaşıyor.