Ayşenur Arslan

Ayşenur Arslan

Kağıttan Kaplan... Miki Maus...

Yıl 1956. Mao, büyük yürüyüşü zaferle noktalayıp Çin’i ele geçireli ancak 5-6 yıl olmuş.
Dünyanın konuştuğu isim, ilk kez bir Amerikalı gazeteciye konuşuyor.
Röportajın ana konusu gazetecinin “BATI DÜNYASI” dediği, Mao’nun tanımlamayı “emperyalizm” olarak kısalttığı sistem için düşündükleri.
Sorunun karşılığı hem gelecek yılları etkileyecek, hem de tanımı dillere takılıp efsane olacak:

“Görünüşte çok güçlüdür ama gerçekte korkulacak bir şey değildir. O kâğıttan bir kaplandır. Dıştan bakıldığında kâğıttan yapılmıştır, rüzgara ve yağmura dayanıklı değildir. Ben onun kâğıttan kaplandan başka bir şey olmadığına inanıyorum."

Aradan üç çeyrek yüzyıl geçti.
Trump, Vietnam, Afganistan’dan sonra Emperyalizmin KÂĞITTAN KAPLAN olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hem de yine Çin’e karşı.
Bizim buralarda pek konuşulmuyor. Gelişmeler sanki kasıtlı olarak gizleniyor. Ama kendisini dünyanın şerifi zanneden Trump fena faka bastı.
Milyonların katıldığı sokak gösterileri bir yandan.. Dolar milyarderlerinin kulislerdeki tavrı diğer yandan.. Trump Amerika’yı yeniden büyük yapmak sloganıyla oturduğu koltuğunda daha 6 ayını bile doldurmadan kıvranmaya başladı.
Oğlunun burnunu silip sıvadığı masanın haliyle yakınlıkları kanıtlanan Elon Musk artık Beyaz Saray’da görünmüyor.
O masa değişti tabii. Tıpkı Trump sonrası altın varakla sıvanmışa dönen Oval Ofis gibi!
Gümrük tarifeleri ve kıta Avrupası’na yönelik aşağılayıcı tavrıyla zaten başkası beklenmezdi. Yine de Trump, dünyayı kontrol eden dolar milyarderi abilerin çıkışını muhtemelen beklemiyordu.
Hele Çin’in bu kadar çetin ceviz çıkacağını “kral boyu” yatağındaki rüyalarında bile görmemişti anlaşılan.
Ama baktı ki pabuç pahalı.. Gümrük tarifeleriyle dövmeye kalktığı ülkelerin karşısında süngülerini indirdi. Çin’e “bekle, ben sana neler edeceğim” diye, vere vere gözdağı verdi.
Kısacası tam bir KÂĞITTAN KAPLAN örneği sergiledi.
Ve tam bu sırada karşıdan gelen bir hamle dikkatleri çekti:

* Çin Halk Bankası, “ansızın” Çin yuanı RMB’nin “sınır ötesi ödeme sisteminde” 10 Asya ve 6 Orta Doğu ülkesine tamamen bağlanacağını duyurdu. Özellikle kripto, yani dijital paranın hızla yükselişe geçtiği bir süreçte doların akıbeti için ne anlama geldiğini ekonomi uzmanları anlatsın. Ben burada doların hükümranlığı üzerine iki satır yazayım. Yıl 1944.. Yani, 2.Dünya Savaşı Avrupa ayağında henüz bitmiş. Dünyanın gözdesi ABD EKONOMİK olarak da atakta. Küçük bir kasabada, Bretton Woods’ta 44 ülkenin temsilcisi toplanmış yeni dünya düzenini konuşuyor. Konferans, uluslararası para anlaşması ile sona eriyor. Buna göre yüzyıllardır “geçerli akçe” olan altının yerini DOLAR alacak. Ülkelerin paraları dolara göre belirlenecek.

* Ahmet Hakan, güçlü döneminde ağırladığında damat Berat Albayrak’a doların anlam ve önemini sormuştu ya! İşte onun yanıtı: Bretton Woods’tan bu yana dolara bağımlıyız. Terazilerde dolara göre tartılıyoruz.

* Dijital çağın dijital parası bu zinciri kırabilecek mi, kim bilir. Ama Çin ‘in kâğıttan kaplana karşı ayağa kalktığını görebiliyoruz.

“NE KAPLANI.. MİKİ MAUS..”

Dünya Trump’ın “hallerini” konuşurken Jeffrey Sachs çıktı, ortaya yeni bir “karakteri” attı: Miki Fare:
"Trump gibi biri size gelip her şeyin sorunu Çin diyebiliyor.. Mickey Mouse bile daha iyi bir plan yapardı, bir deli ülkesinde yaşıyor gibiyiz."

Sachs deyip geçmeyelim! Adamın şöyle bir ünvanı var: Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) Başkanı Prof. Dr. Jeffrey Sachs.

Aslında tek başına, ABD ile aramızdaki farkı anlatan bir figür. Columbia üniversitesi ekonomi profesörü. Ama bunları söyledi diye işinden ve akademik unvanından olmadı.
Üstelik söyledikleri bundan ibaret de değil. ABD yönetimi, İsrail karşıtlığının acısını çoluk çocuktan çıkartıyor ama onun şu sözlerine hiçbir şey yapmadı.. Yapamadı..

Bu konudan çıkmadan, hatırlattığı iki duruma değineceğim:

10d1010d-5d6c-438d-8688-e726e89a1631.jpg

* Öncelikle şu fotoğrafa iyi bakın. Antalya’daki son Diplomasi Forumu’nda çekildi. Erdoğan’ın size göre sağında, sakallarıyla dikkatinizi çekecek Ahmed Şara oturuyor. Tam aksi yönde ise, Erdoğan’dan eşit uzaklıkta, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev.
Peki fotoğraf bize ne anlatıyor? Karede ne tuhaflık var”?
Forumun ana gündem maddesi Gazze. Nitekim Erdoğan da konuşmasında bunu köpürtüyor. İsrail’e “sert” yükleniyor.
Oysa daha birkaç gün önce, yine kaosa teslim günlerde uçup gitti ama, TÜRKİYE İLE İSRAİL’İN BAKÜ’DE MASAYA OTURDUĞU ortaya çıktı. Gelişmeyi Azerbaycan medyası sayesinde öğrendik. Yani Aliyev, özellikle duyulmasını, öğrenilmesini istedi.

* Peki niye buluştu bu sözde iki düşman ülkenin heyetleri. İddiaya göre, masadaki pazarlık konuları askeri başlıklardı. Mesela iki ülke Suriye’deki manevralarında birbirine önceden haber verecekti.. Mesela Türkiye Suriye’de kurmayı düşündüğü DRONE ÜSSÜ PROJESİNİ durduracak ya da askıya alacaktı.

* Erdoğan’ın eski yakın çalışma arkadaşlarından, İYİ Parti milletvekili Turhan Çömez’in bir iddiası daha var: Diyor ki, Türkiye Suriye’de drone üssü kuramayacak ama çok sayıda Gazzeli’nin getirilip yerleştirileceği çadır kenti kontrol edecek. Türkiye’den bu görevi ve İsrail ile normalleşmeyi kopartan Trump önümüzdeki hafta Türkiye’ye gelirse şaşırmayın.

* Elbette, başta Saray medyası ahalinin bir kısmı bu ziyareti yere göğe sığdıramayacak. Erdoğan için “dünya lideri” övgüleri yapılacak. Trump’ın kendi ülkesinde… Ve dünyanın dört bir tarafında maskara olduğundan ise hiç söz edilmeyecek.

Bu notlardan sonra gelelim MİKİ MAUS benzetmesinin hatırlattığı ikinci duruma.
Kaçtır yazıyorum. Dolar milyarderleri, gümrük tarifeleri nedeniyle o kadar çok kan kaybetti ki, Trump’ı açıktan hedefe koydu.
Peki ya buralarda?
Büyük sermaye burada da kan kaybediyor.
Ülkenin en iyi üniversiteleri iğdiş ediliyor.
O üniversitelerin zeki ve eğitimli gençleri cezaevine atılıyor.
Bize hizmetle yükümlü AKP’liler, gözleri dönmüş grev çadırlarına saldırıyor.
Dahası, TÜSİAD’ın başkanları gözaltına alınıp bir dizi yasakla salıveriliyor.
YA o kulübün üyeleri.. Varlıklarını bizlere, emekçilere borçlu olan iş dünyasının önde ve ileri gidenleri..
Daha ilk 100 metrede nasıl sustunuz!!
Kâğıttan kaplanlara nasıl boyun eğdiniz!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşenur Arslan Arşivi

Neler oluyor neler!

14 Nisan 2025 Pazartesi 16:42

Kumpas heybesindeki büyük turp!

11 Nisan 2025 Cuma 14:56

Ne gün ama!

10 Nisan 2025 Perşembe 14:36

CHP'deki sivrisinekler!

07 Nisan 2025 Pazartesi 14:38

"Amok koşucuları"

05 Nisan 2025 Cumartesi 14:24

Erdoğan'ın dostları!

04 Nisan 2025 Cuma 15:20

İmamoğlu da az değilmiş!

03 Nisan 2025 Perşembe 15:43

"Erdoğan yapayalnız kaldı"

01 Nisan 2025 Salı 13:13