Onur Alp Yılmaz
İçeride Milliyetçilik Edebiyatı, Dışarıda Boynu Bükük Kredi Dilenciliği…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, önceki gün X hesabı üzerinden BOTAŞ ile ABD’li Exxon Mobil arasında LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) alımı konusunda bir anlaşma imzalandığını duyurdu. 10 yıllık olacağı açıklanan anlaşmaya göre, Exxon Mobil’den yılda 2.5 milyon ton LNG (yaklaşık 1.1 milyar dolar) alımı yapılacak. Bakan Bayraktar, yaptığı açıklamada “BOTAŞ ile Exxon arasında imzaladığımız iş birliği anlaşması ile doğal gaz tedariği noktasında ABD ile sadece ülkemiz için değil tüm bölge için son derece önemli ve yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz. Ülkemizi doğal gazda merkez ülke yapma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.” biçiminde toplumumuzun doğal kaynak fetişizmini okşayacak ifadeler kullansa da şüphesiz bu anlaşmanın ilk boyutu, 2023 seçimlerinden önce 1 aylık bedava doğal gaz dağıtılarak yapılan “doğal gazda dışa bağımlılık bitiyor” propagandasının halkı aldatmaktan öteye geçmeyen bir çarpıtma olduğunun en açık göstergesi olması.
İkinci boyut ise iç politikada ABD ve Batı karşıtlığı üzerinden tabanını konsolide eden iktidarın pratikte ise ABD’nin kendisine dayattığı politikaları uygulamaktan geri durmadığını göstermesidir. Şüphesiz, Türkiye gibi doğal gazda %99 gibi bir oranla dışa bağımlı olan bir ülkenin kaynaklarını çeşitlendirmesi önemli. Ancak bu anlaşmanın ABD’nin Rusya’yı çevrelemeye çalıştığı bir ortamda ve tam da ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı Patel’in Türkiye’ye Avrupa’nın gaz tedarik kaynaklarını çeşitlendirip, yine Avrupa’nın bu açıdan Rusya’dan kurtulması bağlamında bir rol biçtiği anda yapılması, atılan bu adımın iktidarın iktisadi ve siyasi sıkışmışlığını Türkiye’nin egemenlik haklarını peşkeş çekerek aşma çabasının bir ürünü olarak görünüyor.
Nitekim iktidar, benzer bir düşünce ve kaygıyla 2023 seçimlerinden önce son derece sert ifadelerle eleştirip, İslam düşmanlığıyla suçladığı İsveç’in NATO üyeliğini de onaylamıştı. Üstüne seçim sürecinde olunmasına rağmen İsrail’le ticaretin kesilmediğini ve ticaretin kesilmesi için ABD’li yetkililerin Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta yapmayı planladığı ziyarete dair “Planlanmış bir şey yok” açıklamasının beklendiğini hatırlatmakta fayda var. Tüm bunlar düşünüldüğünde iktidarın mevcut durumunu anlatmak için Uğur Mumcu’nun o sözlerini hatırlıyorum: “İçerde muhafazakârlık, milliyetçilik edebiyatı, dışarıda boynu bükük kredi dilenciliği!”